orpheus & apollon

289 23 254
                                    

Karakterler:

Apollon | aslan jade callenreese
Orpheus | eiji okumura

[★]

» Eros | yut lung lee

Misafir karakter:
Eurydice | mikasa ackerman [snk]

[★]


Apollon: Yunan Mitolojisinde müziğin, sanatın, Güneş'in, ateşin ve şiirin tanrısı; kehanet yapan tanrı olup bu özelliği insanlara da transfer edebilir. Biseksüel yönünün yanı sıra sarışın ve çok yakışıklıdır. Anadolu kökenlidir.

Orpheus: MÖ 8. yüzyılda bir Trakya kralı ile bir Apollon rahibesinin oğlu olarak dünyaya geldi. Apollon tarafından verilen sihirli liri sadece insan ve tanrıları değil bitki, hayvan hatta cansız varlıkları bile büyüleyecek düzeyde iyi çalmaktaydı. Trakya veya Asya kökenlidir.

Eros: Aşk, şehvet, seks tanrısı.

Eurydice: Orpheus'un kavuşmak istediği sevgilisi, ağaç perisi.

[★]

MÖ 8

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

MÖ 8. yüzyıl

Güneş Tanrısı'nın devasa yayından kopup fırlayan okun ardından kalan altın sarısı tozların izlerini, ok kalbinize girdikten evvel fark edebileceğiniz hızı ve kudreti ilk defa Apollon'u çaresiz bırakarak elini ayağını dolamıştı. Şimdi ise onun yayı ile boy dahi ölçüşemeyeceği ve kan dökmek yerine kurbanına sevgi bahşeden oklar atan Eros'un yayına ve kendisine muhtaç kalmıştı, Apollon.

Eros, minik şeffaf yayının gergin ipine yerleştirdiği iki oku da bırakarak hedeflerine doğru gidişini seyretmiş, saniyeler sonra gerçekleşecek olan kavuşma ilk defa ona zevk vermiyor; tam tersine özellikle keyif alması gerekirken huzursuzluk içine tümör gibi işliyor ve yayılıyordu.

Oklar iki kalbi buldu, gözler buluştu, yeni bir aşk doğarken bir tarafta kırılan bir yürek izleyedurdu.

[★]

Sıcacık güneş, havada asılıymışçasına ılık rüzgarda salınan yemyeşil ağaç yapraklarının arasından lekeler halinde çimlerde izini bırakıyor, rengarenk çiçekler ya hanımların saçlarını renklendiriyor ya da olması gerektiği gibi kökleri toprağa bağlı yaşam sürdürüyordu. Serçeler, bülbüller, kanaryalar doğa orkestrasında gündüzleri yerini alarak minik ciğerlerini sonuna kadar o güzel sesleri ile cırcır böceklerine eşlik ederken bembeyaz güvercinler ise en yaşlı kabuklu ağaca halat ve sarmaşıklarla bağlı salıncağın üzerinde oturup kulaklarınızın eriyip bağımlı olacağı, böylesine ilahi bir melodiyi duymağa layık olabildiğiniz için şükredeceğiniz müzik, doğanın senfonisine katılıyordu. Ya da doğa bu müziğe eşlik ediyordu.

banana fish | one-shotsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin