Eski okul arkadaşları birden ölmeye başladığında birlikte çalışmaya zorlanan Hermione ve Draco, gizemli ölümleri çözmek için farklılıklarının üstesinden gelmek zorundadırlar. Ofisteki gerginlik giderek...artıyor.
Çeviri haricinde hiçbir hak talebim...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
y/n: Tamam, bu benim ilk HP kurgum o yüzden karakterlerle ilgili bir kaç hata olursa kusura bakmayın. Ayrıca bunun abartılı bir kurgu olmayacağını ve asıl amacımın karakterleri gerçekçi ve Draco ve Hermione arasındaki romantizmin ilerlemesi nispeten yavaş olacaktır. Bu Hogwarts ve sonsözü dikkate almıyor. Beğeneceğinizi umuyoruz!
Hunted ile ilgili tüm bölümler bana ait olmayan karakterler ve temalar içerir! Her şey JK Rowling'e ait ve bunun kesinlikle benim sadece FICTION yazan bir HAYRAN olduğumu ima ediyor! Harry Potter'a sahip olsaydım, burada olmazdım, adalar ve elmaslar almaya giderdim.
HUNTED
~*~
Bölüm 1: Değişiklikler
.
Yanında yatan güzel kıza doğru kaşlarını çattı. Leylak rengi yastıklardan birinin üzerinde yüz üstü yatıyordu ve uyuduğundan oldukça emindi. Ama keçeleşmiş saçları, makyajla lekelenmiş yüzünü kapatmıştı ve uyuduğunu kesin olarak anlamak için biraz öne eğilmeye çalıştı. Nefesi onu ikna edecek kadar ağırdı, ama zaten kızla ilgili tek bildiği uykusunun hafif oluşuydu. Riske girmesi gerektiğine karar verdi. Gökyüzü, nefret ettiği o iğrenç mor-mavi renge dönüşüyordu ve eve dönmek istiyordu.
Sessiz olmak için elinden gelenin en iyisini yaparak yataktan kalkarken dikkatli bir manevra yaptı. Ayakları kadının mor halısına sıkıca bastığında tuttuğu nefesini serbest bıraktı. Dağınık giysilerini topladı ve aceleyle giyinerek ara sıra omzunun üzerinden uyuyan kadına baktı. Yeşil gömleğinin son düğmesini iliklerken kendi kendine sırıttı. Bu gizlice çıkma işinde gittikçe daha iyi oluyordu. Mükemmel cilalanmış ayakkabılarına uzandı ama biri elinden kaydı ve sert bir gümbürtüyle yere düştü.
Draco, kadın örtülerin altında kıpırdanırken ayakkabısını hızla çıkardı ve kabaca ayağıyla itti. Yüzünü ona dönerken korkunç bir inilti çıkardığını duydu ve kadınla göz teması kurmamak için elinden gelen her şeyi yaptı. Kadın ona uykulu bir gülümseme sundu ama sarışın adamın yuvarlanan gözleriyle beraber gülümsemesi soldu.
"Nereye gidiyorsun?" Genç kadın uzanmak ve bacağını okşamak hakkında iki kez düşünüyor gibiydi. Yapmamakla doğru kararı vermişti.
"Erken bir toplantım var," diye gergin dudaklarıyla mırıldandı Draco, tüm eşyalarının olup olmadığını kontrol ederken.
"Tamam," kız içini çekti, kısaca saatine baktı ve saatin sabah dört olduğunu fark etti. "Buradan işe gidebilir misin?"
"Bu iyi bir fikir değil," diye tartıştı genç büyücü, asasının cüppesinin içinde olduğunu iki kez kontrol ederek. "Yapacak işlerim var."
