and hate you again

500 109 12
                                    

"eve döndüğü bir cumartesi günü dudaklarına öpücük kondurmak adına yaklaştığımda aldığım komu yüzünden seulgi birdenbire gözümde bambaşka birine dönüştü.

buram buram sigara kokuyordu.

kuru olmasına rağmen çilek kokan ve tadı pamuk şekerler kadar güzel olan dudakları, kendini sigara kokusuna bırakmıştı. 1 hafta içerisinde bu kadar bağımlı hale gelmiş olması dünyayı gözümde daha da acımasız bir cehenneme çevirmişti.

cehenneme benim için gelmiş bir meleğin soluşuna şahit oluyordum.

göz altları mosmordu. bedeni hiç görmediğim kadar zayıf düşmüştü.

kolunda gördüğüm sargıyla ellerim ağzıma gitti ve boğuk ama tiz bir çığlık attım. yaralanmıştı.

hyeya'ya zarar vermişlerdi.

ruhumun derinliklerinde duyduğum sızı ayakta durmamı zorlaştırmıştı. koluma tutunup düşmemi engellemişti. bütün gücümüz çekilmişti sanki üstümüzden.

onun için benliğimde ufacık bir güç kırıntısı aradım. en sevdiği yemekleri önüne koydum, istemese bile onu besledim. o gece saçlarını ördüm, o da bana kamptaki 15 yaşındaki bir askerin ölürken son sözünün 'anneme sevgilerimi ilet' olduğunu söyledi. ciddiyim, akıtacak gözyaşımız kalmamıştı artık. paramparça olsak bile mutluyken yaptığımız aktiviteleri yapmaktan ödün vermemiştik.

en ateşli sevişmemizi yaşadık, dışarı çıktık ve yıldızları izlerken şakalar yaptık. o gece o kadar çok yıldız vardı ki, yıldızlar yaşanacak kaosu görmek için toplanmış izleyiciler gibi geliyor bana artık.

ışıldayan gecenin altında balıksırtı ördüğüm saçlarını çözdüm ve kıvır kıvır olmuş saçlarını omuzlarına bıraktım.

'bak, benim de saçlarım seninkiler gibi bukleli oldu.' dedi ve buruk bir şekilde gülümsedi.

dümdüz olan saçlarını hiç sevemezdi o, onun yerine ben sevgi göstermiştim durgun bir deniz kadar düz olan saçlarına.

yıllardır saçlarına dokunamadım, hyeya."

hyeya ;; seulreneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin