2

557 81 50
                                        

Tsukishima, bir anda kulaklığını çıkarıp arkasına döndü. Tahminince onun yaşlarında bir çocuk avazı çıktığı kadar bağırıp koşuyordu. Biraz daha bakındığında arkasındaki karaltıyı gördü.
Köpek kovalıyordu.

Mahallenin küçük köpeği hem de, ama o köpek her gün yanından geçerdi, neden birini kovalasın ki? Bacakları kendi kendine hareket etti bir anda, oraya koştu.

"Hey, Kiki."
Kiki, bir anda ona döndü ve tüm her şeyi unuttu. Tsukishima'yı seviyordu. Yanındaki oğlan da gözünün yaşlarını silip köpeğin bu hâline bakıp kıkırdamaya başlamıştı. Bir süre sonra köpek uzaklaştı.

"Belli ki çantana astığın bu garip şeyin peşine takılmış."

Çilli çocuğun suratına baktı.

"Uh... Olabilir... Sağ ol."

Tsukishima tam kulaklığını tekrar takıp uzaklaşıyordu ki çilli oğlan onu durdurdu.

"Ah! Seninle aynı lisedeyiz!"

Tsukishima dönüp ona baktı. Çilli oğlan, Tsukishima'nın formasına bakıyordu.

"Hm, ne iyi."

Bir şey olmamış gibi yürümeye devam etti Tsukishima.

"Hey, bekle! Adın ne?"

Bu da neydi? Al işte. Okuldan bir çocuğu -muhtemelen alt sınıflarda- peşine mi takmıştı?

"Keşke takmayıp gitseydim." diye düşündü içinden.

"Hey, sana diyorum!"

"Kei Tsukishima." dedi. "Al buyur öğrendin artık ne işine yarayacaksa."

"Ben de T-"

"Üzgünüm gitmem gerek." Yeterince oyalanmıştı Tsukishima, adımlarını hızlandırdı ve çilli çocuğu orada bıraktı.


Çiçek dolu yatağa yürüyordu, ama bu kez elinde bir yastık vardı genç çocuğun. Yastığına sarılarak derin bir uykuya daldı çiçeklerin ortasında.

Tsukishima uyandı, aynı rüyanın bu kez biraz daha değişiğini görmüştü, bu ne anlama geliyor hâlâ hiçbir fikri yoktu. Okul için hazırlandı ve okula gitti. Aklı dünkü olaydaydı, çok mu sert davranmıştı acaba? Yok canım, alt sınıflardan birinin peşine takılmasıyla uğraşamazdı.


Sınıfın önünde bir kalabalık vardı gittiğinde, birbirlerini itekleyip bir şeye bakıyorlardı. Sonra iki kız yaygarayı kopardı.

"Ayrılıyoruz Nara-chan!" dedi kızlardan biri. Birbirlerine sarılıp hüzün gideriyorlardı.

"Keşke daha fazla çalışsaydım!" dedi diğer kız da.

Tsukishima da oraya gitti, uzun boylu olduğundan hemen gördü ne olduğunu. Sınav sonuçlarını. Her zamanki gibi aynı sınıftaydı, ama bir isim değişikti. Onların sınıfından olan Ichigo Takumi'nin yeri başkasıyla değiştirilmişti.

"Tadashi Yamaguchi." diye mırıldandı.

"Efendim?" dedi arkasından bir ses. Ona döndü.

"Ah sen o günkü çocuksun!" dedi çilli çocuk. Herkes sınıflarına gitmişti, bu yüzden tek başlarınalardı.

"Aynı yaşta olduğumuzu bile bilmiyordum." diye ekledi.

"Kime ne." diye sınıfa geçti hemen Tsukishima.

Ders başlamıştı, birkaç dakika sonra kapı tıklandı, içeriye çilli çocuk- pardon, Yamaguchi girdi.

"Sınıf değişikliği yapılan öğrenci misin? Tadashi Yamaguchi?" dedi öğretmen.

"Evet..." Ellerinde eşyalarıyla gözü oturacak bir yerler arıyordu.

"Diğer şubelerde sayı arttığı için sıra götürmüşlerdi... Ah, şuraya geçebilirsin!" Tsukishima'nın yanını işaret ediyordu. Lanet olsun, her zaman tek başına oturduğu için yanı boştu. İstemeye istemeye çantasını oradan aldı ve Yamaguchi oraya oturdu.


Son ders. Yanındaki çocuğun çok konuşkan falan olduğunu ve sürekli onu rahatsız edeceğini sanmıştı, ama tam tersine çocuk kimseye yaklaşmıyor ve konuşmuyordu. "Belki de uyum sağlayamadığındandır" diye düşündü. Ders matematikti, soru çözümü yapıyorlardı ve anlaşılan Yamaguchi biraz zorlanıyordu.

"Yanlış yoldan yapmışsın da ondan." diye daldı Tsukishima. Kağıdı almak için elini kaldırdığında çocuğun otomatik olarak geriye çekilip ürktüğünü fark etti. Bir anlık şaşırdı, korkmuş muydu? Sadece elini kaldırdığı için? Çok korkak biriydi anlaşılan, ürkekti.

Basit yoldan soruyu hemen anlatıp önüne döndü ve ders boyu konuşmadılar.


flower bed » tsukkiyamaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin