3

512 74 78
                                        

Bu hikâyeyi başlatmak hata mıydı diye düşünüyorum... Yahu yazmak için vaktim yok nasıl devam ettireceğimi unuttum, harika. Bu arada hikâye çok saçma olmuş sanki utandım abLDLWMAŞZÖD
.
.
.
Yamaguchi, biraz zorlanıyordu yeni sınıfında. Diğer sınıftan birkaç arkadaşı vardı en azından ama artık sadece bazı teneffüslerde görüşebiliyorlardı. Yeni sınıfından sadece Tsukishima ile konuşmuşlardı o da arkadaşı sayılmazdı.

Ödevler daha yoğundu, "keşke sınavdan öyle iyi sonuç yapmasaydım be" diye düşünüyordu. Çıkış vakti geldiğinde toparlandı ve olağan bir şekilde evinin yolunu tuttu. Normalde hep diğer yolu kullanıyordu, ama bu kez diğer yolu kullanmak istedi, köpek kovaladığı zamanki.

O yolun manzarası daha güzeldi. Artık o yolu kullanmayı planlıyordu ama hâlâ tam olarak bilmiyordu. Yine de o yola girdi ve ilerlemeye başladı. Arkasından ayak sesleri geliyor, yanından geçiyordu. Yanına baktığında Tsukishima'yı gördü!?

Tsukishima ondan biraz daha mesafeli yürüyordu ama aynı hizadaydılar. Acaba bir sohbet başlatsa çok mu konuşmuş olurdu? Yok yok en iyisi baş şişirmemek... Arkadaşi Hinata'nın aksine çok konuşmayı sevmeyen biriydi, en azından Yamaguchi öyle anlamıştı.

Yamaguchi tedirgin olmaya başlamıştı, ne taraftan gitmeliydi? Öncekinde Tsukishima'ya odaklanmaktan dikkat etmemişti. Sormalı mıydı? Streslenmeye başlamıştı. Telefonunu çıkartıp bir şeylerden yardım almaya çalıştı. Tsukishima hızlıca yürüyordu, ne yapacağını bilemiyordu. Arkadan gelen bir kız olduğunu görüp koşarak sormaya gitti.

Tsukishima durdu.

Yamaguchi kıza bir şeyler sorarken kız olumsuz anlamında başını salladı. Yamaguchi başını eğerek geriye dönerken Tsukishima ona bakmadan konuşmaya başladı.

"Evini bulamadın mı?" Biraz alaycı bir gülümseme vardı yüzünde.

"Bu yolu-" Yamaguchi sözünü bitiremeden Tsukishima devam etti.

"Yürü."

Bu kadar mıydı?

"Şu tarafa bak, evin bu mu?" Yamaguchi hemen o tarafa baktı. Gerçekten de evi oradaydı.

"Evet! Nereden bildin?"

"Sadece bir tahmin, bu yollar o kadar da karışık değil, istesen sen de bulurdun."

A sınıfında olmasına şaşmamalı, diye düşündü Yamaguchi. O mu fazla zekiydi yoksa Yamaguchi mi aptaldı? Galiba ikisi de.

"Senin evin nerede?" dedi hiç düşünmeden Yamaguchi.

"Benim diğer yoldan hemen ilerleyince." dedi Tsukishima, neden söylemişti ki evini? Bir de evini mi gösterecekti çocuğa?

"Aa, yakınmışız." dedi Yamaguchi sevinçle.

"Ama bu birlikte gidip geleceğimiz anlamına gelmiyor."


Bir haftadır birlikte gelip gidiyorlardı.
Tsukishima bunu kabullenmek istemiyordu pek, ama yolların sonu dışında hep aynı yerden gidişatı olduğu için birlikte yürümüş oluyorlardı.
Yamaguchi her gün farklı şeyler soruyordu, her geçen gün birbirlerini daha çok tanıyorlardı.

Yamaguchi, artık biraz daha arkadaş olmaya yakın olduklarını hissediyordu. Tsukishima hâlâ aynıydı aslında, ama biraz daha konuşuyordu, bilemediklerinde Yamaguchi'ye yardım ediyordu. Hatta bir keresinde gülmüştü...

Tsukishima da aynı rüyayı görmeye devam ediyordu, takmamaya çalışsa da aklına takılıyordu ama nereden öğrenecekti ki? Günler onun için biraz daha farklı geçiyordu artık, sürekli yanında olan ve konuşan biri vardı. İlk başlarda sinir olsa da alışmıştı artık.

"Tsukki!" diye yanına koştu Yamaguchi.

"Tsukki?"

"AY! Yani Tsukishima..."

Tsukishima kendine engel olamadan kıkırdadı.

"Tsukishima-san deseydin."

Ama karşındaki çocuk bunu ciddiye almıştı ve garip bir yüzle

"Peki, Tsukishima-san..?" demişti.

"Hadi ama Yamaguchi, şaka yapıyordum. Ciddiye alma her şeyi."

"Yani Tsukki diyebilir miyim?"

Bu soru onu şaşırtmıştı, neden ona öyle seslenmek istiyordu ki?

"Ne dersen de, umrumda değil." dedi sadece.

"Peki Tsukki!" dedi ve koridora çıktı Yamaguchi.


Yamaguchi dolabından kitap almak için koridora çıktığında, sarı saçlı bir kızın etrafında birkaç erkek olduğunu gördü. Bu onların sınıfından Yachi'ydi! Bir şey konuşuyorlardı ve kız kaşlarını çatmıştı. Hayır, konuşmuyorlardı.

Yamaguchi refleks olarak direkt oraya gitti. Erkekler ona döndü.

"Vay vay vay, küçük kahranamınımız mı gelmiş?" dedi erkeklerden biri alaycı bir şekilde.

Cidden neden oraya gittiğini bilmiyordu Yamaguchi, dersler başlamıştı ve herkes içerideydi. Belki de öğretmen falan çağırmalıydı, o bu tarz şeylere engel olan kişi değil, genelde Yachi-san'ın yerinde olan kişi oluyordu çünkü.

"Ne yapıyorsunuz?" oldu ilk sorusu Yamaguchi'nin. Aptal mıydı? Niye böyle bir şey sorsun ki?

"B-bir şey olduğu yok. Siz de gidin artık işinize!" dedi Yachi. Rahatsız olduğu belliydi.

Erkeklerden biri kahkaha attı.

"Sen nereden çıktın, gider misin? Hatta kısaca git. Bir şey konuşuyoruz."

(#protectyachi2020)

Ne demeliydi Yamaguchi? Yumruğunu sıktı, buna karşı bir şey diyemediği için kendine acıyordu.

"Bırak, sen git." bu kadar mıydı diyecekleri? Ne yapacaktı şimdi?

"Yamaguchi-"

"Sus." diye sözünü kesti erkek ve ona döndü.

"Gitmiyorum, olaya karışan sensin." dedi biraz üstüne yürüyerek.

"Yachi-san'ı rahat bırak! Onu böyle rahatsız etme iznini kim veriyor size acaba?" fark etmeden biraz sesini yükseltmişti Yamaguchi.


Yamaguchi dolaba gittiğinden beri geri gelmemişti. Okulda başına ne gelebilirdi ki? Üstüne üstlük yok yazılmıştı. Nerelere kaybolmuştu? Test çözümü yapıyorlardı neyse ki, çok bir şey kaçırmayacaktı.

Sınıfta birinin daha eksik olduğunu fark etti, iki kişi yoktu. Biri Yamaguchiydi, diğeri kimdi? Herkes sessizce test çözerken Tsukishima odaklanamıyordu. Koridordan bir ses geldi.

İlk başta çok takmasa da, bu sesin Yamaguchi'ye ait olduğuna fark etti. Bir kız sesi ve birkaç farklı ses daha geliyordu. Yamaguchi, bağırmıştı.
"Bırak" diye.

Sesler devam edince öğretmen dışarı çıktı, kapıyı açık bıraktı. Sesler çoğalmıştı ve bağırışmalar çıkmıştı.

Tüm sınıf oraya döndüğünde, bir erkek Yamaguchi'nin yakasını tutmuştu, Yamaguchi ona bağırırken onların sınıflarından olduğunu düşündüğü kız, ayırmaya çalışıyordu.



flower bed » tsukkiyamaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin