Bölüm 2

21 5 0
                                    

Bu cam kenarında benim için her zaman bir yer vardı. Bu battaniye bana her zaman yetiyordu. Bu radyoda her zaman beni düşüncelere sürükleyen şarkılar çalardı. Ve benim her gece kendime bir kahve ısmarlamışlığım vardı. Kapı açılıp içeri birinin geldiğini hissettiğimde gözlerimi gökyüzünden ayırmadım.

Pelin: Hala mı Vera?

Yavaşça dönüp Pelin'e baktım. Beni merak etmişti. Normalde aynı evde yaşıyorduk ama ben bu dönemlerde kendimi iyi hissetmediğim için biraz yalnız bırakmak istemişti beni hatta bunu ondan ben istemiştim. Sadece gülümsedim ve gözlerimi tekrar gökyüzüne çevirdim.

Pelin: Benden seni yalnız bırakmamı istedin bunun sana iyi geleceğini düşünerek onayladım ama bir haftadır battaniye, radyo ve kahve ile yaşıyorsun
Vera: Özür dilerim ama yola nasıl devam edeceğimi yada hayatın neresinden tutacağımı bilmiyorum
Pelin: Ben varım, yanındayım. Neden tüm bunları tek başına sırtlamaya çalışıyorsun ?
Vera: İnan kafamdan geçen şeyler hiç iyi değil ve buluşmanı istemiyorum
Pelin: Ben bugün mutlu olabileceğin bir şey yaptım

Pelin konuyu değiştirmek ister gibi tatlı bir gülümseme ile söylemişti bunu. Biliyordum yine bişiler yiyebilmem için en sevdiğim şeylerden alıp gelmişti.

Vera: Pelincim gerçekten bişiler yemek istemiyorum
Pelin: İstemiyorsan yeme kuzum

Pelin hala gülümsüyordu. Yemek değilse ne yapmıştı bu kız yine. Biraz olsun yüzüm gülsün diye uğraşıyordu. Annem ve babamı kaybettiğim o yangından beri. Ah yine içim acımaya boğazımdaki yumru tekrar yerini hissettirmeye başlamıştı. Boş gözlerle baktığımı gören Pelin geldiği yöne gidip elinden bir poşetle geri geldi ve aynı güzel gülümsemesi ile bana uzattı.

Vera: Nedir bu ?
Pelin: Senin için herşey

Korka korka o poşeti çıkardım. Hediye paketine sarılı kare bir cisim vardı. Ne olduğunu bilmiyordum ama yine de ellerim titredi açarken Pelin ise heyecanlı ve parlayan gözler ile adeta hiç kırpmadan bana bakıyordu. Paketi yırttığımda önce gözlerimden yaşlar süzülmeye ardından baktıkça hıçkırıklara dönüşmeye başladı.

Vera: Bu bu..

Pelin sadece gülüyordu ama gözleri dolu doluydu.

Vera: Bunu nasıl buldun ?
Pelin: Emniyette ki arkadaşım aradı onca eşyadan bir resim kaldığını onunda biraz hasarlı olduğunu söyledi bende tanıdığım bir fotoğrafçıya neler yapabileceğini sordum sağolsun bu çıktı

Çerçeveyi sakince yanıma bırakıp adeta koşar adım Pelin'e sarıldım. Bir kez daha dost konusunda ne kadar güzel bir seçim yaptığımı göstermişti bana. Yaşlı gözlerle gözlerine baktığımda onunda ağladığını farkettim hemen gözlerini silip aynı sıcaklık ile gülümsedi bana.

Vera: Bu bu hayatımda aldığım en güzel hediye

Çerçeveyi elime alıp camın önündeki yerime geçtim tekrar ve yaşlı gözlerle parmaklarımı çerçevedeki resimde gezdirdim. Annem, babam ve ben. Benimle ilk tanıştıkları an çekilmiş olan resim. Babama her gece masal gibi ben doğduğumda neler hissettiğini anlatır eğlenirdim. Ne kadar güzel bir aileydik. Gerçekten ölmüşler miydi? Yaşadığım herşey gerçek miydi? Ne çok sorum vardı cevabı olmayan.

Pelin: Seni anlayamam biliyorum boş laflar ile de daha fazla canını sıkmak istemem ama aklından geçenleri biliyorum kuzum ne olur kötü bir şey yapma
Vera: Daha kötü ne olabilir ki Pelin?
Pelin: Böyle söyleme eminim onlar da hayatta olsa seni mutlu görmek isterlerdi
Vera: Ama hayatta değiller ve mutlu olmam içinde sebebim kalmadı
Pelin: Böyle konuşma üzülüyorum
Vera: Sen benim canımsın ama sadece bunu yaparsam rahat edicem
Pelin: Ah Vera..

