Savaş Seymenoğlu bu iş olana kadar asla peşini bırakmayacağımı bilesin. Yıkılan ve dağılan ailem gibi bende senin dağılışını büyük bir keyifle izleyeceğim belki de daha fazlası olacak. Bilemiyorum. Tek bildiğim büyük bir sabırla bu işi son noktaya kadar taşıyacağım. Hızla oturduğum yerden kalktım.
Vera: Ben mutfakta çorba yapacağım sizde bu sıra da ılık bir duş alın Savaş Bey
Savaş: Vera buna hiç gerek
Vera: İçim hiç rahat etmez şu halinize bakın renginiz bembeyaz lütfenSözümü bitirip Savaş Beyin vereceği cevabı dinlemeden mutfağa ilerledim. Ev çok fazla büyüktü. Çoğu alanda beyaz tonlar hakimdi. Eşyaya boğulmadan sade ve şık şekilde dekore edilmişti. Doğrusu bunu Savaş Beyden beklemezdim. Mutfağa girdiğimde burası da diğer odalardan farklı değildi.
Çok ferah bir alandı burası. Dolapta tavuk bulmamla sevinip hemen çıkardım ve diğer malzemeleri arayarak bulduğum da tavuk çorbası yapmaya başladım. Annem, her hasta olduğum da bu çorba ile başımda dikiliverirdi. Gözümden akan bir damla yaşı elimin tersi ile sildim. Hayır şu an olamaz. Çorbayı tamamladığımda derin bir kaseye koydum ve yanına da iki dilim ekmek ve bir bardak su ile tepsiye yerleştirdim. Salona gittiğimde Savaş Beyin burada olmadığını farkettim gözlerimle etrafı aradım ama yoktu. Tepsiyi büyük salonda ki orta sehpaya bıraktım.
Vera: Savaş Bey çorba hazır
Herhangi bir ses yoktu. Hızla odasına çıkacağını düşündüğüm merdivenleri çekinerekte olsa çıktım. Bir çok odaya çıktığını düşündüğüm kapı vardı. Hangisi onun odası idi bilemiyordum.
Vera: Savaş Bey iyi misiniz?
Hala ses yoktu sıra ile odaların kapılarını çalıp içeri girmeye başladım. İlk o da sadece bir yatak ve dolaptan oluşuyordu misafir odası olduğunu düşünüp diğer odaya girdim. Burası da diğer odadan farklı değildi üçüncü odaya girdiğimde burasının Savaş Beyin odası olduğunu saniyesin de anlamıştım.
İşte aslında tüm evden beklentim bu oda gibiydi. Simsiyah ve karanlık. Kendisi gibi. Ama bu odada yoktu.
Vera: Savaş Bey beni korkutuyorsunuz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevmek Yok Adamım
Roman d'amourİyi şeyler gerçekleşmeyecek gibi.. Sanki biz bir daha karşılaşmayacağız. Karşılaşsakta olmayacak o eski tadı. Bunca yıl sana yetişmek için koşmuşum, koşmuşum da varamamışım. Herkesi görmüş gözlerinde, ben geçtiğim de karşına kör olmuşsun. Olsun dedi...