"İşte geldim! Alın bakalım bu kağıtları. Ne istiyorsanız yazın. Ama ben de okuyacağım!" diyerek küçük not kağıtlarını ve kalemleri uzattı Elçin.
Koluma sardığım kırmızı bandanaya baktım:"Ben bandanamı bağlayacağım."
Burçak:"Ne dileyeceksin?" dedi, dakikalar önceki umursamazlığının yerini heyecan sarmıştı.
Gülümseyerek omuz silktim:
"Arkadaşlarımla aynı evde yaşıyorum, çok güzel bir ailem var ve istediğim okuldayım. Daha ne dileyebilirim ki?""Hadi hadi, kıvırma şimdi. İllaki vardır bir isteğin. Şimdi için olmasa bile gelecek için. Hadi söyle ne dileyeceğini."dedi Elçin.
Sırıtarak başımı iki yana salladım:
" Söylemeyeceğim. Hadi siz de notları yazıp asın. Ben bandanamı bağlamaya gidiyorum. "diyerek ağaca yöneldim. Birkaç öğrenci daha bir şeyler bağlıyordu.
Kolumdaki bandanamı çıkarıp agacın ince dalına heyecanla bağladım.
-Lütfen sevdiğim insanlar, ömrüm boyunca hep yanımda olsun,hep.diye dilek tuttum içimden.
Daldan sallanan bandanama son kez bakıp gülümsedim. Tam arkamı dönüp gidecektim ki onu gördüm. Ayaz'ı. Ve yine unuttuğumu sandığım anılar, onu görünce gözümde hayat bulmuştu.
"Ağaçlara bir şeyler bağlayıp dilek tutarlar ya hani, sen inanıyor musun?" diyordum Ayaz'a.
Denizi seyreden gözleri bana döndüğünde sıcacık gülümsedi:
"İnanmıyorum. Ama eğer istersen bir gün dilek ağacına birlikte bir şeyler asarız."diyor bana. Sevinçle oturduğum yerde kıpırdanıyorum:" Tamam o zaman. Ama inanmasan bile kısacık bir an geçek olacağını düşün. Aşırı mutlu olacağız."
"Olur. Ama gerçek olup olmaması senin elinde."
"Ne dileğiymiş o?""Hep yanımda olman. Hep yanımda olursun değil mi? Bak eğer hep yanımda olmayacaksan baştan söyle de, gerçek olabilecek bir şey dileyeyim."
sırıtarak yüzüne bakıyorum. Hafifçe kızardığımı fark edip denize dönüyorum. Ama sırıtmama engel olamıyorum.
"Ama cevap vermedin kız? Hep yanımda olacak mısın?"
"Olacağım tabii ki. Biz bir aileyiz. Hep birlikte olacağız."
ağacın dalına gülümseyerek bağladı sarılmış notunu.
Ne dilemişti acaba? Gözümü kırpmadan ona bakarken ne yazık ki onun gözleri de bana döndü.
Dikkatle yüzüme bakıyordu, bir makaleyi inceler gibi dikkatli...
" Hatırlıyor musun? Böyle bir ağaca dileklerimizi astığımızı hayal etmiştik. Dolaylı yoldan, yine birlikte dileğimizi ağaca bağladık."
dedi bana. Dudağımı ısırıp derin bir nefes aldım. Neden çocukluğum, hayatımdan bir anda çıkıp giden biriyle geçmişti ki? Keşke dedim o an, Ayaz yerine başka biri olsaydı:
" Ama bu sefer farklı. Ayrıca karşıma çıkıp durma lütfen. Benimle konuşma. "diyerek sırtımı döndüm ona.
Ama birkaç saniye geçemeden yeniden yüzüne döndüm. Tabii çoktan gitmişti. Oflayarak notları ağaca asan kızlarıma baktım. Onlar görmemişti muhtemelen Ayaz'ı.
Gözüm Ayaz'ın bağladığı nota kaydı. Açsam? Kim görebilirdi ki? Hiçkimse tabii ki.
Hemen notu daldan alıp çözdüm:

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hindistan Cevizi
Teen Fiction"Bilerek mi yapıyorsun bunu!? Ne duymak istiyorsun benden?!" diye bağırmıştı Ayaz. Anlında boncuk boncuk ter birikmişti. Sinirden boynundaki damar şişmiş, kendini belli ediyordu. Yanağından yaşlar süzülen Gökçe, karşısında öfkeden çılgına dönmüş a...