Selamlar yeni bir bölüm getirdim. şimdiden göz yaşları pıt😥
bana göre büyük yüzleşmenin ikinci kısmı daha ne yüzleşmeler olacak daha.
içim o kadar hüzünlü ki bölümün etkisinden çıkamadım. beni çok etkiledi bu bölüm hemde nasıl etkiledi.
sizlerin de düşüncelerinizi merak ediyorum. acaba sizde benim gibi düşünecek misiniz
haydi o zaman bölüme geçelim kalplerimizi bırakalım o halde.
buraya okuduğumuz tarihi ve saati yazar mısınız?
bu arada yorum ve beğenilerini bırakırsanız çok mutlu olurum. bu hikaye hepimizin.
iyi okumalar canlar.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
AŞKI HARAP- LETHE
II
Sevmek mi tövbe
Bir an bile düşünmeden içeri daldı. Kapının önünde ne garip garip bakan gözleri umursamadan girişte olan masaya doğru hızlı adımlar attı. Sorup çıkacaktı sadece o kadar.
Adımları hızını alıp masanın yakınında durduğu an elif kalbinin boğazında attığını zannetti bir an. Saatlerce masa üzerinde oturan polis gözleri kısarak elife baktı. Hafif kilolu ve kel bir polisti. ''iyi akşamlar'' dedi sert şekilde.
Memur başını sallayıp karşılık verdi. ''sağolun nasıl yardımcı olabilirim'' elifi tanımıyordu herhalde yoksa böyle rahat oturamazdı. ''ben kemal altundan bir haber var mı diye sormak için geldim'' kendini tanıtmadan. Direk tanımaması onun için daha iyiydi. Polis iki avucunu birbirine bastırıp oturduğu yerde dikleşti. ''siz kimsiniz''
''ben elif''
''haa babamın kızı elif'' dedi dalga geçerek ardından da kendi yaptığı espiriye güldü. Elifte kendisini hiç bozmadan sırıttı. Demek her gelen insanlara böyle davranıyordu bu kendini bilmez.
Kapıyı göstererek ''bi git abla işine ya senle uğraşmim akşam akşam size bir bilgi veremeyiz''
Elif adamın elini takip ederek gösterdiği noktaya baktı. Tamda tabana kuvvet deyip içeriye kendisinin girdiği noktaydı orası. Dudaklarını birbirine bastırdı. Başını çıtlattı bela ona gel diyordu. Şu an bu adamdan bütün hırsını çıkarabilirdi onu yerin dibine koyabilirdi. ''tabi sizin babanızın kızı değilim öncelikle konuşma uslubunuza dikkat edin'' net sözlerle harfleri iyi anlıya bilmesi için yavaş yavaş konuşmuştu elif. ''dikkat etmezsem''
Elif gülümseyerek. Az sonra söyleceklerinden sonra adamın surat ifadesini merak etmeye başladı. ''işinizden olmak istemezsiniz sanırım''
Polis memuru elifi ciddiye almayarak hala kendinden emin konuşmaya devam etti. ''siz mi beni işimden ediceksiniz'' oturduğu sandalyeden az kalkara öne doğru eğildi elifi baştan aşağı süzdükten sonra. ''topuklarınıza makyajınıza güvenceniz var sanırım'' Altan altan ima ettiği şey çok iğrençti. Elif bu sözleri işittikten sonra ne yapacağını çok iyi biliyordu.
