MAFYA JJK

bölüm 17

Sabah uyandığımda Yumuşacık bir dokuyla kalktım. Arkamı döndüğümde yanım boştu bende sorun etmeden gözlerimi yavaşça açtım. Gözlerim Güneşi ile kamaşırken Ellerim titrekçe gözlerime gitti ve gözlerimi ovuşturdum, gözlerimi yeni bir gün açtıktan sonra yataktan doğruldum. Yatakta vakit geçirmeyi seven bir insan değildim, ve etrafa baktım odanın boş olduğunu görünce ayaklarımı soğuk zemine koyup yavaşça kalktım.

Vücudum birden titreme almıştı Bu her uyandığında oluyordu. Yandaki kapının lavabo olduğunu düşünüp içeri girdim ve Ellerimi yüzümü yıkadım.  Yavaşça odanın dış kapısına ilerledim ve kapıyı açtım, önümdeki uzun koridora baktım. Koridorun ortasındaki Merdivenlerden aşağı inmeye başladım. Önüme büyük kare bir ara hol çıktı, birbirlerine karşılıklı iki kapı vardı soldaki kapı mutfağa benziyordu O yüzden Sağdaki kapıya ilerledim, onun hemen yanında da bir kapı vardı ama ben ona girmeyi tercih etmedim Çünkü biraz tırstım, içeri girdiğimde salon olduğunu gördüm, ve derin bir nefes aldım. Koltukların hemen arkasında duvar  tamamen kaplayan bir cam ve camın arkasında kocaman bir bahçe vardı, arkamı döndüm ve hemen karşıdaki mutfak kapısına girdim, burası jungkook'un evi olduğundan sıkıntı etmeyeceğini düşünüp buzdolabının kapağını açtım ve içinden 2-3 parça yemek çıkartıp hazırlamaya başladım.

      2 saat sonra:

Toplam iki saattir evdeydim, evi dolaşmıştım Tabii. ve şunu fark etmiştim, benim odadan kaldığım diğer odalardan daha geniş Ferah ve huzur vericiydi, ve rahattı. Şimdi de salonda oturuyordum ve televizyondan film açmış Onu izliyordum. Ne zaman geleceğini bilmiyordum Saat şu an 13.40'dı ve Akşama geleceğini tahmin ediyordum.

Akşam:

Akşama doğru gelmeyeceğini düşünüp odama çıkmıştım. Bugün neden bu kadar sıkıcı ve normal geçmişti ki. Tabi adamlarım aramıştı ama ben onlara bugünkü olan şeyleri iptal etmelerini söylemiştim bu kadar özgüven ve cesaretim nereden geliyor. Tabi ki de onların grubuna girmiştim ve onun işleri belki yanlıştır diye iptal etmiştim. Çünkü artık onların grubunda olduğum için işlerimi de onlara göre ayarlamam lazımdı, ve bazı anlaşmalarda iptal etmem lazımdı umarımki beni yanılgıya uğratmazlardı.

Yatağıma geçip yattıktan 20 dakika sonra aşağıda anahtar sesi duydum, ve onun geldiğini Anladım. Yatağımdan kalkıp Kapıyı açıp hemen aşağı indim tahmin ettiğim gibi o gelmişti

"Sen Uyumuyormuydun?"

"seni beklemiştim. Sabah erkenden kalkıp gittiğin için ve beni uyandırmayıp çağırmadığın için evde sıkıcı sıkıcı bekleyip adamların aradığında bütün işleri iptal etmek zorunda kaldım."

" biliyorum ama bu günlük senlik bir işimiz yoktu, merak etme yarın mutlaka işini yapacağız ve sen de gelip bizle olmaya devam edeceksin."

Devamını dinlemeyip Ben yukarı O da mutfağa geçmişti. Ben odama geçip yatağımda yattıktan sonra bir den kapım tıktıklandı. ve ben de 'gel' diye içeri girmesini istedim .

Odaya jungkook girmişti

"ne oldu"

"İyi geceler demeye gelmiştim"

Birbirimize iyi geceler dedikten sonra çıkmıştı ben de yatmıştım.

Bir sonraki gün olduğunda gene her zamanki gibi gözlerime sabahın, ve uyanmanın etkisiyle, kamaşmasıyla açtım, yataktan doğruldum saat çok erkendi. Çünkü bu saatte uyanma mı istemişti. kalktım ve lavaboya gidip işlerimi hallettikten sonra, üstümü değiştirip odadan çıktım aşağıdan sesler geliyordu, Ben de aşağı inip baktım o hazırlanıyordu ben de yanına geldiğimde "Artık çıkalım " demişti Ben de kafamı Tamam anlamında sallayıp Evden çıktık.

Arabada ilerledik ve bir yerde durup üyeleri aldık, hızlıca olayın olduğu bölgeye gidiyorduk. Olayın olduğu bölgeye yaklaştığımızda silah sesleri duyuluyordu, Allah aşkına sabahın altısında Bir insan neden Savaş açar ki?

Namjoon bize arabadan çıkmamızı ve yandaki çalılık ve ağaçlardan pusu kurmamızı emretti. Arabadan çıktığımızda Sessizce ' Ben Emir vermeden saldırıya başlamayın ' dedi.

Ben de yani bizde başımızı sallayıp ağacın orada Pusu kurmaya başladık. Heyecanlıydım kalbim çok hızlı atıyordu çünkü uzun zamandır bir silahlı saldırıya katılmamıştım.

Birkaç dakika öyle bekleyip bizi fark etmelerini bekledik. Karşı taraf ve bizden olanlar savaşırken bizden olanların sayısının yavaşça azaldığını ve güç kaybetmeye başladıklarını fark etti.

Ve namjoon bize kafasıyla emir ver di. Ben ve yoongi silahımızı karşıya tutup yavaşça ayağa kalktık. Ve ağaçların kenarlarında yavaşça ilerlemeye başladık. namjoon ve seokjin onlar orda durup bize yardım edip ne yapıcağimızı söylicekti kulağımızdaki kullaklığa. Tae ve hoseok tokalaşıp birden elindeki sis bombasını attılar, o sırada jikook ikilisi silahlarla ateş etmeye başladı. Namjoon.

'maria ve yoongi başlaya bilirsiniz'

Gülümsedim.

Ve yoongiyle harekete geçtik.

Sis hala gitmeden koşarak düşmanın olduğu tarafa geçip adamların o anki endişelerini kullanıp ceplerini karıştırıp GPS
leri alıyoduk.

Ama çok dikkatli olmamız lazımdı çünkü

Jimin jungkook ve seok jin heran bizi vurabilidi.

Ben yavaşça çekip çıkartırken, yoongi hemen çıkartıyordu sonra adamı vuruyordu.

Bende başımı olumsuzca sallayıp devam ettim. GPS lerini çıkartıyoduk çünkü onların adamları buraya toplanmasın diye. o sırada sis yavaş yavaş kayboluyodu kullağımda ses duydum.

'tae hoseok harekete geçin'

Tae ve hoseok akıl karıştırma görevindelerdi, birden ellerindeki kayganlaştırıcı topları attılar yani elindeki derken çuvaldaki  bende ağacın arkasındaydım.

Çünkü vurulmuştum bacağımdan. Adamın GPS ini almaya çalışırken farketti ve bacağımdan vurdu bende o acıyla ağacın arkasına gelip bütün adamları aramıştım.

Yanımda birses duydum...

Önüme döndüğümde karşımda bunların başkanı bana silah tutuyordu.

"demek burdasın"

Yutkunmuştum.

(Düzenlenme tarihi:01.05.2021)