UYKU

64.5K 3.3K 2.9K
                                    

"YA ANANI SİKERİM ATMA!" Ertuğrul bağırırken Aydın sırıtarak baktı.

"Biraz daha yalvar orospu çocuğu." dedi oyun konsolunu hızlı hızlı hareket ettirirken. O sırada Deniz ise kaybedenin elinden konsolu almak için bekliyordu. Koltuğa oturmuş birasını içerken sırıtarak onlara baktı.

"Olum kol bozuk lan." diye bağırdı yeniden Ertuğrul. Aydın kaşlarını çattı.

"Yenilince hemen kol bozuk oluyor değil mi puşt?"

"Orospu çocuğu!" dedi yeniden Ertuğrul. Akşam akşam pes atacak enerji nereden gelmişti kimse bilmiyordu ama oynuyorlardı.

"Ulan sessiz olsanıza!" Aydın bir saat önce uyumaya giden kedisinin uykulu sesini duyunca kafasını merdivene doğru çevirdi.

Özgür şişmiş gözleri, banyo olduktan sonra direkt yattığı için nemli ve dağınık saçlarıyla sinirli ve huysuz bir şekilde yanlarına doğru geliyordu. Aydın'ın bu görüntü ile alt tarafında hareketlenme oldu.

"Yarın erkenden işe gideceğim, sessiz oynasanıza!" dedi yeniden. Aydın sinirle Ertuğrul'a dönüp yanında duran yastığı attı.

"Ne bağırıyorsun lan sen, uyandırdın çocuğu!" dedi sinirle. Ertuğrul kafasına gelen yastığa aldırmadan bir şeyler oynamaya devam etti.

Özgür o sırada mayışık bir şekilde ilk televizyon ekranına baktı, daha sonrada sarhoş gibi yanlarına ilerledi. Aydın onun bu masum haline bakıp gülümsedi.

"Özgür bir su getirsene." dediğinde Özgür mavi gözlerini ona çevirdi. Gözlerini kırpıştırıp kafasını aşağı yukarı yavaşça sallayarak mutfağa ilerledi.

Aydın oyuna geri dönerken, biraz sonra Özgür elinde bir bardak su ile gelip Aydın'a uzattı. Aydın ekrandan gözlerini ayırmadan bardağı alıp suyu kafasına dikti ve ardından tezgahın üzerine koydu.

Özgür uykulu bir şekilde önünden geçip yanına oturdu ve kafasını kaslı kollara yasladı. Yanağını bir kedi gibi sürüp uyumak için yer arayan kedisine sırıtarak baktı.

Bu davranışı kimse sorgulamayacağı için rahatlardı. Özgür'de bakışlarını televizyona çıkardı ama gözü arada bir kapanıp açılıyordu. Bir derin nefes alırken gözlerini açık tutmaya çalıştı ama faydası yoktu. Sanki biri göz kapaklarından çekiyormuş gibi hissediyordu.

"Gülüm yatağına git." dedi Aydın hâlâ oyun oynarken.

"Hıhım." Özgür ne dediğini bilmeden fısıldayınca Aydın ona doğru döndü.

Sakallı yanağı koluna dayanmışken, tatlı bir şekilde televizyona bakmakla uyumak arasında gidip gelen çocuğu birkaç saniye izledi. Onun bu haline nefesi hızlanırken, dilini ısırdı ve kafası düşmesin diye tutarken ayağa kalktı. Özgür mavi gözlerini ona çevirdi.

"Hadi sen yatmaya git, bende yukarıda bir şey vardı ona bakacağım."

Ertuğrul ve Deniz oyun oynamaya dalmışken, mavi gözlü kedi kafasını salladı ve yavaşça ayağa kalktı. Aydın ikiliye bir bakış atıp sallana sallana yürüyen kedisinin arkasından ilerledi.

Merdivenleri çıkarken gözünün önünde sergilenen kalçaya dudaklarını ısırarak baktı ve yutkundu. Yukarı çıktıklarında Özgür yatak odasına gitmek için kenara dönerken Aydın hemen kolunu yakalayıp yanlarında ki banyoya soktu.

Özgür ani gelen hareketle afallayarak baksada Aydın direkt kapıyı kapattı ve bir tur kitledi. Özgür anlamayan gözlerle ona bakıyordu, hâlâ kendine gelememişti.

Aydın kedisinin koltukaltlarından tutup hafifçe kaldırdığında Özgür refleks ile bacaklarını beline sardı. Aydın onu emaneten tutup hızla çamaşır makinesinin üzerine oturttu. Bacaklarının arasına girip, belinden tutarak kedisini kendine doğru çekti.

KAVGALIM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin