Madison'ın evi. saat 2.00. karanlık çökmüş. Eve hızlıca giren Madison ayakkabılarını bir kenara atıp direk odasına koştu. öğretmenlerinden birinin zorla verdiği tozdan kapağı okunmayan ansiklopediyi dolabından çıkardı. eski ve kalın kitabı kucağına alarak yatağın kenarına oturdu. Lilith ismini bir yerde duyduğunu biliyordu...
sayfaları karıştırdı ve karıştırdı ve sonunda Lilith isminin ne olduğunu buldu. Tanrım...
kitapta yazana göre Lilith Lucifer in insandan olma ilk şeytanıymış. aynı zamanda karısı. varoluş nedeni bilinen şeytanla aynı. insanları zevk için öldürmek. olay yaratmak. ve bazen tıpkı Main Sokağında olduğu gibi adı olmayan şeyler...
Kitabı yerine geri kaldırdı. ozzy yi kucağına alıp pencereden dışarı baktı. kimse yoktu. geçen gün ölen adamdan ziyafet çeken kediler bile ortalıkta yoktu. ses veya ışık yok. normal değil.
Madison dışarının manzarasına iyice dalmıştı. Ve arkasından bir anda bi ses geldi.
Lilith. O. Tuhaftır ki Stairway to Heaven ı söylüyordu.
Madison "S-en!" dedi korkuyla.
Lilith şarkı söylerken sözünün kesilmesine kızan bi solist gibi ona bi anda baktı ve yine o alaycı haline döndü "Yeap ben. benim hakkımda daha çok şey öğrendiğine göre yanına gelmek istedim."
"Neden sürekli buraya gelip duruyosun?!" dedi eline en yakınında olan şeyi alarak. bi muz. "Şimdi kimi öldüreceksin? beni mi?"
Lilith "Oh, hayır Madison. Seni daha öldüremem. Şimdi daha heycanlı bi şey olacak." dedi ve dışardan bi ses geldi. gökten aşağıya bi şey düşüyordu. göktaşı gibi bir şey.
Madison dona kalmıştı pencereye bakarken ve lilith onu kendisini döndürdü ve eliyle Madison ın anlından kavradı. ve Madison yere düşüp bayıldı.
Rüya görüyordu. Bundan emindi çünkü etrafında siyah renkte sis gibi bir şey dönüyordu. ve Lilith in sesi boşlukta yükseldi. "Ölmek için güzel bir gün!"
Kahkaha attı birkaç dakika. Sonra yeniden konuştu "Hepiniz, hepiniz öldünüz! efendim geliyor. insanlar yok olacak." dedi bağırarak.
Sonra başka bir ses duydu. yumuşak bir ses. "Uyan."
Jason tam karşısında onu uyandırmaya çalışıyordu. Gözleri geçen gece yüzünden şişmişti.
Madison bir anda uyanıp önüne doğru eğildi. gözleri kıpkırmızıydı. korku içindeydi ve şaşkınca Jason a baktıktan sonra ona sıkıca sarıldı. ve konuştu "Jason. iyiki gelmişsin. dün gece korkudan ölüyordum. o kız.." dedi ve sustu. Lilith. Dün gece yine gelmişti.
Jason "Sakin ol, tamam. Sadece kötü bir rüyaydı. bugün barın patronu beni aradı. bu gece işe gitmemişsin."
Madison şaşırdı. "Saat kaç? hangi gündeyiz?
"2.15. Cumartesi. John hastaneden çıkmak üzere. tam bir gün oldu."
"ben bir gündür uyuyo muydum?" dedi şaşkınca. "Herneyse gidip üstümü değiştireyim, sonra Jason ı hastaneden alırız. Sahi, sen nasıl içeri girdin?"
"Kapı sonuna kadar açıktı. ben zaten sen evde misin diye bakmaya gelince kapıyı gördüm içeri girdim falan.."
"tamam odadan çık giyincem" dedi gülerek.
Hastane 2:45
Jason John u görünce koşarak ona sarıldı. üstünde hala hasta kıyafetleri vardı. hala biraz hasta görünüyordu ama idare eder gibiydi. jason onu sanki yıllardır görmüyodu.
John "yavaş ol nefes alamıyorum." dedi gülerek.
Jason "pislik sdfsd" dedi ve onu bıraktı. "Sevgilimi giydirmem lazım." dedi gülerek.
Madison da "Aa evet" dedi, hala dün gecenin şokunu atlatamamıştı.
Jason ve John 15 dk sonra geldiler ve arabaya doğru yürüyüp Main e geri döndüler. John un sol gözündeki morluk ne zaman olmuştu ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Main Sokağı Cinayeti
Mystery / ThrillerMadison bilmeden bir cinayete tanık olmuştur ve dünyadaki en büyük şizofren suçluların olduğu ve onları durdurmak zorunda olduğu bir hayata başlar.