Polisler cesedi incelediler, bir sürü soru sordular, 30'larında bir polis memuru Madison'a yavşadı... ve tüm karışıklık bitince Madison kendini yattağa attı ve uyudu. Kedisi Ozzy bile yanına gelmemişti. Sanırım o da korkmuştu.
3 Gün Sonra
Jason yataktan kalktı ve balkona doğru yürüdü. Main Sokağı'ndaki bir çok apartman dairesinde olduğu gibi balkonu küçük, basit ve tozluydu. Bir sigara yaktı ve unutmadan içeriye baktı. John hala uyuyordu. "Sex ten sonra bu kadar kolay uyuyabiliyor" dedi ve sırıttı.
Madison'nın evine baktı. Hala ışıklar kapalıydı ve kedisi pencerenin yanında dışarıyı izliyordu. Geçen gün polisler neden buraya gelmişti ve Madison neden onlarla konuşuyordu bilmiyordu. Belki sabah ona sorabilirdi. Ve sonra gülümsedi ve kendi kendine 'Madison sabah uyanık olmaz ki' dedi. Sanki bi kedi gibiydi, sabahları sadece yemek yemek ve uyumak için vardı. Sonuçta gece vardiyasında garsonluk yapıyordu. Ve kedisiyle daha iyi geçiniyordu.
Jason bir anda arkasında ona sarılan birini hissetti. John.
"John, tam bir piçsin." dedi.
John ise sadece sırıtmakla yetindi ve onu öpmeye çalıştı. "16 yaşındaki biri için fazla sarkıntılık yapıyosun." dedi ve sırıttı Jason.
"Sen de 18 yaşında biri için fazla ukalasın."
"Kapa çeneni sdfafs"
Biraz güldüler ve sonra içeri geçip koltuğa yattılar. John bir anda "Dün olan cinayeti duydun mu?" dedi.
Jason "Ne?!" demekle yetindi. Madison demek ki o yüzden polislerle konuşuyordu.
"Amma da aptalsın dsfdfsg dün Madison'ın evinin önündeki cesedi görmedin mi?"
"Üzgünüm ama o sırada seninle meşguldüm."
"Piç ya sfsfa" dedi John ve ona yastık attı. Yastık savaşı yaptılar, güldüler ve sonra yorulup göz göze geldiler.
Jason "İki dakika önce cinayetten konuşuyoduk, şimdi ise yastık savaşı yapıyoruz." dedi ve onu öptü.
John "Ben duş alıp uyucam, istersen sen de gel." dedi
"Ben balkona çıkıcam, sigaram yarım kaldı."
Jason balkona çıktı ve kül tablasına baktı. Sigarasını oraya bıraktığına yemin edebilirdi. 'Herneyse rüzgar aşağı düşürmüştür, sonuçta şimdiye kadar kendi kendini bitirmiş olmalı.' diye düşündü.
Cebinden yeni bir sigara çıkartıp yaktı. Rüzgar siyah saçlarını dağıtıyordu. Bu kadar uzun olursa tabi normaldi. Sokağı izlemeye başladı. Basit kaldırımları, birkaç kafesi ve gotham city tarzı apartmanları olan bir sokaktı. Ve birsürü kedi vardı. Ve hatta o anda hepsi aynı yere toplanmıştı. Bembeyaz bir tanesi kalabalığın arasından çıkmış ve ağzında bir şeyle beraber yürüyordu.
Jason'ın gözleri fal taşı gibi açıldı ve kendi kendine şöyle dedi, 'Tanrım, bu bir insan eli!'
Bir anda içeriye geçti ve hemen telefonunu aramaya başladı. John duştan yeni çıkıyordu ve çıplaktı. Jason "Hemen giyin ve saçını kurula, polisleri arıyorum." dedi heyecanla.
John "Dostum noldu, çok heyecanlısın ve polisleri neden arıyosun?"
"Dışarda bir ceset var."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Main Sokağı Cinayeti
Mystère / ThrillerMadison bilmeden bir cinayete tanık olmuştur ve dünyadaki en büyük şizofren suçluların olduğu ve onları durdurmak zorunda olduğu bir hayata başlar.