Cevap

1.1K 73 38
                                    

Harry'den herhangi bir tepki gelmedi. Bakışları kızın gözlerindeydi ama Ginny onun nefes alıp almadığından bile emin değildi. Harry sonra birkaç kere gözlerini kırpmış ve sersemce "Nesin?" demişti. Sesi öyle şaşkınlık doluydu ki, Ginny kaşlarını çattı.

"Hamileyim dedim." tekrarladı Ginny. Az önceki sevinci uçup gitmişti. Harry neden böyle sersemce davranıyordu? Neden? Ginny onun mutlu olmadığına o kadar emindi ki. Nefesi boğazına takılmış gibi hissetti, öyle bir yumru boğazına oturdu ki, Ginny bunun tarifini söyleyemezdi.

Harry'nin yüzüne yavaştan bir gülümseme yayıldı. Fakat öyle garip bir gülümsemeydi ki, Ginny onun zorla güldüğüne yemin edebilirdi. Harry yeniden beline sarılmak için hamle yaptığında Ginny hayal kırıklığı içinde geriye gitti.

"Sevinmedin." dedi son derece soğuk çıkan sesiyle. Kendilerinden bir parça.
Ya da Harry'nin istemediği bir parça?

Ginny hiç bu açıdan düşünmemişti. Ya sevinmezse demişti ama içten içe sevineceğine emindi. Ne tepki vereceğini şaşırdı, Harry'nin tepkisini bu şekilde hayal etmemişti. Hayal edemezdi. Ya içindeki çocuğu istemezse? Ginny korumak ister gibi bir elini karnına götürünce Harry onun düşüncelerini okumuş gibi başını iki yana salladı.

"Sevindim, hem de çok. Sadece şaşırdım. Beklemiyordum böyle bir haberi." dedi Harry, karısının gözlerinin içine bakıyordu.

"Çok sevinmişse benziyorsun." dedi Ginny, sahte bir gülümseme verdi. Zorla güldüğü belli ediyordu.

"Ginny, bana inanmıyor musun? Nasıl sevinmem?" durakladı. "İkimizden bir parça..." dedi.

Ginny, Harry'nin kendisine doğru gelip dudaklarına öpücük kondurmasına tepki vermedi. Harry, sanki sıradan bir haber almış gibi davranmıştı. Huzursuz edici bir his kalbine yayıldı. Harry birkaç güzel söz fısıldadı kulağına. Saçlarını sevdi, öptü.

Harry bir süre sonra karısının tepkisizliği yüzünden öpücüklerine ara verdi. Kafası çok karışıktı ve ne düşünmesi gerektiğini bile bilmiyordu.

Çocukları olacaktı. Birkaç ay sonra doğacak ve baba olacaktı. Harry mutluydu elbette. Elbette mutlu olmuştu. Canını sıkan konu dışında mutluydu. Fakat sorununa o kadar yoğunlaşmıştı ki, Ginny'nin beklediği tepkiyi  vermediğini anlamamıştı. 

"Saldırı, Hongsmeade meydanı girişinde. Acil destek." 

Harry birdenbire evinde beliren takım arkadaşının patronusu ile romantik gecenin sonuna geldiğini anlamıştı.

"Gitmem gerekiyor Ginny. Çok özür ilerim." dedi, yanağına kısa ama sıcak bir öpücü kondurdu. "Söz başka bir gün bu güzel haberi kutlayacağız. Kendine çok dikkat et." dedi. Bu sefer dudağına küçük bir öpücük kondurdu. Harry şömineye girmeden önce Ginny'nin "Sen de kendine dikkat et." dediğini duymuştu.

***

Arkadaşlarını sahada izlerken bir elini henüz çıkık olmayan karnına koydu. İzin günü bitmişti. Sabah Harry uyanmadan yataktan kalkmış ve antrenman için sahalarına gelmişti. Daha doğrusu, izin almaya gelmişti. Gece Harry çok geç gelmişti. Ginny'nin de erken gitmesi gerektiği için onun uyuyor olması işine gelmişti. Yoksa ne yapacağını bilemezdi. Harry uyanınca merak etmesin diye de küçük bir işi olduğunu, erken gitmesi gerektiğini söylemişti. Sabah kahvaltı yapacak hevesi de bulamamıştı ama yapmak zorundaydı. Bu yüzden Anne'e mektup göndermiş ve buluşmak istediğini yazmıştı. Henüz cevap gelmese bile geleceğine emindi. Hermione ve Luna'yı da çağırmak istemişti ama Luna nişanlısı ile fantastik hayvan arayışına çıkmıştı. Hermione de işi başından aşkındı. Zaten önceki gün işini yarım bırakmak zorunda kalmıştı. Akşam da muhtemelen evlerine gelecekti. 

How to be a good dad?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin