7.Bölüm

7.2K 258 304
                                    

Bu bölümü irmm0621 ve sedanurikzz 'e ithaf ediyorum..

MERT'TEN

Herşey bitmişti. Meleğim gitmişti. Ayaklarım aşağıya sarkıyordu. Üçüncü kattaydım ve ölme ihtimalim yüksekti. Ellerim camın pervazından tutarken tir tir titriyordu. Hayatımda ilk kez ölümle bu kadar yakın olmuştum. Ellerimi bırakıp kendimi ileri itsem, meleğimin yanına gidecektim işte. Onunla olacaktım. Burda yapamadıklarımı orda yapardım.

Sıktığım pencere pervazını yavaşça bıraktım. Korkuyor muydum? Evet, hemde deli gibi korkuyordum. Etrafımdaki sesler birer uğultu halindeydi. Başım dönüyordu. Kendimde değildim. Ama kararlıydım. Yapabilirdim. Yapabilirdim değil mi?

Ellerim artık serbestti. Hiç-bir yerden destek almıyordum artık. Kendimi gıdım gıdım ileri sürüyordum. Gözlerimdeki yaşlar yanağımı boylu boyunca ıslatıyordu. Korkudan bedenim zangır zangır titrerken artık kalçamın da boşlukta olduğunu hissettim. Yaklaşıyordum işte. Ölüme, meleğime gıdım gıdım yaklaşıyordum.

Kendimi boşluğa bıraktım..

Bitmiş miydi şimdi? Ölmüş müydüm? Meleğim nerdeydi O zaman? Neden birşey hissetmiyordum? Bedenime sarılmış güçlü kollar kimindi?

-Abiiiim. Mert, MERT! İYİ MİSİN ABİCİM? MEEERT!! DUYUYOR MUSUN BENİ? MEEEERT!

Abimin sesi değil miydi bu? Sıkı sıkıya kapattığım gözlerimi açtım usulca. Gözlerimdeki yaşlar da bundan istifade ederek dağıldılar bir bir yanaklarıma.

Savaş abim beni arkamdan sıkıca sarmış, önüme çevirip beni sarsıyordu. Bağırtılarını az çok duyuyordum. Hâlâ kendimde değildim. Diğer abilerim de tedirgince bana bakıyor, hepsinin yüzlerinde rahatlama ve korku kök salıyordu...

Beni kurtarmışlardı. Evet, yapmışlardı. Keşke meleğimi de böyle kurtarabilselerdi. O da ölmeseydi. Ona da sahip çıksalardı. Onu da sıkı sıkıya sarsalardı benim gibi..

Bunları düşündükçe ağlamalarım sızlanmaya, bağırışlara hatta feryatlara dönüştü. Bağıra çağıra ağlıyordum şimdi abimin kollarında. Benim ağladığımı duyan abim de usul usul dökmeye başladı göz yaşlarını. Sessizce ağlıyordu şimdi o da. Bende sardım kollarımı ona. Şimdi o da bana sığınmıştı. Şimdi de o benim koynumda ağlıyordu içi yana yana. Içindeki çığlıkları dışına gözyaşlarıyla atıyordu şimdi..

İkimiz böyle ağlarken, Barış abim bizi böyle görmeye dayanamamış, çekip gitmişti odadan. Yüzü kıpkırmızı olmuştu kendini sıkmaktan. Ağlamamak için direniyordu hâlâ. O hep böyleydi. Hâlâ da böyle maalesef..

Bora abim, odanın en son köşesine kendini dayamış, bacaklarını kendine çekmiş, yüzünü de oraya gömmüştü. Bedeni iç çekişleriyle hareket ederken, onun da ağladığını anladım. Zordu, yaşadıklarımız zordu.

Onun ölümü bize ağır gelirken, o belkide yaşadığı hergün ölüyordu..
Pişmandım. Hemde deli gibi pişmandım. Ben varya ben! Ben, çok çok pişmandım...

-Abi gitti o. O gitti abii. Bende gidiyim yanına nolursun. Yalnız bırakmıyım onu orda. ABİİİ. GİTTİ MELEĞİM GİTTİ!! O DAHA ÇOK KÜÇÜKTÜ. ŞİMDİ ZAMANI MIYDI ÖLMESİNİN ABİİ?

Bağıra bağıra abime sarılırken, ben konuştukça abimin daha çok yıkıldığını daha çok içinin yandığını hissettim. Ağlaması şiddetlenirken, kendini ayakta zor tutar gibi bir hali vardı.

Sağlam adamdı benim abim. Öyle kolay kolay yıkılmazdı. Ama şimdi.. bıraksam yere yığılacağı kesindi. Gözüm Bora abimi aradı. O da ağlayarak abime bakıyordu. O da fark etmişti abimin yıkılışını.

Kötü AbilerimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin