yıl 1982 - fransa'da güzel bir adam tanıdım, - yoonmin

2

"sonunda geldiniz bay min, saatlerdir sizi bekliyorum."

yoongi çocuğun yanına oturup derin bir nefes aldı. yollar değil, evden çıkmadan önce ceplerine sığdırdığı geçmişi yormuştu onu. ağırdı, düşününce aslında geçmiş gelecekten de ağırdı.

"özür dilerim küçük, bir işim çıktı."

mor yalan.

"iyi de sizin bir işiniz yok ki? kimseniz de yok? bir şey mi oldu yoksa?"

burukça gülümsedi, bu küçük çocuk bile biliyordu onun kimsesi olmadığını. yapacak bir işinin olmadığını da. geç kalmasının sebebi yoktu aslında. sabah uyandığında bir süre yatağından çıkmayıp düşünmüştü, küçüğün yanına gelmeyecekti bugün ama sonra dün ona söyledikleri geldi aklına. "yalvarırım söz verin bay min, yarına uyanmak için güzel bir sebebim olsun istiyorum." ve işte, buradaydı. minik bir çocuğa, dünyanın aslında nasıl bir yer olduğunu anlatacak, kader diye bir şey varsa herkesin yüzüne gülmediğini kanıtlayacaktı.

"bir sorun yok. sadece, evde birkaç işim vardı."

"peki." küçük vücudunu yoongi'ye çevirip ona doğru oturdu. heyecanlıydı, severdi hikayeleri, masalları ancak kötü sonlu masal dinlememişti daha önce. bir ilkti yoongi'nin minik çocuğa hissettirecekleri.

"bay min? hadi anlatın hikayeyi? vaz mı geçtiniz yoksa?"

yoongi emin değildi onca şeyi anlatabileceğinden, buna dayanacak gücü olup olmadığından.

"vazgeçmedim. söz vermiştim sana, sözümü tutacağım." bir süre dalıp duraksadı. "küçük, sen hiç birine söz verdin mi?"

çocuk yoongi'nin ona sorduğu soruyla biraz düşündü.

"öğretmenime vermiştim bir kere, ödevlerimi yapacağıma dair."

gülümsedi.

"tuttun mu sözünü?"

"tuttum tabii, sözler tutulur bay min. tutamayacağımız sözleri vermeyiz."

...tutamayacağımız sözleri vermeyiz.

ağlamaklı oldu yoongi, bugün uyuyamayacağını biliyordu.

"doğru. neyse, başlayayım mı anlatmaya?"

heyecanla yerinde dikleşti çocuk, ne çok hevesliydi.

"evet, bay min. lütfen."

oturduğu bankta bacak bacak üstüne attı yoongi, derin bir nefes daha alıp gözünü önündeki dalgalı denize dikti.

"19 ekim 1982 gecesi başladı bizim hikayemiz..."