𝘴 𝘦 𝘳 𝘪 𝘢 𝘭 𝘬 𝘪 𝘭 𝘭 𝘦 𝘳 //dreamnotfound

𝙚𝙪𝙥𝙝𝙤𝙧𝙞𝙖.

George kuşların cıvıltısıyla uyandı. Üzerinde garip bir his vardı. Heyecan, korku, endişe ve mutluluk.

Yavaşça üstünü değiştirdi ve kahvaltısını yapıp son kalan eşyalarını da paketledi. Bavulunun yanında duran kutuları da aldı ve kapının yanına koydu.

Monoton ve sıkıcı hayatına elveda demenin vakti gelmişti. Artık hayatını arkadaşlarıyla geçirecekti.

Basit bir duygu gibi geliyordu ona aslında, yine de heyecanlıydı.

Tam düşüncelere dalmışken telefonunun çaldığını duydu ve hafifçe gülümsedi.

Açık kalan ekrana baktı, neredeyse hepsi Dream'in mesajlarıyla dolmuştu. O da onun gibi heyecanlıydı.

Sabah 7:06
Dream: George! Uyandın mı?
Dream: Telefonlarıma cevap ver:(

Dream yine onu aramıştı. George sakince telefonu açtı.

"Günayd-"

"George! Telefonlarımı neden açmadın? Senin için saat altıda kalktım! Geç kalacaksın!"

"Telefonum sessizdeyd-"

"Acele et hadi!"

George kıkırdadı.

"N-neye gülüyorsun?..."

Dream iç çekti ve "Görüşürüz" deyip telefonu kapattı.

George ceketini aldıktan sonra arkasına döndü ve evine son bir defa bakıp bavulunu aldı ve çıktı.

George her zaman Dream'le şakalaşmayı, onunla kafa bulmayı, flörtleşmeyi, onu sinir etmeyi seven biriydi. Ama günün sonunda yakın arkadaşlardı.

En azından kendine söylediği buydu.

-------------

"Neredesin?"

"Havaalanının yanındaki kafede."

George yavaş adımlarla uçaktan indi ve kafeye doğru yürümeye başladı. Güneş yeni doğmuştu. Neredeyse hiç uyuyamadığını fark etti.

Yine düşüncelere dalmıştı ki, Darryl'in sesi onu kendine getirdi.

"George buradayız!"

Yüzünde küçük bir gülümsemeyle adımlarını hızlandırdı.

"Seni çok özledik!"

"Seni en son gördüğümde yemek yemeyi bile bilmiyordun!"

George Dream'in sözlerini yok saydı ve bavulunu bir kenara koydu.

"Ben de sizi özledim."

Sapnap ve Darryl Dream'in şakasına gülmekle meşgulken George bir köşeye oturdu ve Dream'i bebek gibi somurturken izledi.

"Dream?"

"Ne?"

"iyi misin?"

"George beni gecenin yarısında aramasaydı daha iyi olurdum. Hala uykum var!"

George yine kıkırdadı yavaşça.

Zamanlarının çoğunu yaptıkları ve yapacakları şeyler hakkında konuşarak harcadılar. George bu tartışmaların hiç birine katılmamıştı. Sadece dinlenmek, arkadaşlarıyla biraz zaman geçirmek istiyordu.