1.S:B7|Özür Dilerim

574 56 176
                                    

Telefonu açtığımda Burak ağlıyordu.

Gece saat 2 ve Burak ağlayarak beni arıyor. Noluyor amk?

-Burak? İyi misin?

Burak: Değilim. Bunu senden başka birisine anlatmak istemedim. Buluşalım mı?

-Şimdi mi?

Burak: Evet. Motorla gelip seni alırım. İhtiyacım var. Lütfen kırma beni.

-Evden nasıl çıkıcam ki bu saatde? Neyse tamam gel al sen beni. Halletmeye çalışırım.

Burak geldim diye mesaj atınca sessizce evden çıktım. Annem uyanmamıştır umarım.

İndiğimde Burak çok kötü gözüküyordu. O kadar ağlamış ki gözleri şişmiş çocuğumun. Onu geçtim bir gözünün altı morarmış durumda.

Beni görüp üzgün bir bakış atınca ne olduğunu anlamamıştım. Neden bu kadar üzgün ki? Hafta sonu ne olmuş?

Şu an umrumda olan tek şey Burak olduğu için yanına gidip sıkı sıkı sarıldım. Başını omzuma dayamış ağlıyordu. Yutkunmakta zorlanıyordum o an.

-Burak, neyin var? Gözüne ne oldu?

Burak: Neler oldu bir bilsen.. Burada anlatamam. Bir parka gidip konuşalım.

Bunu dedikten sonra motoruna bindim. Kaskımı taktıktan sonra arkasına geçip, sıkıca sarıldım. Motoru çok hızlı kullanıyordu. Ama bu hız hoşuma gitmiyor da değildi.

Neyse bir kaza falan yapmadan sonunda parka varmıştık.

-Anlat bakakım. Neyin var?

Burak: Öncelikle cuma günü dediklerim için çok üzgünüm. Özür dilerim. Çok aptalım.

-Tamam unuttum bile onu. Sen bana hafta sonu ne oldu onu anlat.

Burak: Dün akşam Ece'yi arayıp yemek yemeğe gidelim dedim. Bana "Bu akşam çok yorgunum. Daha sonra gideriz" dedi. Anlayışla karşıladım.

-Ee?

Burak: Ben de o gece tek başıma sahilde bir yürüyüşe çıktım. Kulaklıkla müzik dinliyordum. Biraz gezdikten sonra oturdum bir yerde. Karşıdan bir çift geliyordu. Başta kim olduklarını kestiremedim. Ama biraz daha yakında gelince..

-Oha??

Burak: Evet Ece'ydi. Bir erkekle geziyordu.

-Umarım ne olduğunu anlamadan çocuğun üstüne atlamamışsındır.

Burak: Nasıl dayanabilirdim ki? Direk atladım üstüne. Kavga ettik.

-Gözünü de o vurmuş belli oldu.

Burak: Sen bir de onu gör..

-Sonra ne oldu? Konuşmadınız mı kim o diye?

Burak: Hayır. Ece bizi ayıramayınca insanlar gelip ayırdı. Daha sonra Ece o orospu çocuğunu yerden kaldırıp onla birlikte gitti. Tabi bana tokat da attı.

-Oha ya 2 gün küs kaldık neler olmuş. Ece normalde kesin arayıp anlatırdı bana da.. küsüz işte.

Burak: Ne diyorsun?

-Ne diyebilirim ki. Aldattığını mı düşünüyorsun senin?

Burak: Düşünmüyorum abi. Direk aldattı işte. Gözümün önünde erkekle geziyordu. Bide bana evden çıkmayacağım falan demişti.

Off elime mükemmel bir fırsat düşmüştü. Resmen olayı daha da abartıp, bir daha barışmamak üzere ayırabilirdim bunları.

-Tüh ya. Ece'ye bak sen. Orospuymuş resmen. Yazıklar olsun. Ne de çok yakıştırıyordum oysa ki sizi..

Burak: Yarın okula gelip onunla karşılaşmak istemiyorum açıkçası. Keşke senin yerine ben gitseydim diğer sınıfa.

-Aman canım, bir gün gelme bir şey olmaz da.. sonra ne olacak onu görünce? Merak ediyorum

Burak: Bilmiyorum Cenk, çok kötüyüm ben..

Gözlerinden yaşlar damlarken, baş parmağımla göz yaşlarını sildim. Öylece bakıyordum çocuğa. Çok yakışıklıydı..

-Gözün acıyor mu?

Burak: Biraz. Geçer merak etme

Burak'ın gözüne öpücük kondurmamak için kendimi zor tutuyordum. Hatta niye tutuyordum ki? Direk öptüm!

WTF bakışı atarken, saçma sapan açıklama yapmaya başladım.

-Şey ya. Çocukken annem hep öperdi bir yerime bir şey olunca. Daha hızlı geçiyormuş o zaman.

Burak: Kalbim acıyor Cenk, kalbimi de öper misin?

Onu dedikten sonra çok üzülmüştüm. Yine sıkı sıkı sarıldım. Orospu Ece ya. Benim bebeğimi ne hakla üzersin ki sen? Benden çekeceğin var bundan sonra.. Gerçi gerçekten aldattığını da kesin bilmiyoruz da..

Biraz daha sarıldıktan sonra üzülmemesi için teselli ettim. Sonra aldığı gibi beni evime bıraktı. Motordan indikten sonra yüzümden bir öpücük kondurdu.

Burak: Teşekkür ederim Cenk, bunu sadece sana anlatmak geldi içimden. İyi ki varsın.

-Yok canım, her zaman. Bundan sonra seni üzmeyen insanlara değer ver. Belki gözünün önünde seni gerçekten seven birileri vardır ve görmüyorsundur.

Lafımı da soktuktan sonra eve girdim. Bir türk dizisi klişesi anneye yakalanmak olayını beklerken, anneme çaktırmadan odama girip, uyudum.

Sabahın erken saatlari orospu çocuğu alarm yine çaldı. Sik gibi bir gün beni bekliyordu. Yeni sınıf, yeni insanlar, yeni hocalar.. ne bok yiyicem?

Üzgün bir şekilde hocanın beni tanıtma anından sonra sınıfta oturmaya yer arıyordum. Oturmak için tek bir boş yer vardı. Sarışın, mavi gözlü ama biraz burnu havada tipli bir kızdı. Stili falan aşırı hoş. Bir kaç kere koridorda falan görmüştüm. Yapacak bir şey yok yanına oturdum.

Hiç bir şey demeden oturduktan sonra kız konuya girdi.

Alis: Ne o? Bir selam falan yok mu? Yanıma oturup izin bile almıyorsun.

-Selam! Kusura bakma biraz kafam karışık şu sıralar.

Alis: Tamam be şaka yapıyorum. Hoşgeldin sınıfımıza. Burası tam bir tımarhane. Her türlü salak ve malı burada bula bilirsin. Bu arada Alis ben. Memnun oldum.

"Alis kalimero" diyip pis yedili izleyicisi olduğumu belli etmemek için kendimi zor tutuyordum.

-Memnun oldum Alis. Ben de Cenk. Nerelisin?

Alis: Yunanım aslen.

-Aman neyse. Potansiyel kanka tipi var sende. Umarım iyi anlaşırız.

Alis: Ahaha. Umarım.

Ders bittikten sonra sınıfın kapısında Alican beni bekliyordu.

Alican: Nerelerdesin asosyal? Özledim seni.

Bir bölümün daha sonundayız. Yarın görüşmek üzere ♡

Hayatımın Aşkı (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin