Pazar sabahı Maral koridorda bağırıyordu.
"Hayırrrr! Bu nasıl mümkün olabilir?"
Merdivenleri hızla çıkıp alfa kızlarının yatakhanesine girdi. Salonun tam ortasında durup derin bir nefes aldı. Ardından avazı çıktığı kadar:
"Kalkın!" diye bağırdı. Kapılar yavaş yavaş açılmaya başladı. Kızlar uykulu uykulu Maral'a doğru yürüdüler. Maral titreyen elleriyle yeşil çiçekli, pembe, kumaş sandalyeyi çekip oturdu. Hena mor payetli pijamasının kopan puluna bakarak:
"Ne oldu sana?" Niye bağırıyorsun?"
Yasmin tezgaha yönelip bir bardak su getirip Maral'a uzattı. Maral sudan bardağa uzanırken elindeki kağıtları kızlara uzattı.
"Bakın şunlara."
Arya'nın tepeden tırnağa yeşil pijamasını kastederek:
"Uzaylı sen de bak!"
Arya uykulu gözlerle:
"Yeni kurallar mı?"
Hena şaşkınlıkla bağırdı.
"Bu ne lan?"
Maya yüzünü buruşturdu.
"Saçmalık!"
Güneş bağırdı.
"Bu kadın kafayı yemiş."
Merakla kağıtlara bakan Yasmin kahkaha attı:
"Hadi canım..."Öğretmenler odasında Sevtap cetveli masaya vurdu.
"Siz ikinizin ne halt yediğini biliyorum."
Yağız ve Baran ellerini önlerinde birleştirdi.
Yağız:
"Hocam açıklayalım..."
Sevtap cetveli masaya daha sert vurdu.
"Kesss!"
Ardından kollarını kavuşturdu. Siyah deri eteği masanın kenarına sürtününce gıcırdadı.
Ardından daha sakin bir ses tonuyla:
"Bu yaptığınız kabul edilemez."
Yağız konuşmaya çalıştı.
"Kötü bir niyetimiz yoktu hocam."
Sevtap gözlerini iri iri açtı.
"Yeteneğinizi kullanarak gerçek dünyada para kazanmışsınız hem de erkeklerin...."
Yağız ve Baran çaktırmadan kıkırdadı.
Sevtap bağırdı.
"Susun!"
Baran gülmemek için kendini zor tuttu.
"Afedersiniz hocam."
Yağız:
"Hocam inanın niyetimiz insanları mutlu etmek özellikle de kadınları mutlu etmek."
Baran Yağız'ı dürttü. Ama Yağız umursamadan devam etti.
"Kaç ailenin geleceği kurtuldu bir düşünsenize?"
Sevtap:
"Cıvıtma! Yeteneğinizi para kazanmak için kullandınız. Bu affedilemez!"
Yağız:
"Ama art niyetimiz yoktu. Biraz para kazanmak ve insanlara yardım etmekdi."
Sevtap öfkeyle arkasını döndü.
"Bu küçük bir şey değil!"
Yağız:
"Tabiki küçük bir şey değil hocam yani artık küçük bir şey değil, biz büyüttük."
Ardından sırıtarak:
"Türkiye ortalamasını bile iki santim büyütmüşüzdür."
O bunları söylerken Baran'ın gözü masanın üzerindeki beyaz, kapalı sepete baktı.
Sevtap öfkeyle bağırdı.
"Reziller! Derhal kurulu toplayacağım başta Servet Bey olmak üzere. Ortak bir ceza verecegiz." Ardından derin bir nefes aldı.
"Şimdi çıkın dışarı gözüm görmesin sizi."
Daha sonra elini beyaz sepete koyup:
"Bu arada Maya'ya söyleyin buraya gelsin."
Baran başını olumlu anlamda salladı. Gençler Sevtap abla göz göze gelmemeye çalışarak odadan çıktı.Kızlar yatakhanesinde kızlar dizine vuruyordu. Maral ayağı kalkarak odasına doğru yürüdü. Hena ve Maya önce göz göze baktılar ardından bir şeylerin ters gittiğini düşünerek Maral'ın peşinden gittiler. Maral mor renkli battaniyeyi üzerine kadar çekti. Hena:
"Senin neyin var?"
Cenin pozisyonu alan Maral cevap vermedi.
Maya önce Hena'ya baktı ardından Maral'a:
"Kim sıktı canını?"
Maral saçlarını savurarak battaniyenin altından çıktı.
"Sevtap!"
Hena, Maral'ın ayak ucuna otururken Maya kitaplarla dolu ceviz kitaplığa yaslandı.
Hena ciddi ama şefkatli bir ses tonuyla:
"Ne yaptı?"
Maral derin bir iç çekti.
"Ya dün Baran'ın bana aşık olma yıl dönümüymüş, sürpriz yaptı bahçede. Kadın geldi bize fırça attı. Bir sürü laf söyledi. Gecemizi zehir etti."
Maya sinirle tavana baktı.
"Bu kadın ashab bozuyor."
Hena öfkeyle:
"Sevo işte!"
O sırada Yasmin kapıda göründü.
Yağız'la Baran geldiler.
Maral üzülerek:
"Sevo erkeklerin izinsiz kızlar yatakhanesine girmesini de yasaklamış."
Maya, Yasmin'e döndü.
"Söyle içeri girsinler." Ardından Maral'a gülümseyerek:
"Yetki benim, izin veriyorum."
Baran ve Yağız kızlar yatakhanesine girdi.
Yağız yarı öfkeli bir şekilde Maya'ya:
"Sevtap seni çağırıyor."
Maya'nın gözleri fal taşı gibi açıldı.
Hena merakla:
"Niye ki?"
Maya yutkundu. Baran sinirini gizlemeyerek:
"Ne b** yediysen artık!"
Maya kapıya baktı ve öfkeyle yürümeye başladı.
Maral seslendi.
"Maya benim intikamımı al!"
Maya geriye bakmadan seslendi.
"Merak etme!"
Yağız bağırdı.
"Göster ona gününü Maya!"
Maya büyük kapıdan öfke ile çıkarken erkek yatakhanesinden çıkan Eray'ı görmedi bile.
Eray arkasından "Günaydın" dediyse bile sesini duyuramadı.
Koridoru da hızla geçen Maya öğretmenler odasının kapısına gelince durdu. Derin bir nefes aldı ve kapıyı tıklattı.
"Beni çağırmışsınız."
Sevtap sinirli sinirli:
"Gel bakalım."
Maya gerginliğini ifadesiz bir yüzle saklamaya çalıştı. Sevtap öfkeyle önünde duran beyaz sepeti açtı. Eline aldığı dantel detaylı fantezi sütyeni eline alıp havaya kaldırdı. Öfkeyle:
"Bu ne?"
Maya'nın korktuğu olmamıştı. Derin bir nefes aldı. Vücudu gevşedi, ayakta durmakta zorluk çekti. Sevtap'a:
"Oturabilir miyim?" diye sordu.
Sevtap kızgın bakışlar altında el işareti yaptı, karşısındaki koltuğu gösterdi.
Maya oturdu. Arkasına yaslanıp:
"Ne olduğunu bana mı soruyorsunuz?"
Sevtap Hoca daha da öfkelendi.
"Saçmalama ne olduğunu biliyorum, sende ne işi var, onu soruyorum."
Umarsızca cevap verdi.
"Sizce?"
Sevtap iyice öfkelendi.
"Maya kaçamak cevaplar verme! Bunu neden kullanıyorsun?"
Maya, Sevtap öfkelendikçe daha da umarsızlaştı.
"Ne yapayım babaanne modelimi kullanayım 22 yaşında." Ardından sırıttı.
"Lazımsa sizin olsun."
Sevtap Hoca öfkeyle çığlık attı. ardından derin bir nefes aldı. Koltuğa oturdu. Daha sakin bir tonuyla:
"Bak Maya Harley'deki bir öğrenci böyle bir şey giymez. Çünkü Harley'de seks yasaktır."
Maya öfkeyle sesinin tonunu yükseltti.
"Kuzum senin derdin ne? Dün Baran'la Maral'ın romantizmini burnundan getirdin. Dolaplarımızı kurcalıyorsun hiç hakkın olmadığı halde üstelik!"
Sevtap afalladı.
"Bu nasıl bir üslup?"
Maya yüzünü ifadesiz tuttu.
"Neden böyle yapıyorsunuz? Neden burayı hapishaneye çevirmek için bu kadar çabalıyorsunuz?"
Sevtap gergin bir ifade ile:
"Her şey sizin iyiliğiniz için."
Maya güldü. Ardından sepete uzandı. Sevtap'ın gözünün içine baktı ama konuşmadı. Kendinden emin adımlarla koridora yürüdü.
Kızlar yatakhanesine geldiğinde salonda Maral ve Hena dışında kimse yoktu. Kızlar meraklı gözlerle Maya'ya baktılar. Maya ortadaki masanın üzerine sepeti bıraktı.
Hena merakla:
"Derdi neymiş?"
Maya konforlu sandalyeye yayılırken eliyle sepeti işaret etti.
Maral sepeti açınca gözleri fal taşı gibi açıldı.
"Vayy! Kanka bunlar ne?"
Hena kahkaha attı.
"Dantel ve mavi...Puantiyeli don da alsaydın!"
Maya sırıttı.
"Zevk meselesi kardeşim!"
Maral da sırıttı.
"Dıştan eşofman olunca insan şaşırıyor tabi."
Maya sırıtmasını sürdürerek:
"Kimin içi dışı bir ki?"
Hena yüzünü buruşturdu.
"Felsefe yapma! Anlat bakalım bunların ne işi var sen de?"
Maya oturuşunu düzeltti.
"Pardon Sevtap Hanım."
Maral kıkırdadı.
Hena yarım gülüş attıktan sonra ciddileşti.
"Maya bir şey soracağım."
Maya başını olumlu anlamda salladı.
Hena biraz çekinerek:
"Bunca yıllık hukukumuz var. Acı günde tatlı günde hep beraberdik. Bunu sadece merakımdan soruyorum. Senin sevgilin diye biri gerçekten var mı?"
Maral araya girdi.
"Bu onun özeli bizi ilgilendirmez ama."
Maya derin bir nefes alıp ayağa kalktı. Kızlar salondan çıkacağını zannettiler ama Maya kapıyı kontrol edip geri döndü.