Ben karanlıkta kalmış beyaz kanatlı bir kelebektim.O ise önce etrafımı aydınlatıp daha sonra beni karanlığa iten ateşböceğiydi.
20/17 tamamen kafamda kurguladığım kısa bir hikayedir.
Tüm hakları Tae'nin güzel ve saf kalbinde saklıdır!
Gözümü açtığımda sıcak bir yataktaydım. Karnım çok acıyordu. Yavaşça yataktan destek alarak doğruldum. Üzerimdeki kıyafetlerin yerini başka kıyafetler almıştı. İçimde sporcu atleti vardı ve onun üstünde kahverengi uzun bir hırka vardı. Altımda siyah bir tayt vardı. Gerçekten sıcak tutuyordu ama ağrılarım beni rahatsız ediyordu. Üzerimdeki hırkayı hafif kaldırdım. Karnımda morluklar ve kızarıklıklar vardı. Daha ilk günden hem duygusal hemde fiziksel yara almak canımı yakmıştı. Sol gözümden bir yaş firar etti.
Ayağa kalkmaya çalışırken karnım acımasın diye özen gösteriyordum. Yavaşça ayağa kalktım fakat başıma bir ağrı girdi ve inleyerek yatağa geri oturdum. Elimle başımı tutarak etrafa baktım. O sırada içeri bir kız girdi. Arkasından da Tae...
"Uyandın mı?" Dedi Tae. Yok uyuyorum. Bir an "Kör müsün? Yada kör numarası mı yapıyorsun?" diye sormak istemiştim. Başımı onaylar şekilde salladım.
"Beni nerede buldunuz?" dedim kısık bir sesle. Tae'den cevap beklerken yanındaki kız cevap verdi.
"Deniz kenarında ölü gibi yatıyordun. Ağzının kenarı kanıyordu. Bende 'zavallı' deyip evime aldım."
"Teşekkür ederim." Dedim ama kız ellerini göğsünde birleştirip göz devirdi. O'da mı kötü biri? Asıl sormak istediğim şeyi sordum. "Zavallı ne demek?"
Kız gözlerime uzun bir süre bakıp "offf" diyerek kolumu tutup yataktan kaldırdı. Kenara itekleyip yatağı toparladı. Canım yanmasın diye uğraşıyordum fakat şuan cidden karnım çok acımıştı. Arkasına dönüp Tae'ye gülümsedi.
"Yatağım çok dağılmıştı bu yüzden toparladım."
Tae kafasını sallayıp kolumu tuttu. Kolumdan ne istiyorlar anlamamıştım. Bu gidişle bunların elinde çürüyecekti güzel kolum. Salona geçtiğimizde yine o dar,uzun yataklara oturduk. Tae bana dönüp suratımı inceledi. Gözlerimin içine bakıp kaşlarını çattı.
"Öncelikle başka yerinde yara var mı?"
"Aslında-"
"Ben kıyafetlerini değiştirirken baktım. Başka bir yerinde sorun yok."
Ama ben konuşacaktım ve karnımdaki morluğu ifade edecektim. Bu kız sinirimi dakikalar içinde bozmuştu. Tae benden onay bekliyordu. Yüzündeki endişeyi görebiliyordum. Görmemek zaten aptallık olurdu. Onu endişelendirip ortalığı ayağa kaldırmak yada zor durumda kalmak istemiyordum.
"Bir şeyim yok. İyiyim ben."
"Oh! O zaman çok güzel. O zaman asıl konuya gelelim. Sana ne oldu?"
"Beni sap gibi oracıkta bırakmasaydın bana bir şey olmazdı."
"Ben suçlu değilim."
Gözlerimi gözlerine dikip "Umarım değilsindir." Dedim. Arkama yaslanıp baştan sona her şeyi olduğu gibi anlattım. Tae sinirlenip sessizce küfürler savurdu. Kız ise gülüyordu. Komik bir şey söylediğimi hatırlamıyordum. Herhangi bir rezilliğimi anlatmamıştım. Yada bir dizinin komik bir sahnesini canlandırmamıştım. Ben sadece şiddete uğradığımı dile getirmiştim ve şuan bir kız olarak benim yanımda olmalıydı.
"Peki sen burada ne yapıyorsun Taehyung?"
Gözü hemen kıza kaydı ve geri bana çevirdi. Kızı işaret ederek"Bu Min Jimin." Dedi ve devam etti. "Bir parkta otururken beni görmüş ve hemen yanıma geldi. Ev arkadaşı arıyormuş. Bende hemen kabul ettim."
İyi halt yedin...
☄️☄️☄️☄️☄️☄️☄️☄️☄️☄️☄️☄️☄️☄️
Akşam olmuştu ve ben bir çok şey öğrenmiştim. Zaten neredeyse herşeyi biliyordum ama eksikler vardı. Onları tamamlamak beni rahatlamıştı. Şuanda televizyon izliyordum. Bir kadın vardı ve genç bir çocuğa sağlık konusunda yardım ediyordu. Yüzümde tebessüm olmasını sağlayan güzel bir şeydi bu.
Tae burada fazla kalamayacağımızı söyleyip dışarıya,kalacak yer bakmaya gitmişti. Jimin ile evde yalnızdım. Her an saçına yapışıp yolabilirdim. Çok gıcık bir kızdı ve Tae'nin peşinden 10 salise bile ayrılmamıştı. Bendede ipler kopmak üzereydi. Ayağa kalkıp mutfağa ilerledim ancak jimin'in hararetli sesini duymam ile kapının önünde kaldım. Balkonda telefon ile konuşuyordu ve kesinlikle "Tae" dediğini duymuştum. Bu kötü bir şeydi fakat dinlemek zorunda gibi hissediyordum.
"Tae'yi çok yakışıklı buluyorum."
"........"
"Saçmalama! Benim zaten nişanlım var. Tae'nin yüzü bir şaheser. Tam kullanmalık bir adam o."
".........."
"Doğru bildin! Tae'yi mağazamızın yüzü yapıp onunla yakınlaşacağım. Onu kendime aşık edip evleneceğim ve-"
"........."
"Bir dinle! Tabiki evleneceğim. Daha sonra onun parasını hazinem yapacağım. Zengin olduktan sonra evden kaçmayı planlıyorum. O salakla bir işim olmaz. Nişanlım ile paralarla kaçacağım."
NE?
Hemen balkona çıkıp telefonu elime aldım ve yere attım.
"ONU SANA YEM ETMEYECEĞİM! TAE'Yİ SANA YEM ETMEYECEĞİM!"
Etmeyeceğim...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
SERVANT OKUMANIZI ŞİDDETLE TAVSİYE EDİYORUM! BU RESMİ DE ORADAN ALDIM. CİDDEN MÜKEMMEL BİR KİTAP VE SIKILMADAN OKUYORSUNUZ. OKUYUN! ÖZELLİKLE TAEKOOK SHİPPERLAR. 💜