Pelin üzgünce gözlerime baktı. Biliyordu beni durduramayacaktı. Mutlu olmam için çok fazla çalışıyor ama bir türlü istediğini bulamıyordu. İçimden gelmeden gülemiyor güldüğümde de bunun sahte olduğunu Pelin anlıyordu.

Pelin: Peki plan ne?
Vera: Ne!
Pelin: Dostlar bugünler için değil mi?
Vera: Hayır Pelin seni bu işe karıştıramam
Pelin: Vera bu hayatta tek başına değilsin bir savaş başlatmak istiyorsun ve bende bu savaşta senin yanındayım bu bir soru değildi anladın mı?

Hızla dönüp tekrar Pelin'e sarıldım. O gerçekten sahip olabileceğim en iyi dosttu. Çocukluklarımız beraber geçmişti onunla ilk yaralarımız ilk kavgalarımız ilk aşklarımız hep onunlaydı. Bu yüzden o bende çok başkaydı. Şimdi ise böyle bir durumda bile yanımda olmak istediğini çok net bir şekilde söylüyordu. Bu işe onu tamamen bulaştırmayacak olsam da onu kırmamak için küçük yardımlar isteyerek onu rahatlatacaktım.

Vera: O zaman benim adıma Seymenoğlu Holdinge güzel referanslı bir CV yollar mısın?

Pelin şaşkınca bana bakıp gözlerini kocaman açtı. Konuşmasına fırsat vermeden yanağına hızla bir öpücük kondurdum.

Vera: Eminim sıfırdan başlayacam herşeye
Pelin: Sahibi hakkın da yada kim oldukları hakkında hiç bir şey bilmiyoruz önce biraz araştıralım
Vera: Zaman kaybetmek istemiyorum içeride kimin ne olduğunu görürüm
Pelin: İçeride olman daha tehlikeli bunu biliyor musun?
Vera: Dostunu yakın, düşmanını daha yakın Pelin bana güven ruhları duymayacak
Pelin: Peki tamam şu an CV yollamak için geç bir saat ciddiye alınmazsın sabah ilk iş bunu halledicem
Vera: Teşekkür ederim

Yerimden kalktım ve sessizce banyoya ilerledim. Sıcak suyu açıp altına girdim. Bu yaşadıklarım hala bana çok fazla geliyordu. Dizlerimin titrediğimiz farkettim ve anlık boşlukla dizlerimin üstüne gülüverdim. Başımın üstünden akmaya devam eden su ile hıçkırıklarla ağlamaya başladım. Gerçekliğine hala inanamıyordum. Annem gelicek saçlarımı okşayacak ve rüyaydı geçti diyecek. Her sabah bunun olmasını dileyerek açıyorum gözlerimi ama olmuyor. Hiç olmayacak olması ise daha çok yakıyor canımı. Çocuk gibi yorganı kafamı çekip gecelerce ağladım. Bu öyle bir acıydı ki hiç geçmeyecek sandım. Geçmeyecek hatta artarak büyüyecekti. Çünkü ben her doğan günde onları daha fazla aramaya başlıyor ama bulamıyordum. Ve bu ömrümün sonuna kadar böyle devam edecekti. Ben bir gece de hem yetim kalmıştım, hem öksüz kalmıştım, hemde evsiz kalmıştım. Sahi peki ben, ben miydim? Benden geriye ne kalmıştı? Eski Vera değildim. Gözlerimin içi gülmüyor mutlu olmak için hiç bir şey yapmıyor dahası çevredekileri de dipsiz bir kuyuyor çekiyormuş gibi hissediyordum. İnsanlar benimle daha mutlu olurken şimdi sadece bana bakan herkesi mutsuz ediyordum. Bir tek Pelin sadece yanımdan ayrılmamış mutlu olmam için elinden ne gelirse yapmıştı. Hatta fazlası içinde zorlamıştı. Ama olur ya insana bazen yemek yemek bile istemez canı. Benim canım hiç bir şey istemiyordu artık yaşamak bile. Pelin'e bunları bu şekilde anlatsam psikolojik destek almam için beni zorlayacak sonra o verilecek ilaçlar ile tüm günümü uyuyarak geçirecektim. Ama geçecekti. Bu savaş başladığında ben daha fazla güçlenecek ve kazanacaktım. Ailemi kazanacaktım. İçim rahat olacaktı. Ailemle veya değil ama sadece o zaman mutlu olacaktım, sadece o zaman...

Sevmek Yok AdamımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin