☽ 2 ☾

139 51 205
                                    

Bir yerlerde
Senin gibi birileri olmalı
Başka türlü
Yaşanmaz durulmaz, bu dünyada.'' Diye devam ediyordu. Ve ben bu şarkı sözlerini en yakın arkadaşım Berk ile dinlediğimi sanıyorken aslında hiç tanımadığım bir adamla dinlediğimi henüz farkında değildim.

Şarkı bittikten sonra göz kapaklarım otomatik olarak yavaşça kalktı ve yan tarafımda oturduğunu düşündüğüm arkadaşıma doğru döndüm. Fakat yanımdaki kişinin Berk olmadığını idrak etmemle birlikte şaşkınlıktan gözlerim büyümüş ve ağızım hafifçe açılmıştı. Yanımda oturan ve kulaklığımı paylaştığım kişi sabah kan aldırma sırasında bekleyen adamdı. Ben daha üzerimdeki şaşkınlığı atıp bir şeyler söyleyemeden yanımdaki adam da yavaşça gözlerini açtı ve gülümseyerek:

''Daha önce hiç duymamıştım. Güzel şarkıymış.''dedi. Ben daha üzerimdeki şaşkınlığı atıp bir şeyler söylemeden yanımdan yavaşça kalktı ve çıkışa doğru ilerleyerek gözden kayboldu.

İnsanlarla iletişim kurmakta her zaman kötü olmuşumdur. Özellikle de tanımadığım insanlarla iletişim kurmaktan genellikle kaçınır ve iletişim kurmam gerektiği zamanlarda da afallardım.

Üzerimdeki şaşkınlığı henüz yeni yeni atabilmişken Berk doktorun yanından çıkarak yanıma geldi.

''Hayırdır? Bir şey mi oldu. Suratın düşmüş gibi.'' dedi.

''Yok, hayır. Bir şey olmadı sadece beklemekten biraz sıkılmıştım. Tam zamanında geldin.'' Dedim gülümseyerek.

''Yine beklettim seni. O zaman hadi sana güzel bir kahvaltı ısmarlayarak telafi edeyim.'' Demesiyle beraber oturduğum sandalyeden kalktım.

Hastanede uzun zaman geçirince çevresini de ezberliyordunuz zamanla. Biz de her randevuya sabah kahvaltı etmeden geldiğimiz için önce kahvaltı yapabileceğimiz mekânları tek tek gezmiş, denemiş ve favori mekânımızı bularak kutsal kahvaltı mekânımız haline getirmiştik. Yolunu ezbere bildiğimiz kahvaltıcımıza doğru yöneldiğimizde:

''Doktor ne dedi? Değişen bir şey var mı?'' diye sordum Berk'e.

''Hayır, hiçbir değişiklik yok. Yine aynı şeyler.'' Dedi.

Birkaç dakika sonra cafeden içeriye girip her zamanki yerimize kurulmuştuk. Cafenin sahibi Zerrin teyze geldiğimizi görünce yanımıza gelerek:

''Hoş geldiniz yavrularım.'' Dedi her zamanki sıcak gülümsemesiyle ve ''Şimdi Berk oğlum kurt gibi açtır. Hemen hazırlatıyorum kahvaltınızı.'' Diye devam etti sözlerine.

''Hadi ama Zerrin teyze emin ol Dolunay benden daha aç. Gelene kadar karnı zil çaldı. Hastanede karnının gurultusundan tanıdım.'' Dedi kahkahalarının arasında.

''Bu sefer kurt gibi aç olan benim gerçekten de ve senin leziz reçellerinden yemek için de sabırsızlanıyorum Zerrin teyze.'' Dedim Berk'e katılarak.

''O zaman sizi daha fazla bekletmeden hazırlatıyorum hemen. Afiyet olsun çocuklarıma.'' Dedi ve yanımızdan ayrıldı.

 Çok geçmeden kahvaltı masamız hazırdı. Dün gece bir şeyler yemeden yattığım için kahvaltılıklara gömülüp nefes almadan yemeye başlamıştım ki bu Berk'in kocaman bir kahkaha patlatmasına neden oldu.

''Gülmesenee. Kurt gibi açım demiştim. Dün gece bir şeyler yemeden yattım.''

''İnanamıyorum, sen ve bir şeyler yemeden geçen bir gece. Cidden hayretler içerisindeyim.''

Yemek yemeyi çok sevdiğimi anlamışsınızdır. Bir boğa burcu olarak yemek için yaşıyorum diyebilirim.

''O kadar üşendim ki şimdi bu haldeyim.'' Dedim gülümseyerek. Burcumun bütün özelliklerini taşıyordum. Bir boğa burcu yemek için yaşar, genellikle yemek yemek dışında da her şeye üşenir.

Parasetamol EtkisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin