Alevi eve bırakıp geri geldim.Tam anahtarı takıp çevirdiğimde Tansu kapıyı açtı. Birkaç saniye boş boş birbirimize baktıktan sonra yanından sıyrılıp arkasına geçtim.Bana döndü ;
-Markete gidiyorum istediğin bir şey var mı ? diye sordu.
-Yok sağol sen git , diye cevapladım onu.
Anahtarı çıkarıp bana uzattı ve gitti. Ba ba havalara bak hele.. Süper basketbolculuğumu kullanıp anahtarı kutuya attım. Girmeyince "Amaaan!" dercesine elimi salladım ve mutfağa girdim.O sırada telefonum çaldı.Numara tanıdık değildi ben de cevaplamadım.Dolabı açıp sütü çıkardım.Kaseye biraz gevrek koyup sütü ekledim.Aynı numara tekrar ısrarla arayınca açtım ;
-Nerdesin ? , bu bir erkek ama sesi hiç mi hiç tanıdık değildi.
-Kimsiniz ? dedim ürkekçe.
-Hadi ama beni tanımadığını söyleme ! diye yakındı.Gerçeği söylemek gerekirse sesi gerçekten çekici geliyordu. Ciddi anlamda. Mırın kırın ettikten sonra ;
-Gerçekten tanıyamadım , dedim.
-Levent ben.
Bir an duraksadım. Aklımdan bir sürü garip şey geçti. Son birkaç yıldır hiç konuşmamıştık ve numaramı da değiştirmiştim.Birkaç saniye hiçbir şey söylemeden bekledim. Şaşırmıştım.
-Meraba , dedim. Aklıma nasıl diyalog kurabileceğim hakkında en ufak bir fikir düşmemişti.Ne diyebilirdim ki başka..
-Tanıdın değil mi ? dedi.
-Evet tanıdım , dedim.Telefonu kulağım ve omuzum arasına sıkıştırarak gevreğimi alıp odama bir yandan da onu dinliyordum.
-Biliyorum böyle aniden aramam garip oldu , dedi. Ama önemli , diye devam etti.
Levent lisenin ilk dönemlerinde hoşlandığım çocuktu.Bir nebze ilk aşkım gibi bişey diyebiliriz. O zamanlarda çok kibar ve düşünceli bir çocuktu. Diğer kızların aksine umursamaz ve havalı tiplerden çok düşünceli ve hoşgörülü erkekleri daha sıcak ve sevilesi buluyordum. Hala da öyleyim sanırsam.Aynı zamanda tatlı ve yakışıklı bir çocuktu. Gerçi şu anda pek çocuk olduğunu sanmıyorum. Üniversite 3. veya 4. sınıfa gidiyor olmalıydı. Ben daha düzgün bir okul kazanamamışken o hukuk fakültesini başarılı bir şekilde bitiriyordu.Bunları mezun olmadan önce liseden Burcu adında bir arkadaşımdan duymuştum.Bir grup kızla Levent'i konuşurlarken birazcık kulak misafirliği etmiş olabilirim.
Birkaç saniye sessiz kaldıktan sonra Levent'in telefon başında beni beklediği aklıma geldi ve hızlı bir şekilde cevapladım ;
-Bir sorun mu var ? dedim. Telaşlı ses tonundan kırıntılar koparırken.
-Evet sanırım,dedi sessizce.
-Ne oldu ?
-Şimdi soğukkanlı olman gerek Dünya. Hani senin şu İtalya'daki kuzenin var ya..
Bu sırada Levent'in Tansu'yu nerden tanıdığını düşündüm ve lise 1. sınıf anılarım depreşti.O sene Tansu ilk defa Türkiye'ye gelmişti. Dolayısıyla epey dikkat çekiyordu.Bu sıralarda Tansu'yla hiçbir problemim yoktu.Benden birkaç yaş büyük olduğu için benimle beraber okula misafir öğrenci olarak gelmesinde hiçbir sakınca görmemiştim.
Okula geldiğimizde üzerindeki crop t-shirt ve altındaki kot şortla çok dikkat çekmişti.Bundan herhangi bir rahatsızlık duymamamla beraber herkesinonunla ilgilenmesine sevinmiştim.Tabii bu durum Levent'e gelince değişmişti. Levent de ona çok ilgili davranınca hiçbir zaman bir erkeğe karşı hissedebileceğimi düşünmediğim kıskançlık duygusu beynimi kemirmeye başlamıştı.O zamandan beri Tansu'dan pek haz etmezdim.Tabii ki tamamı bununla kısıtlı değil ama bu olayın da ondan soğumamda bir payı olmuştu.Yine aynı gün Levent'ten de soğumuştum.Ama bu sadece aldığım bir karardı. Unutmak bayağı bir zaman almıştı.Günümüze döndüğümüzde Levent'e ait hiçbir şey yoktu üzerime geçip gitmişti.