Kanatlarını hızlı hızlı çırptı minik kelebek. Ateş böceğinin yaptığı onunkinden farksız değildi. Minik kelebek bugün o çiçekte uyumak istiyordu fakat ateş böceği, hep kelebeğin gözüne kestirdiği çiçeği kendi kapıyordu. Ateş böceği ve minik kelebek birbirlerini sevmezlerdi. Hep kavga ederlerdi ve büyüklerinden ceza alırlardı. Ama kelebek bir başkasıyla kavga ettiğinde ateş böceği onun yanından ayrılmazdı. Korumacı ve anlayışlıydı. Biliyordu kelebeğin güçsüz olduğunu. Sadece kelebekle uğraşmak onun hoşuna gidiyordu.
Minik kelebeğin öfkesi saftı. O güzeldi. Ateş böceği ile kavga etmek istemiyordu fakat ateş böceği onu zorluyordu.
Minik kelebek daha da hızlandı ve çiçeğe yetiştiği zaman ateş böceği ile istemeden çarpışmıştı. İkiside çiçeğin sarı yapraklarına düşmüştü. İkisininde canı acımıştı. Minik kelebeğin sağ kanadından kan akıyordu. Beyaz kanadı yara almış ve kırmızıya bulanmıştı. Yara büyük değildi ama çok kanıyordu. Ateş böceği yardım çağırmaya gitmişti hemen. O yokken minik kelebek gözlerini kapattı.
Gözlerini açtığında başında ağlayan annesini gördü kelebek. Neden ağlıyordu? Küçücük bir yara diye düşündü. Kanadına baktığında yara temizlenmişti ve minik bir sıyrık vardı. Yattığı yapraktan yavaşça kalkıp etrafına baktı. Karşısındakiler ile küçük bir şok yaşadı.
Karşısında kelebeklerin kralı vardı ve onun yanında da ateş böceklerinin kralı duruyordu. Kavga ettiği ateş böceğini aradı gözleri. Oradaydı. Hemen karşısındaki yaprakta oturmuş kelebeği izliyordu. Üzgün olduğu indirdiği kanatlarından belliydi.
Kelebeklerin kralı lafa giriş yaptı.
"Artık yaran tedavi olduğuna göre sizi cezalandırma vakti geldi. İkinizde çok kavga ediyorsunuz. Ve sonunda bu oldu."
Evet kavga ediyorlardı ve her gün ceza alıyorlardı. Çünkü her gün sabah,akşam, öğle olmak üzere kavga ederlerdi. Aktive haline gelmişti. Artık krallar bile yorulmuş ve bıkmışlardı. Bu işe bir son verip onları birbirlerine muhtaç etmelilerdi. Ateş böceklerinin kralı lafın devamını getirdi.
"Size güçlü bir bedende başarılar. Sakın birbirinizi bırakmayın! Konuşmayı insanlardan öğrendiniz. Şunu unutmayın! Eğer biriniz insanken başarısız olursa onun sonu geldi demektir. Yok olmak istemiyorsanız 20 gün içerisinde anlaşmaya bakın."
Kralın dedikleri her ikisinide şoka uğratmıştı. İki asker gelip ateş böceğinin koluna girdi. Ateş böceği çırpınıyordu. Bu ceza çok fazlaydı. Ateş böceklerinin kralı geldi ve elindeki yeşil tozu ateş böceğinin yüzüne serpti. Ateş böceği yere düştü ve gözlerini kapattı. Ayaklarından başlayıp görünmez oldu. Kelebek,yok olan ateş böceğini görünce dizleri titredi ve dizlerinin üstüne düştü. Pişmandı çocuk ruhu. O daha ağzını açamadan yüzünde ufak parçalar hissetti. Gözlerini kapatıp kendini serbest bıraktı minik kelebek. O gerçekten çok güçsüzdü. Ve o da kavga ettiği ateş böceği gibi görünmez oldu.
Ateş böceği ve minik kelebek artık insandı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
20/17 - Kim Taehyung(Askıda)
FanfictionBen karanlıkta kalmış beyaz kanatlı bir kelebektim.O ise önce etrafımı aydınlatıp daha sonra beni karanlığa iten ateşböceğiydi. 20/17 tamamen kafamda kurguladığım kısa bir hikayedir. Tüm hakları Tae'nin güzel ve saf kalbinde saklıdır!