Kahvaltımı hazırlamış masaya oturmuştum. Kahvaltı dediğimde iki tost ve bir meyve suyundan ibaretti. Annemi kaybedeli 6 ay olmuştu. Annem ile babam ayrı olduğundan annemi kaybettiğimde ne kadar istemesemde babamın yanına taşınmıştım. Neyse ki şu anlık bir üvey anne vakam yoktu ve babamda genelde işte olduğundan ev bana kalırdı.Babamın yanına taşındığım için eski okulumdan nakil aldırarak şu an oturduğum yerin yakınlarındaki bir liseye nakil oldum.
Şu an okuldaki ilk günüm ve nasıl geçeceği hakkında hiçbir fikrim yok. Okul hakkında bildiğim bir kaç şey var. Birincisi okulun fazla kavgacı bir tutumu olduğu ikincisi ise Hyunjin ile aynı sınıfta olacağım. Bu iki bilgiyi bana veren kişi Hyunjin denen kişinin annesi yani bizim karşı komşumuz.
Chaeryeong teyze hem bana hem de babama karşı çok iyi davranmıştı. Eğer annemin ölümünü biraz da olsa atlatabilmişsem bu da Chaeryeong teyze sayesindedir.
Bu altı ayda babam ve Chaeryeong teyzenin yakın olduğunu anlamıştım ancak bu durumu seviyordum ne de olsa annemle babam annem vefat etmeden önce ayrılmıştı ve babamın hayatına devam ettiğini görmek beni mutlu ediyordu.
Altı aydır buradaydım ve Chaeryeong teyzenin oğluna hiç rastlamadım. Merakımdan tüm gün boyunca kapı önünde de otursam Hyunjin'i görememiştim. En sonunda vazgeçtim ve bekledim ne de olsa okula gidince onunla tanışma fırsatım olacaktı.
Son kez anahtar, cüzdan ve diğer eşyalarımı kontrol edip dışarı çıktım. Okul ile ev mesafesi çok uzun değildi. Yolda giderken okulumun nasıl geçeceğini düşünmeden duramıyordum.
Köşeyi de döndükten sonra okula vardım. Sınıfımı sormak için öğretmenler odasını arıyordum ki birine çarptım
"Ah kusura bakmayın."
"Sorun değil."
Çarptığım kişi gerçekten çok güzel bir kızdı.
"Ah yenisin galiba seni hiç görmemiştim."
"Evet öyle ben Kim Yu-jin"
"Bende Ahn Hye-jin. Tanıştığımıza memnun oldum."
Biraz bekledim ve konuyu nasıl devam ettireceğimi düşündüm neyse ki konuşmasını sürdürmüştü.
"Kaçıncı sınıfsın?"
"lise 1. Siz?"
"lise 3."
"Şey..... ders başlayacak ama ben sınıfımı bilmiyorum öğretmenler odası nerede gösterebilir misin unnie?"
Bana öğretmen odasını gösterdi ve bende teşekkür edip yanından ayrıldım. Hem güzel hem de çok sıcakkanlıydı. Galiba bu okulu seveceğim. Öğretmenler odasına girdim ve sınıfımı öğrendim.
Sınıfa girdiğimde üç kişi bir kıza zorbalık ediyordu. En başta dahil olmak istemedim ve bir yer bulup oturdum. Sınıfa girdiğimden beri bütün ilgileri üzerime çekmiştim. Sonunda zorbalık eden üç kişininde odağı beni bulmuştu. Sarışın olan çantası bir sıradan aldı ve yanıma attı. Onun havalı olduğunu düşündüğü bu harekete karşı sadece gözümü devirdim. Başımı yavaşça sıraya yasladığımda hafiften sırıttığına şahit olmuştum.
Çok çabuk sinirlenen bir insandım ve sarışın çocuk 10 dakikadır her yerimi süzüyordu ve bu da yetmezmiş gibi o uyuz gülümsemesi yüzünden eksik olmuyordu. Sonunda dayanamadım ve kendimi sınıfın ortasında ayakta bağırırken buldum.
"YETER SÜZDÜĞÜN YETMEDİ Mİ BE?!"
Bütün sınıf bana odaklanmıştı aynı zamanda sınıfa tam ben bağırırken giren hocanın baktığı kişi de benden başkası değildi.
Herkesten özür dileyip yerime oturdum ve yanımdaki çocuğa ölümcül bakışlar atmaya devam ettim.
Hocanın beni çağırmasıyla yanına gittim. Kendimi herkese tanıtmamı söylemişti.
"Merhaba ben Kim Yu-Jin. Birlikte iyi anlaşalım."
Deyip yerime geçerken yanımda oturan çocuk birkaç söz söyledi.
"Kim Yu-jin ha. İyi anlaşacağımıza emin olabilirsin."
Wuhuu ikinci kitabıma başladım heyecanlıyım umarım beğenirsiniz. Bol bol yorum ve bol bol vote verin olur mu?
Sizi seviyoruuuum ♥️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Just For You │ Hwang Hyunjin ️│
Fanfiction[MiniFic] TAMAMLANDI Birlikte merdivenlerden aşağıya indik. Çok garip bir olaymış gibi kantine inene kadar herkes bize baktı. İki tane kahve alıp dışarıya, okulun bahçesinde ki bir banka oturduk. "Annem sana nasıl davrandı?" Birden sorduğu soruyla...