Zwölf

1.1K 84 52
                                    

Taeyong gürültülü bara adımı attığı anda başının ağrıdığını hissetmişti. Müzik sesi kulaklarını patlatmak isterken onun gözleri sadece bir kez fotoğrafını gördüğü çocuğu arıyordu.

Buraya neden gelmişti, o da bilmiyordu. Sadece içindeki dürtüye engel olamamış ve düşünmeden yola çıkmıştı. Biraz da kıskandığını inkar etmemek gerek.

Gözleri aradığı kişiyi bulduğunda bedeni de hiç düşünmeden ona doğru hareket etti. Zaten şu aralar hiçbir şeyi düşünemiyordu.

Yanına geldiğinde gözlerini kapatmamak için zor durdu. Bu çocuk onun gözlerini kamaştırıyordu. Gerçekte daha yakışıklı olan çocuğun kolunu tutup ayağa kaldırdı. Diğeri buna itiraz bile etmedi. O halinden memnundu, istediği kişiyi ayağına getirtmişti. Onu kolundan tutup dışarı sürükleyen kısa çocuğa bakarak gülümsedi. Ondan kat ve kat güçlüydü fakat karşı gelmeyerek ne yapacağını izlemeye karar verdi.

Gürültülü ortamdan çıktıklarında içine derin bir nefes çekti kısa olan. İçerdeyken burnunu yakan alkol kokusundan dolayı doğru düzgün nefes alamamıştı.

İkisi de kenarda öylece beklerken Taeyong etrafa, Jaehyun ise ona bakıyordu. Yakından daha güzel olduğunu düşünüyordu.

"Artık eve gitme zamanımız geldi. Bir daha böyle şeyler yaparak beni rahats-"

Beklenilen olmuştu. Taeyong'un lafı karşısındaki çocuk tarafından zevkle kesilmişti. Kısa olan şaşkınlıktan bir tepki veremezken Jaehyun içten içe sırıtıyordu.

Karşılık vermesi için dudağını ısırdığında Taeyong inlemesini tutamamıştı ve onu öpen dudaklara karşılık vermişti. Ne yaptığını sonradan fark ederek kaslı vücudu iterek kendinden uzaklaştırdı.

"Beni nasıl izinsiz öpersin?"

"İzin istesem verecek miydin?

Taeyong son derece sinirli görünmeye çalışarak kaşlarını çattı. Bunu yaparken zorlanıyordu, çünkü hoşuna gittiği su götürmez bir gerçekti. Karşısındaki çocuğun pembe ve ıslak görünen dudaklarına yapışmamak için zor duruyordu.

"Hayır, vermeyecektim. İğrençti, sakın bir daha yapma."

Havaya doğru bir kıkırdama bıraktı Jaehyun. Kızgın görünen çocuğun sözlerine inanmak istiyordu. Ama yapamıyordu, konuşurken dudaklarına baktığını görmese belki de inanırdı.

"Sana kesinlikle inanmıyorum. İçten içe bir daha öpmemi istediğini biliyorum Taeyong."

Taeyong yakalanmış olmanın verdiği utançla kafasını yere eğdi. Ama sonra yüzündeki şeytani sırıtmayla tekrar kaldırdı.

Gecenin karanlığında parlayan koyu gözlerin içine hapsoluyor gibi hissediyordu Jaehyun. Bir yandan da çocukta ki ani değişimin nedenini merak ediyordu.

"Madem bunu biliyorsun, o zaman durma. Durma ve yeniden öp beni."

Jaehyun çocuğun sözlerine karşılık büyük bir açlıkla yapıştı pembe dudaklara. Yüzünü elleriyle kavrarken bedenini arkasındaki duvara yaslamıştı. Bir elini indirip Taeyong'un poposunu sıktığında diğeri kendini ona doğru sertçe itmişti.

Gelen baskı ile inleyen Jaehyun, zor da olsa ayrıldı kendisi için yaratılmış olduğunu düşündüğü dudaklardan. "Eve gidelim."

Taeyong, Jaehyun'un dudaklarından gelen içki tadı ve öpücüğün etkisiyle sarhoş olmuş hissediyordu. Yanlış bir karar vermesi an meselesi olan çocuk kafasını iki yana sallayarak kendine gelmeye çalıştı.

"Olmaz."

"Neden? Bana güvenmiyor musun?"

"Kimseye güvenmiyorum."

Nefeslerini düzene soktuktan sonra geri çekildiler. Jaehyun biraz alındığını hissediyordu, o güvenilmeyecek biri değildi. Taeyong'a yazarken yanlış bir yöntem seçmiş olabilirdi ama o an istediği sadece bedeniydi. Şimdi ise her şeyini istiyordu.

"Bana güvenebilirsin."

"İstediğini aldıktan sonra sen de gideceksin. Kalan ve acı çeken yine ben olacağım."

Jaehyun az da olsa Taeyong'un sorununu anladığında gülümsedi. Ellerini tutarak gözlerinin içine baktı. Diliyle söyleyemediğini gözleriyle anlatmak istiyordu.

"Gitmeyeceğim Taeyong, söz veriyorum gitmeyeceğim."

Taeyong ellerini çektikten sonra dolan gözlerini saklamak için arkasını döndü. "Olmaz dedim, zorlama." Ama titreyen sesi onu çoktan ele vermişti.

Daha fazla üzerine gitmek istemeyen Jaehyun onu kendine çevirmiş ve yüzünü yeniden elleri arasına almıştı. Ağlarken ayrı güzel olan çocuğa gülümsedi. Az önceki hırçın çocuk yoktu artık, şekeri elinden alınmış bir bebeğe benziyordu.

"Bunu sonra konuşalım, olur mu? Şimdi seni eve götürelim."

Taeyong'un itiraz etmesine izin vermeden az ilerideki arabasına doğru sürükledi onu. Taeyong'un evine gidene kadar sessizdi ikisi de. Arabada sadece Taeyong'un iç çekiş sesleri duyuluyordu.

"Görüşürüz Taeyong, ben her zaman buradayım."

Taeyong onun yaptığı imayı anlayarak gülümsedi ve el sallayarak evine girdi. Jaehyun'a inanmak istiyordu, ona güvenmek istiyordu. Zamana bırakmaya karar vererek duşa girdi. Üzerine sinmiş içki kokusundan kurtulmalıydı.

_______________

Smut bekleyenler slm!

×Maria'

FUCKBUDDY × JaeYong ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin