✨
Azer KURTULUŞ
--
"Abi bulduk!""Neyi buldunuz?"
"Ceylan'ın yerini."
"Nasıl buldunuz lan?"
"Birinden işte önemli mi bu?"
"Değil mi?"
"Kim olduğunu öğrenmeni istemiyor"
"Peki.. Hadi gidelim ne bekliyoruz."
"Gidelim abimde baltayı ben alabilir miyim bu sefer?"
🪐
Yılmaz'ın tarifiyle bir deponun önüne gelmiştik.Yılmaz baltanın benim elimde olmasından dolayı mutsuzdu.
Kapının önündeki adamları indirdiğimiz zaman deponun içine girmiştik.Karşımda bizi görünce elini silahına atan adama doğru baltamı fırlatmıştım.Adam yere düşerken bir kaç adamı daha öldürmemizin ardından mekan boşalmıştı.Bir şey olmadığından emin olmak için Yılmaz'a döndüğümde sapasağlam olduğunu görmüştüm.Gözlerim boş depoyu tararken küçük bir oda gördüm.Hızla adımlarla odaya girmiştim ve karşımda sandalyeye bağlı halde oturan Ceylan'ı görmemle derin bir nefes verip hızla ellerindeki ve ayaklarındaki ipi çözmüştüm.
Ceylan bir yandan ağlarken bir yandan da bana sıkı sıkı sarılıyordu.
"Eee ben...Biz zaten dış kapının mandalıyız zaten.Biri sarılmaz biri baltasını vermez.Ben gidiyorum!"
"Abim benim!"
Ceylan benden ayrılıp Yılmaz'a sarılmıştı.Bir süre sarılmalarının ardından ayrıldıklarında mekandan çıkmıştık.
"Baltamı aldınız mı lan?!"
<•••>
Karaca KOÇOVALI
--
Telaşlı bir şekilde odanın içinde volta atarken bir yandan da iki de bir telefonuma bakuyordum.Sonunda çalan telefonum ile hemen açmıştım."Alo."
"Telefon daha çalmamıştı ama"
"Yılmaz..Bana Ceylan'ın yanında olduğunu söyle."
"Ceylan yanımda"
"Burdayım yenge"
Arkadan gelen Ceylan'ın sesiyle gülsem mi ağlasam mı bilememiştim.
"Oh be.Sabahtan beri kalbim 1500 atıyor"
"Abim yüzündendir o"
"Mal!Kapat"
Ardından cevap vermesini beklemeden telefonu yüzüne kapatmıştım.
Ceylan'ın yerini söylediğim için pişman olmam gerekiyor muydu?
Ben hiç pişman değilim de..Aniden açılan kapım ile bakışlarım o tarafa dönmüştü."Karaca ben hastaneye gidiyorum geliyor musun?"
"Geleyim de ne alaka sen ben?"
"Ne demek ne alaka abinim ben"
"Az ötede abim ol o zaman.Bu güne kadar aramız nasılsa şimdi de öyle olsun."