.one.

281 21 7
                                    

Geceleri uçuk kaçık hayallerinizi süsleyen, başarılarıyla, yaptığı işlerle dünayda ün salmış, kendine has tarzı, iyi kalpliliğiyle, çoğu gencin tanışma hayalini kurduğu Johnny Depp. Öyle bir hayran düşünün ki, ağlarken başını yasladığı yastığı omzu yerine koyan, söylediği şarkılarla huzur bulan, daha önce izlemesine rağmen gördüğü editleri, videoları ve fotoğrafları ilk defa görüyormuşçasına tekrar tekrar aşık olan bir hayran. Tam anlamıyla aşık. Onun için çok heyecanlı bir gün olmalı, çünkü bu gün Johnny onun şehrinde, imza günü yapacak. Ashley için sıradan bir günün aksine zor geçeceği belliydi, gece heyecandan uyuyamamış, uyumadan önce duş almasına rağmen telaştan tekrar duşa girmişti. Saçlarını özenle fönleyip, siyah mom jeanin üstüne beyaz bir crop giymişti. Göz altlarına eşit olacak şekilde kapatıcı uygulayıp, dikkatle abartısız bir eyeliner çekmişti. Üstüne mascarasını da sürüp, burnuna biraz kontür uyguladıktan sonra dudaklarına mat kahverengi bir likit ruj gezdirmişti. En az on kere dönüp dolaşıp sıktığı parfümü tekrar sıkmıştı. Mutfağa koşup limonlu suyundan bir yudum içti, sonra tekrar odasına koşup ceketini üstüne giydi. Bir anda yorulduğunu fark edip durdu. Neydi bu telaşı, ne içindi? Sanki Johnny onca kişinin arasından onu mu fark edecekti de bu kadar süslenip hazırlanmıştı? Bu onu ilk görüşü değildi elbette, büyük bir fan olarak daha önce bir iki film galasına ve konserlerine katılmıştı ama hiç birinde çok yaklaşamamıştı. Elinde imzalı bir tişört ve Hollywood Vampires albümü vardı. Bu sefer onu daha yakından görmek istiyordu, diğer şanslı fanlara yaptığı gibi ona da gülümsemesini ve belki de birlike fotoğraf çekilmek istiyordu. Belki mi? Elbette deli gibi istiyordu. İçinden 'Umarım bu gün şans kapılarım açıktır.' diye geçirdi ve evden çıktı. Hızlı adımlarla arabasına binip toplanma alanına doğru sürdü. Ne kadar erken giderse o kadar ön sırada olma şansı artardı. Alana yaklaşmasıyla trafik artmıştı, sinirle bir of çekti. Kestirme yollardan ve ara sokaklardan elinden geldiğince hızlı ulaştı fakat çoktan en az yirmi kişilik bir grup toplanmış, pankartlarını açmış ve güvenlik şeridinin arkasında duruyorlardı. Hızla çantasından telefonunu aldı ve kontağı kapatıp kapıları kitledi. Çantasını almamıştı çünkü ona ağırlık yapardı, arabasının anahtarını cebine koydu ve telefonuna sarılıp hızlı adımlarla güvenlik şeridine doğru yürüdü. Çok gerilmişti, titremeye başlamıştı, evet hava rüzgarlıydı fakat anormal bir şekilde kanı çekiliyor gibi hissediyordu. Bunu daha önce de film galasında yaşamıştı. Ne zaman onu yakından görecek olsa böyle tepkiler veriyordu vücudu. Karnına sancılar giriyordu, sanki biri elini karnına sokmuş organlarının yerini değiştiriyor gibiydi. Alışık olduğu kardiyolardan daha hızlı atıyordu kalbi. Emindi ki bu gerginlik ve heyecan yaptığı kardiyolardan daha fazla kalori yaktırıyordu ona. Yaklaşık on beş dakika sonra yaklaşık iki yüz kişilik bir grup vardı. Johnny ortalıkta olmamasına rağmen çığlık çığlığa sloganlar ve alkışlar yükseliyordu her dakika. Ashley güvenlik şeridine yakındı ve bu onun için avantajdı fakat yere sağlam basmalıydı, çünkü diğer fanlar Johnny geldiğinde onu ezip geçebilirlerdi. Dün gece telefonunun hafızasında yer açmak adına bir kaç bir şey silmişti çünkü Johnny'nin gelişini duyduğu an video kaydetmeye başlayacaktı.

"Geliyor!" çığlıklar atılmaya, fotoğrafçı ve gazetecilerin flaşları patlamaya başlamıştı. Hemen arka kamerayı açıp kolunu kaldırdı ve video çekmeye başladı. Yaklaşık 2 dakika sonra artık tam anlamıyla görebiliyordu onu. Video çekmeye devam ediyordu Johnny yavaş yavaş yaklaştığında videoyu durdurdu ve ön kamerayı açıp çekime devam etti. Onunla yakın bir kare yakaladığında telefonu hızla cebine attı ve elini Johnny'e uzattı. Johnny, Ashley'nin uzattığı elini tutmuştu.Ashley öyle bir tutmuştu ki bırakmak istemiyordu, ama Johnny elini çekmek zorundaydı, bir kaç saniyeliğine göz göze geldiklerinde Johnny elini çekmişti. Ashley avcunu hiç açmadan kalbinin üstüne götürdü. Johnny kalabalıkta yavaş yavaş kaybolurken Ashley hızla arabasına koştu. Sürücü koltuğuna oturduğunda hala şok içerisindeydi. Avcunu açtığında bir yüzük düştü yere, kaşlarını çatarak yere düşen yüzüğü eline aldı ve gözlerini sonuna kadar açtı, elinde tuttuğu yüzük Johnny'e aitti. Yüzüğü incelemeye başladığında yine çok marjinal tam da onun takacağı tarzda bir şey diye düşündü ve içinde güzelce yazılmış bir isim vardı.

from betty

Bu onun annesinin ismiydi. Betty Sue. Annesinden hediye olmalıydı ve onun annesini ne kadar sevdiğini iyi biliyordu. Bunu geri vermeliydi ama nasıl? Hemen interneti açıp menajerine ulaşmanın bir yolunu aradı ve mail adersine hemen bir mail yazdı.

Gönderen: Ashley Wester
Alıcı: Tracey Jacobs

Konu: !Yüzük!

İleti: Merhaba belki bu maili görmeyeceksiniz bile ama ben yine de bir ihtimal bile olsa yazmak istedim. İmza gününde elini tuttuğumda avcumun içine düştü. Johnny için değerli olacağını düşünüyorum bu yüzden geri vermek isterim. Fakat görmezseniz ömür boyu bende kalacak. Eğer ulaşmak isterseniz diye telefon numaramı bırakıyorum.

+1 212- 111- 2233

*iletildi*

Telefonu ve yüzüğü çantasına koyup kontağı çevirdi ve eve doğru sürdü.

the Ring/JohnnyDeppHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin