Okulun ilk günu ve ilk belası

5 1 0
                                    

ben Elif 17 yaşındayım,11. sınıf öğrencisiyim ve Zafer özel okulunda okuyorum.
Babam 5 ay once vefat etti ve bizde annem (nursena) ve erkek kardeşim (arda) ile İstanbul'da birlikte yaşıyoruz.
Derslerim oldukça iyi,okulumda ilk 3 deyim ve burslu okuyorum. Ama başımı belaya sokmakta üstüme yok..
En yakın 2 arkadaşımla tanıştırayım sizi Yunus emre ve Yiğit. İkisi de kuzenler ve evleri yan yana ben de onların 1 sokak altında oturuyorum. Sürekli beraberiz ve her zaman beni destekliyorlar yani yigit destekliyor yunus emre biraz kibirli. Okulda 1. yunus emre,2.yigit ve 3. ise bendim. derslerim çok iyiydi ama onlari geçmeyi asla başaramadım..
Evet size anlattıklarımdan sonra geçen yıl başıma gelenleri anlatıyorum, iyi okumalar...

[<alarm sesi>06:05]
Annem (nursena):Eliiif! kızım bugun kalkmayı düşünüyor musun?
Ben (elif):Uyandım anne
Alarmı susturdum ve okulun ilk günü için giyinmeye başladım. Hazırlandıktan sonra kahvaltıya indim ve kahvaltımı etmeye başladım.
Erkek kardeşim (Arda):Annee okul formamı bulamıyorum
Annem (nursena):Daha dün dolabına yerleştirdim iyice bak.
Kahvaltımı bitiririm ve kapı çalar;
Annem (nursena):Elif bak yiğitle yunus emre geldi kapıdalar bekletme kızım çık artık sende
Ben (elif):Tamam anneciğim
Çantamı ve bisikletimi çıkarıp dışarıya çıktım.
Yiğit:Başkan nerde kaldın bee
Yunus emre:Evet aga ağaç olduk burda
Elif (Ben):Tamam ya geldim işte
Yunus emre:Neyse gevezeliğinizi yolda yaparsınız hadi geç kalıcaz
Yiğit:Uff tamam
Bisikletlerimizi sürmeye başladık ve 20 dakika sonra okula vardık.
Okulda bizi herkes tanıyordu, sonuçta okulda ilk 3'teydik ve her zaman ödül alıyorduk. Sürekli kürsüye çıktığımız için herkes bizi tanıyordu. Bisikletlerimizi yerleştirdik ve okulun merdivenlerine doğru yürümeye başladık. Biz yiğitle aynı sınıftaydık ama yunus emre bizim bi yan sınıfımızdaydı.
Yiğitle 11/E sınıfına girdik Yunus emre yanımızdan ayrıldı. Yiğitle sınıfımızda çok sevilirdik,biz sınıfa girince herkes bize bakar ve günaydın derdi ama bu sefer biraz farklı oldu. Sınıfa girdik ama herkes başka birine bakıyor/başka biriyle konuşuyorlardı. Tam oturduğum yerde başka biri oturuyordu o kişiyi tanımıyordum büyük ihtimalle yeni gelmişti. Hemen atarlandım ve biraz yüksek sesle konuşmaya başladım;
Ben (elif):Hoop kardeşim bi sorsana sen ilk oturduğun yerde başkası oturuyor mu?
Herkes benim sesimle susmuş ve dik dik bir bana birde yeni gelen çocuğa bakıyorlardı. Çocuk benim aksime biraz utanarak ve gayet sakin bir şekilde;
Yeni gelen çocuk(?):Ço-çok özür dilerim,ben hemen kalkayım.
Çocuk benim bir önüme geçti. Kafasını önüne eğmişti ve mahçup görünüyordu. Bende kendimi biraz kötü hissetmiştim yerime oturdum.
Yiğit:Noldu reis neden bu kadar tepki gösterdin?
Sadece kafamı çevirdim ve ders hocası geldi.
Ders boyunca not tutamadım çünkü yaptığımı bir saygısızlık olarak görüyordum. Defterimden bir kagıt koparıp üstüne "Fazladan tepkim için özür dilerim, umarım beni affedersin ve iyi bir arkadaş olabiliriz:)" yazdım. Kağıdı katlamak üzereydim ve bi anda matematik hocasını karşımda buldum. Elimden kağıdı aldı ve sesli bir şekilde okumaya başladı;
Matematik hocası:"Fazladan tepkim için özür dilerim, umarım beni affedersin ve iyi bir arkadaş olabiliriz gülen surat".
Hoca bana imali bir şekilde bakarken tüm sınıfta bir gülüşmeler vardı.
Matematik hocası:Noldu elif hanım şimdi de başımıza arkadaş canlısı mı kesildi ahahahaha
Ben 9. sınıftayken onun 12. sınıf kızını istiklal marşı okuma yarışmasında geçtiğim günden beri beni pek sevmiyor.
Yiğit:Boşver kanka ya, klasik Serap hoca
Ben (elif):Neyse ne
Ders bittiğinde yiğitle dışarıya çıkmak için atıldık, Yunus emre dilara'yla (sevgilisiyle) kapının önünde bizi bekliyordu. Yürürken arkamızdan birinin heey diye bağırdığını duydum. Arkamı döndüğümde gördüğüm kişi evet o yeni gelen çocuktu.
