"Siktir! Bu ne hal böyle?" Yoongi gördükleri karşısında şaşkınlığını gizleyemedi.Yüzünün bir kısmı kuruyup kalmış kanlarla kaplı, kapıya öylece yaslanıp bekleyen Taehyung'u gören herkesin ağzı açık kalmıştı. Jungkook hariç.
Hoseok telaşla kapıya gidip kolunun altına girdi Taehyung'un. Gerçekten zor ayakta durduğunu ve Hoseok'un tek başına üstesinden gelemeyeceğini farkeden Namjoon da diğer kolunu yakaladı genç olanın.
Hiç kimse bir şey söyleyemiyordu. Taehyung da konuşmuyordu. Daha doğrusu konuşamıyordu, bunun için pek de mecali yoktu.
"Kavga mı ettin?" Sessizliği bozan kişi Hoseok olmuştu. Ses tonu adeta tıslama gibiydi. Gerilmişti.
Ne olursa olsun Taehyung artık gruplarının bir üyesiydi ve Hoseok hiçbir üyeyi böyle görmeye dayanamıyordu. Lider yanının da bunda etkisi oldukça büyüktü.
"Düpedüz dayak yemiş işte."
Jungkook ifadesiz ve düz bir sesle konuştuğunda üç kişinin kafası aynı anda ona doğru döndü. Hatta Namjoon dayanamayıp hafifçe kafasına vurdu. Bu ufak bir uyarıydı. Saçmalamayı kesmesi için.
"Bu sefer haklı gerçekten. Dümdüz dayak yedim." Kafasını yerden kaldırmayan Taehyung konuşmuştu.
Jungkook ağzından histerik bir gülüş kaçırırken yüzünde kocaman bir ben demiştim ifadesi vardı. Yine üç kafa aynı anda ona dönünce ve Namjoon'dan daha sert bir uyarı alınca bir dahakine tepkilerini dizginlemesi gerektiğine karar verip sessizce oturmaya başladı.
"Ne oldu böyle Taehyung? Kiminle kavga ettin?" Hoseok gerçekten ne yapacağını bilemez bir haldeydi.
"Dedim ya, Jungkook haklı bu defa. Dümdüz dayak yedim. Kavga falan değildi." Taehyung konuşmakta zorlanıyordu çünkü dudağında büyük bir yara hala hafifçe kanıyordu. Elmacık kemiğinde ve gözünde de morluklar vardı.
"Bu dövmek değil bu resmen öldürmeye çalışmak. Baksana..." dedi Yoongi sakince, "resmen kafası yarılmış."
"Ha yok, onu çocuk yapmadı. Ben düştüm. Dayanamayınca."
"Bir de veledin tekinden mi dayak yedin yani? Tanrım!" Jungkook, Taehyung içeri girdi gireli ilk defa bir tepki vermişti o da buydu; kendinden küçük birinden dayak yediğini duyması.
"Jungkook ya gel yardım et ya da kes sesini, defol git!" Bu defa bağıran Yoongi'ydi çünkü daha fazla dahil olmazsa Hoseok da sonunda Jungkook'u dövecekmiş gibi bakıyordu.
Jungkook gönülsüzce kalktı oturduğu yerden ve Taehyung'a yaklaştı. Yakından bakınca yüzünün daha kötü olduğunu gördü. Bir an için ona üzülmüştü. Bu üzülme öyle içi acımak anlamında bir üzülme değildi. Yani ona özel olarak değil kim bu şekilde dayak yese bu kadarcık acırdı canı.
"Fena benzetmiş seni. Sorun yaşadığın biri mi var?"
Taehyung hafifçe gülümsedi acısına rağmen. "Senin dışında mı? Hayır, yok."
"Şu halde bile birbirinize laf sokuyorsunuz ya, pes doğrusu!"
Hoseok artık gerçekten birinden birini dövmek istiyordu. Ama halihazırda bunun da bir çözüm olmadığını Taehyung'da görebiliyordu. Şu haline rağmen hala Jungkook'a laf yetiştiriyordu.
"Altın çocuksun sen tabii. Kimseyle sorunun olmaz. Ben onu atlamışım." Jungkook, Hoseok'un söylediğini hiç duymamış gibi davrandığında Namjoon uyarısını daha da sertleştirip boşluğuna hafif(?) bir yumruk attı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Red & Blue : Taekook
FanficJeon Jungkook solisti olduğu gruba kendi iradesi dışında katılan Kim Taehyung'dan nefret ediyordu. Biri ateş diğeri ise buzdu. Kırmızı ve mavi. Onların birbirlerine karışmaları birbirlerini yok etmelerine neden olacaktı. 04.11.2020