Buz gibi karanlıkta açtı ateş böceği gözlerini. Önce neler olduğunu algılamaya çalıştı. Üşüyordu. Hafif doğruldu ve kendi vücudunu süzdü. Çıplaktı. Yanındaki bedeni fark etti fakat ona bakmadı. Biliyordu onunda çıplak olduğunu. Etrafına bakındı. Taşların olduğu ve suyun biriktiği bir yerdeydiler. Karşısındaki deniz tüm gücüyle kayalara çarpıyordu. Etrafta hiç insan yoktu. Bu onu sevindirmiş ve heyecanlandırmıştı.
Yanındaki bedene göz ucuyla bile bakmadan kalktı taşlardan. O uyanmadan vücudunu örtmeliydi. Kızın yanından biraz uzaklaştı. Taşların arasında beyaz bir çarşaf gördü. Hemen gidip eline aldı. Hayır,çarşaf değil eşofmandı. Hemen altına geçirip mahrem bölgesini kapattı. Rahatlamıştı fakat kıza da bir şey bulmalıydı. "Bir kızın asla vücudu gözükmemeli." diye geçirdi içinden. Kızdan daha da uzaklaşıp yeni şeyler aradı. Kayalığın üstünde bulduğu gömlek ile gülümsedi. Siyah gömleği eline alıp hemen kızın yanına koştu. Ayakları acıyordu. Sol elini gözlerinin önüne getirip sadece kızın yüzünü görecek şekilde ayarladı. Kızın kafasını kaldırıp sadece yüzüne bakarak giydirdi gömleği. "çıt" sesleri eşliğinde hızlıca önünü ilikledi. Ayağa kalkıp kızın bedenini hızla süzdü.
Utanırdı eğer uyuyan bir kıza rahatsız edici şeyler yaparsa. İnsan olmadan önce de öyleydi. Sadece şakalaşmayı seviyordu. Terbiyeli büyümüştü ateş böceği. Gömlek kızın alt tarafını kapatsa da çok kısaydı. Ayağa kalktığında kalçasını göstereceğine emindi. Kız uyanmadan tekrar etrafa bakındı. Uzun şeyler bulmalıydı. Hiç bir şey yoktu başka etrafta. Yorgundu. Uyumak istiyordu. Sabah kimse gelmeden kalkıp kıyafet arayacaktı. Kızın yanına uzandı tekrar. Bir kolunu kızın kafasının altından geçirip ona yastık yaptı. Kendisi de kıza dönüp yastık yaptığı koluna uzandı. Vücudu titriyordu. Gözlerini kapatıp endişeyle uykuya daldı.
🌻🌻🌻🌻🌻🌻🌻🌻🌻🌻🌻🌻🌻
Güneş kendini belli etmeye başlamıştı. Hava tam olarak aydınlık değildi. Kız uyanmıştı fakat ayağa kalkmayıp oturur pozisyona gelmişti. Soğuktan başı ağrıyordu. Vücudunu süzdü. Yanındaki bedene kaydı gözleri. Uyuyordu. Saf saf etrafa bakındı. Ne yapacağını bilmediği için yanındaki bedeni dürttü.
"Taehyung?"
Yavaşça uyanıyordu ateş böceği.
"Kim Taehyung uyan!"
Yavaşça araladı gözlerini Tae. O Kim Taehyung! Yanındaki bedene bakıp hemen kalktı Tae.
"Uyandın mı? Ne ara?"
"Şimdi."
Rahatlamıştı Tae. En azından yeni kalkmıştı kelebek.
"Tae kim?" dedi endişe ile Taehyung. "Yoksa biri sana mı yaklaştı?"
Kelebek gülümseyip koluna vurmuştu Tae'nin. "Hayır şapşal! Bileğinde Kim Taehyung yazıyor."
Tae sağ bileğine baktı. Kelebek haklıydı. "Senin adın neymiş? Bu isimleri bize krallar vermiş olmalı."
"Benim bileklerimde bişe yok." diyip açtı bileklerini kız. Bunu yapmasıyla kızın mahrem yeri açılmıştı ama Tae hemen kafasını başka yöne çevirmişti.
Kızı hemen uyardı. "Gömleğin biraz kısa. Vücudunu kapat. Şimdilik bunlar ile idare edelim." Ayağa kalkıp etrafa bakındı. İnsanlar yoktu fazla. 5-10 kişi geçiyordu. "Sen burada bekle. Sakın kalkma! Geliyorum."
Tae koşarak oradan uzaklaştı. Soğuk umrunda değildi. Şuan onun kelebek umrundaydı. Etrafa bakınıp kıyafet aradı. Sevinçle bulduğu siyah şortu alıp kızın yanına koştu. Ona yaklaştığı sırada başında duran adamı fark etti. Adam resmen kızın arkasında fotoğraf çekiyordu. Tae şortu kızın kucağına atıp hemen adamın önüne geçti. Adam sırıtıyordu. Tae sinirlenmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
20/17 - Kim Taehyung(Askıda)
FanfictionBen karanlıkta kalmış beyaz kanatlı bir kelebektim.O ise önce etrafımı aydınlatıp daha sonra beni karanlığa iten ateşböceğiydi. 20/17 tamamen kafamda kurguladığım kısa bir hikayedir. Tüm hakları Tae'nin güzel ve saf kalbinde saklıdır!