"Sanki çok ömrümüz varmış gibi, beklemeyi öğretiyor bize hayat."
Piyanist
Kız: Anne masadaki çilekler çok güzel kokuyor nereden aldınız?
Anne: Masadaki çilekler mi ? Sen mi aldın ?
Baba: Hangi çileklerden bahsediyoruz .
Kız: Mutfaktaki masanın üstünde bir kase dolusu çilekten bahsediyorum .
Baba: Hayır ben almadım .
Anne: Sen alamadıysan kim aldı?
Baba: Sen almış olabilir misin ?
Anne: Ben aldıysam niye sana sorayım? Hadi ama şaka yapmayı kes artık , sen aldın .
Babam :Şaka falan yapmıyorum o çilekleri ben almadım .Hem belki sen şaka yapıyorsun şuan
Anne: Hiç komik değil kes artık şunu.
Baba :Ya ben almadım diyorum.
Anne: Kalk mutfağa gidiyoruz . Bakalım yine ne hazırlamış beyefendi?
Baba: Tamam . Yok ,hayır o kaseyi ben koymadım oraya .
Anne: Kim koydu o zaman . Bak ben koysam hatırlardım dimi. Kızım elindekini bırak . Kimin koyduğunu bulana kadar o çilekleri kimse yemeyecek.
Baba: Haklı annen ne zaman aldığını hatırlayana kadar kimse yemeyecek .
Anne :Yok artık , kafayı yiyeceğim . Şaka yapmayı bırak artık !
Baba: Şaka yapmıyorum bu sefer , gerçekten yapmıyorum .
Anne : Tamam şaka yapmıyorsun bende yapmıyorum . Peki bunu kim koydu buraya . Bu evde yaşayan sadece üç kişi var . Kızım çilekleri sen mi aldın ?
Kız: Hayır anne . Hiç öyle bakma ben almadım .
Baba: Evet şimdi ne yapacağız böyle oturup çilekleri mi izleyeceğiz?
Anne :Normal bir olaymış gibi davranma lütfen . Şuan gerçekten korkuyorum . Baksana çilekler yıkanmış . Sabahtan beri evdeyiz ve hiç bir ses duymadık .
Baba :Çileklerden mi korkuyorsun . Çöpe at ve her şey bitsin .
Anne :Hayır , çöpe atmak istemiyorum.
Baba :Tamam sen bilirsin . Benim işin başına geçmem gerekiyor. Sende şunlara şöyle bakma çocuğu korkutacaksın.
(9 saat sonra)
Anne: Ne oldu sen de mi korkmaya başladın ?
Baba: Saçmalama tabii ki korkmuyorum . Sadece bunlar buraya nasıl geldi diye düşünüyorum.
Anne: Az önce yatmadan konuştum ve o koymamış . Ben biraz üstüne gitmiş olabilirim ama şaka yapıp yapmadığını başka türlü öğrenemezdim.
Baba: Kızımız niye böyle bir şaka yapsın .
Anne: Sence bu bir şaka mı ?
Baba: Başka ne olabilir ki ?
Anne: Tamam yeter bu kadar . Ben bunları çöpe atıyorum .
Baba: Dur dur ! Bence atmadan bir tane yemeliyiz . Hem baksana çok güzel gözüküyorlar
Anne: Ne ! bunları yiyemezsin . Ama , dur... Küçük çocuk gibisin. Nasıl tadı hoşuna gitti mi?
Baba: Ne ? Tadı mı ? Çilekleri biz almışız.
Anne: Anlamadım.
Baba : Sabah markete gidip biz almışız .Kahvaltıdan sonra markete gitmişiz sonra da çilekleri eve getirip hepimiz bir tane yemişiz.
Anne: Ben niye hatırlamıyorum .
Baba: Çileği yiyince hatırladım .
Anne: Ben niye hatırlamıyorum o zaman ?
Baba: Bekle biraz bir tane daha yiyeceğim .
Anne: Korkmaya başladım ver şu kaseyi .
Baba: Geçen sene bir gün sinemadan sonra eve yürüyerek geldik. Bunu hatırlıyorsun dimi ?
Anne :Evet , hatırlıyorum . Bununla çileklerin ne alakası var?
Baba: Peki eve hangi yoldan geldik .
Anne :Neredeyse bir yıl oluyor . Nasıl hatırlayayım ?
Baba: Biraz zorla zihnini .
Anne: . Park yolundan geldik sanırım . Aa evet , parkın içindeki yolda yürüdük hatta.
Baba: Oradan gelmedik . Yanlış hatırlıyorsun .
Anne: Parkın içinde geçtik nasıl hatırlamazsın .
Baba: Ana yoldan geldik. Eve gelmeden de ana yolun üzerindeki markete uğradık .
Anne: Hala yemeye devam ediyorsun. Kaç tane kaldı kasede?
Baba: Ama nasıl , niye bana hamile olduğunu söylemedin .
Anne: Ne hamileliğinden bahsediyorsun .
Baba: Sende bilmiyordun . O adam nasıl biliyordu. Şunların hepsini yemem gerekiyor.
Anne: Bak kafayı yemek üzereyim . Ne oluyor ?
Baba: Sana araba çarpmıştı ve yerde gözlerin açık bir şekilde yatıyordun sonra o adam geldi.
Anne: Niye ağlıyorsun ? Ne oldu ,ne gördün hepsini anlatır mısın artık!
Baba: Sen, sen...
Anne: Tamam, sakinleş biraz . Otur şuraya.
Baba: Vakti geldi mi şimdi? . Ama ben hazır değilim.
Anne: Ağlamadan anlatır mısın artık . Hiç bir şey anlamadım .
Baba: Başka çarem yoktu . Seni kaybetmek istemiyordum .
Anne : Bak ! gerçekten hiçbir şey anlamıyorum . Biraz daha sesimi yükseltirsem kızımız duyacak . Anlat artık şunu !
Baba: Saçmalıyorum işte . Tamam itiraf ediyorum şaka yaptım .
Anne: Seni ...
Baba: Ah, yavaş ol biraz .
Anne: Sen delisin !
Baba: Ama bir sürprizim var . Haftaya tatile gidiyoruz 3 haftalığına hem de yurt dışına .
Anne: Sen ciddi misin? İşlerin ne olacak . Daha projen devam ediyor.
Baba: Bu hafta hepsini bitirmeye çalışacağım . Ne oldu sevinmedin mi ?
Anne: Sevindim . Senin saçma şakan yüzünden ne hale geldim .Dur gidip kızımıza da söylemeliyim uyumadan, en çok o sevinecek.
(2 dakika sonra)
Anne : Niye ağlıyorsun hala . Şakan devam mı ediyor. Evet şimdide sarıldık tamam . Ben buradayım bak bir yere gitmedim. Niye ağlıyorsun ?
Baba: Yok yok sen gitmedin bir yere biliyorum .Sadece aklıma bir şey geldi.
Anne: Çileklerinde bitti artık tüh . Ben de yemek istiyordum .
Baba: Çilek mi ? Çilekle ne alakası var bunun ?
Anne: Şaka bitti sanıyordum .
Baba : Ne şakasından bahsediyorsun ?
Anne: Kasedeki aldığın çilekleri hatırlamadığını söyleme şimdi.
Baba: Bu kase boş ama.
Anne: Hepsini sen yedin .
Baba: Ben çilek falan yemedim .
Anne: Az önce hepsini gözümün önünde sen yedin.
Baba: Ben, bugün ne çilek aldığımı ne de yediğimi hatırlamıyorum. İyi misin sen ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SADECE 15 DAKİKA
Short StoryBir daha sahip olamayacağınız her 15 dakika hakkında yazılan hikayelerden oluşmaktadır. "Bazıları gerçek olmayı hak eden hikayeler. " "Vedanın vaktini yalnızca filmlerde bilebilirsin."