Yeni gelen çocuk:Şey özrünü kabul ediyorum. Benim adım Aras, umarım iyi bir arkadaş oluruz.
Ben (elif):Ben de Elif.
Dedim gülümseyerek.
Aras:Benim şimdi okulu gezmem gerek sınıfta görüşürüz, elif.
Ben (elif):Görüşürüz,aras.
Aras aramızdan geçti ve dışarıya çıktı.
Yunus emre:Uuuu okulun ilk gününden bir çifte kumrular görüyorumm
Ben (elif):Saçmalama,sadece çocuğa kaba davranmıştım özür dilemek istedim
Yunus emre:Tamam hadi öyle olsun
Dışarıda dolanıyorduk ve zil çaldı içeriye girmek için merdivenlere yöneldik. Bende yazin Kanada'ya gitmiştim ve orda yaşananları çok heyecanlı bir şekilde anlatırken bir anda dikkatsizce birine çarptım. Çarptığı kişi 12'lerden aşırı yakışıklı bir motorcuydu. Yeşil gözlü ve gözünün önüne gelen kıvırcık saçları vardı. Ama ben her zaman duygularımı çabucak belli etmezdim.
Ben (elif):Özür dilerim
Yakışıklı motorcu:Dikkat etsene, bücür
Bana bücür denilince sinirlenmiştim çünkü 11. sınıf olup boyu 1.59 olan tek kız bendim.
"Man kafa" diye mırıldandım,dediğimi anlamış olsa gerek arkasını dönerek "sensin o" diye bağırdı. Umursamamıştım, züppe,kendini beğenmiş,ukala ve kendini bi bo*k sanan gerizekalının tekiydi.
Sınıfa girdik ve aras bana gülümseyerek;
Aras:Elif tenefüste çarptığın çocuk benim abim de kendisi çok sinirli ve belalı bir tiptir. Birine kafayı takarsa genelde sonuç çok kötü olur. Lütfen kendine dikkat et sana musallat olmasın.
Size en başta söylemiştim dimi başımı belaya sokmaktan üstüme yoktur,izleyin ve görün şimdi;)
Ben (elif):Yok be bana bişey yapamaz ama sağol dikkat ederim
Ögle arası oldu ve hepimiz yemeğe aşağı inecektik.
Toplandık ve yemekhaneye gittik. Herkes normal bir şekilde oturmuş yemeğini yiyordu.Her zaman oturduğumuz yere oturduk ve yemegimizi yemeye başladık. Yan tarafta 12. sınıf motorcular vardı ve dik dik bakıyorlardı. Bakışlarından rahatsız olup bi yerden sonra kalkıp sınıfa gittik.
Son 2 ders de göz açıp kapayıncaya kadar geçmişti. Hepimiz yorgunduk ve eve gitmek için merdivenlerden aşağı iniyorduk Aras da bizimle gelmişti. Ortalık fazla sessizdi. Tam o anda motorcuları farkettik. Bizi görünce hemen tüm motorcular gazı basti ve ortadan kayboldu. Bu işte bir terslik olduğunu anlamıştık. Bir an önce eve gitmek için bisikletlerimizi alıyorduk ve o anda farkettim. Bisikletimin lastikleri patlatılmıştı, sinirden küplere bindim deyimi bundan daha uygun bi zamanda kullanılamazdı. Okuldan eve gidiş mesafemiz uzaktı ve Yunus emre dilarayı evine bırakıyordu. Yiğit ise çok iyi bir sürücü değildi onun bisikleti zaten ikimizi de taşımazdı. Aras keman kurslarına kalıyordu ben de tek başıma eve kadar yürümek zorundaydım. Bisikletimi de alıp yürüyerek gitmeye başladım. Bisikletle 20 dakikalik yolu yürüyerek 45-50 dakikada geldim. Eve geldiğimde çok sinirliydim ve bu yaptıklarının intikamını çok kötü alıcaktım. Ne kadar yorgun olsam da intikam olarak ne yapacağımı düşünmeden edemiyordum. Duşa girmiştim ve bi anda telefonuma bilinmeyen bir numaradan mesaj geldi. "Yürüdügün için üzgünüm veya değilim ufak kız, sinirliyken çok sevimlisin" Bunu o motorcu çocuğun attığına emindim ve o sırada aklıma çok güzel bir intikam plani geldi...

Eveet,bu bölümümüzü burda bitiriyorum. Elimden geldiğince bölümleri hızlıca yayınlamaya çalışacağım. Umarım kitabımın ilk bölümünü beğenmişsinizdir. Çok geçmeden yeni bölümünü de yazacağım,takipte kalın<3

Sizce intikam planı ne olacak?
{yeni bölümün intikam planını siz tahmin edin bende yazarken sizin düşüncelerinizden esinleneyim}

Not:İlk bölüm olduğu için konuşmalarda parantez içinde isimlerin kimlere ait olduğunu belirttim ama 2. bölümde öyle olmayacak isimlerin kimlere ait olduğuna alışmanız için öyle yaptım...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 31, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

lisenin belasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin