Adam sıcak bir şekilde yüzüne baktı.
"Benim adım Gencer. Daha önce hiç tanışmadık ama sanırım beni rüyalarında gördün."
Eray elleri belinde korkudan ziyade hesap sorar bir ifade ile:
"Bu imkansız"
Gencer:
"İmkan dediğin nedir? Bugüne kadar algına yapabilirsin diye yerleştirilen mi yoksa içerisinde bulunduğumuz dünyanın fizik kanunlarının izin verdikleri mi?"Eray sabit bir şekilde yüzüne bakmaya devam etti.
Gencer:
"Annen ve baban sen 16 yaşındayken öldüler. Deden az önce arkadaşlarıyla birlikte huzurevine yerleşti. Ve sen bu evden kurtulmak istiyorsun" dedi bağırışma sesleri gelen evi işaret ederek.Eray, Gencer'in yüzüne baktı. "Tüm bunları nereden biliyorsun?"
"Hakkında bildiğim çok şey var. Benimle gel"
"Kimsin sen? İn misin, cin misin peri misin? Rüyalarıma girebiliyorsun ki bu gerçek olamaz. Sana neden güveneyim?"
Gencer arkasını dönüp derin bir nefes aldı. Yüzünü tekrar Eray'a dönüp:
"Ben rüyana girmedim sadece sen beni görmeyi başardın. Şimdi benimle gel."
Eray bir an için aklının ona oyun oynadığını zannetti. Yoldan geçen bir çocuğu durdurup:
"Bu adamı görebiliyor musun?" Diye sordu. Çocuk:
"Evet abi" diye cevap verince Eray onu takip etti. Ve bahçe bankına oturdular. Eray:
"Sen nesin?"
Gencer güldü.
"Sen kimsinden sen nesine... İlginç"
Eray ciddiyetini bozmadı.
"Melek filan mısın yoksa uzaylı mı?"
Gencer sesli güldü.
"Oğlum sen hiç hayatında gömlek giyen uzaylı gördün mü? Yeşil oluyorlar hem onlar."
Eray gülümsedi. Güven duygusu oluştu içinde ama hala merak ediyordu. Gencer devam etti
"Ben bir duyu eğitmeniyim. Seni okulumuza almaya geldim. İşlenebilir enerjinle okulumuza girmeye hak kazandın."
"İşlenebilir enerji derken?"
Gencer ciddileşti:
"Mesela ben uzun bir süredir seni araştırıyordum ve senin beynin enerjinle bunu algıladı. Böylece rüyanda gördün. İşte böyle seni bize getiren de bu enerji. Sen de çok daha fazlası var çünkü sen özel bir çocuksun. Ve ben seni okulumuza almaya geldim. Şimdi eşyalarını topla ve benimle gel detayları okulda anlatırım."Eray şaşırdı.
"Hayır seninle gelemem. Burada dayım var dedem var, sorumluluklarim var. Gelemem, Hem sana neden güveneyim? Uzgünüm."Tam başını cevirip kapıya yönelmişken yengesinin sesi bahçeden duyuldu:
"İstemiyorum ben o çocuğu."
Arkasını döndü.
"Geliyorum."
Gencer:
"Seni çatıda bekliyorum."Eve çıktı. Merdivenlerden yukarı adım atarken:
"Neden böyle yapıyorum. Bu garip adama ne diye güveniyorum?" diye sordu kendi kendine. Ama içindeki güven duygusu tazelendiğinde kapının önündeydi. Hareketli tartışmanın içinde seslendi.
"Ben gidiyorum."
Esra Hanım ve Kudret Bey tartışmaya son verdi. Kudret Bey yeğenine bakarak.