Hayatımın Aşkı (BxB)

3.S:B3|Aşktan canı yananlardan mısın?

Hoca: Arkadaşlar bugün sizden her hangi bir konu üzerine makale yazmanızı isteyeceğim. Gazetecilik okuyorsunuz ve ne kadar iyi yazabildiğinizi test etmek istiyorum. Hatta size küçük bir sürprizim de var.

Sınıftan "Oo" tarzı sesler yükselirken hoca konuşmaya devam etti.

Hoca: Yazdığınız makaleler sonrası en güzel olan 2 yazıyı gazeteci bir arkadaşım vasıtası ile bir gazetede yayınlattıracağım. Ve şunu da söylemeliyim ki gazeteci arkadaşımın çalıştığı gazetede genç yeteneklere çok yer veriliyor. Eğer kendinizi güzel şekilde kanıtlarsanız gazetede yazar bile olabilirsiniz. İşe girebilirsiniz yani. İyi değerlendirin bu fırsatı.

Harika bir fırsat olduğu için sevinç dolu bakışlarla Alican'a baktım. Alican ise kafasını diğer tarafa çevirdi.

Ne olduğunu bilmiyordum ama hocanın söylediklerinden sonra moralimi düşüremezdim.

Ada'ya döndüğümde ise onun da bana baktığını farkettim. Kızın gözlerinin içi parlıyordu resmen.

Hoca: Makaleleri evde daha rahat bir şekilde yazabilirdiniz ama ben sizin tek başına yazdığınıza emin olmak için hemen şimdi yazmanızı istiyorum. Hadi başlayın süreniz kısıtlı!

"Hemen başla" demek kolay tabi. Aklıma asla bir konu gelmiyor. Ne yazsam? Ne yazsam?

Arkadaşlık ile ilgili bir şeyler mi yazsam acaba? Of çok klişe ya beğenmezler bence.

Ya da Türkiye'de lgbt bireyi olmak ile ilgili bir şeyler yazabilirim. Ama bunu yazarsam sadece sistemi eleştireceğim için yine beğenmezler. Bide homofobik falansa hoca.. asla riske atamam.

Heh buldum! İnsanın içinde sakladığı ve kimseye belli etmediği duyguları ile ilgili bir şey yazabilirim. Toplumun baskısı ve saire. Ama sadece lgbt üzerine yoğunlaşmayacağım. Genel bir yazı yazacağım. "El alem ne der'deki el alem kim? Ve niye onlara takılıyoruz" falan tarzı.

Ben düşündükçe süre azaldığı için bir an önce yazmaya başladım.

---

Süre bittikten sonra isimlerimizi yazarak makaleleri hocaya teslim ettik.

Teslimatdan sonra pozitif enerji almak için Ada'ya yine baktığımda bu kez durgun olduğunu gördüm.

Ona baktığımı farkedince kafasını iki yana salladı ve telefonu işaret etti.

Her halde makalesini güzel yazamadı ondan dolayı üzgün diye düşünürken whatsapp'dan mesaj atamaya başladı.

Ada Üniversite: Çok üzgünüm. Seni bu işe bulaştırdığım için özür dilerim.

-Ne işi? Neye bulaştırmışsın? Anlamadım.

Ada Üniversite: Bülent deminden beri bana mesaj atıyor. Senin kim olduğunu araştırmış.

-Ee?

Ada Üniversite: Eesi tehdit ediyor. Seni mahvedecekmiş.

-Amaan. Demirden korksak tirene binmeyiz. Merak etme sen bir şey yapamaz.

Ada Üniversite: Ama Bülent çok tehlikeli birisi.

-Sen bir de Berkan'ı görseydin. Ben neler neler atlattım senin haberin yok. Korkma ;)

Ada Üniversite: Sen yine de dikkat et. Tamam mı?

-Tamam.

Hoca mesajlaştığımızı farkedince normal olarak uyardı. Telefonu kapatıp çantama attım.

---

Zil çaldığında hemen Alican'ın yanına fırladım.

-Ne oluyor?