AKADEMİ-2

12 6 0
                                    

Sabah olmuştu. Alarmım çalmadan uyandım. Evet alarmım çalmadan garip hastalık gibi bir şey istemesem de uyanıyorum. Önce gidip dişlerimi fırçaladım. Ardından kıyafetlerimi giydim daha doğrusu formamı giydim. Fakat yanıma maskemi ve kapüşonlumu almayı ihmal etmedim. Önce kahvaltıya indim.

— Yami yemeklerin gerçekten çok güzel.

— Elbette.

— Benim torunum okulunun ilk günü için hazır mısın ?

— Elbette her şeye hazırım.

Yemeğimi bitirip okula doğru yürümeye başladım. Sonuçta okul fazla uzakta değildi. Yolda yürürken bir şey fark ettim diğer öğrenciler uçuyordu. Baya baya kanatlı bir şekilde uçuyorlardı. Sanırım uyum sıkıntısı yaşayacağım. Neyse önemli değil. Okulun önüne geldim. Bayağı garip insanlar vardı. Pardon baya normal şeytanlar vardı. Biran birini gördüm. Gibi hissettim galiba yanlış gördüm. Bizi bir salona topladılar giriş seremonisi varmış. Bir öğretmen konuşmaya başladı.

— Hepiniz hoş geldiniz. Öncelikle kendimi tanıtayım ben baş öğretmen Diana. Sizin yönetim ve disiplin gibi şeylerden sorumlu öğretmeninizim. Şimdi 1. Sınıfların en iyisi konuşmasını yapacak.

Sahneye bayağı yakışıklı, kendinden emin bakışlı ve yürüyüşlü bir genç çıktı. Baya şekil yapıyordu.

— Evet sevgili arkadaşlar ben Luck Blood en iyiniz olarak seçildim. Bunu hava atmak yerine beni örnek almanız için uğraşacağım ve bu yüzden çok çalışacağım.

— Hay hay şimdi sırada onur öğrencimiz açılış konuşmasını yapacak. Eren sahneye gel.

Ney ben mi. Kesin şu Kalego yapmıştır bunu. Sahnenin kenarından sahneye çıkarken Kalego'yu gördüm. Bana bir kağıt verdi. "Açılış konuşması senin için yaptım" deyip. Direk kürsüye yolladı.

— Merhaba arkadaşlar ben Eren. Tanıştığımıza memnun oldum. Eğer aileme laf etmezseniz hiçbirinizi öldürmeyeceğime söz veriyorum.(bunlar benim kendi sözlerimdi.)işte açılış konuşmam. Maxsimus vemilion exiz morello dayz zemili noxsus.

Etrafa garip bir hava yayılmıştı. Galiba dolandırıldım. Bir kara bir sis içime çekildi. Herkes bağrışmaya başlayınca hocalar onları susturdu.

— Eren'ciğim böyle bir kara büyü yapabildiğine göre bayağı şey yaşamışsın ya da güçlü bir cesaretin var.

— Ne yaptım ki?

— Bu kara büyü içinde ki üzüntü duygusunu siler.

— Ha... tamam istediğim bir şeydi zaten.

Şu adam baya dürüst ha.

Luck'ın ağzından*

Şu çocuk bütün ilgiyi üzerine aldı. Seni gidi kendini bilmez böcek. Seni ezeceğim ve gününü göreceksin.

Eren'in ağzından*

Sanırım başıma bela açtım. Neyse önemli değil. Herkes dağılıyordu. Bende bahçeye çıkmıştım. Birden şu sınıf birincisi çocuk karşıma çıktı.

— Seni gidi aşağılık şey. Bütün ilgimi çaldın birde üzerine laf mı salladın. Seni ezip bütün ilgiyi tekrar üstüme alacağım. O yüzden seni bir düello'ya davet ediyorum ve ortaya hayatımı koyuyorum.

— Sıkıcı zayıflarla oynamayı sevmiyorum. Git başımdan. Ya da boş ver seni şimdi susturmazsam sonra başım ağrıyacak. Tamam kabul ediyorum. Ben de hayatımı koyuyorum.

Birden bir sürü kişi etrafımızda toplandı. Birini gördüm. Kardeşime çok benziyordu. Onu görünce kalbim sızladı. Hemen arkamda sayılırdı. O gereksiz güçlü bir hamle yaptı. Ben sıyrılmıştım fakat o kız, biran kendimi kontrol edemedim. O ateş topunun önüne atlamış topu bastırmıştım fakat yaralıydım .

— Ne oldu. Zayıf kişi bir şey canını mı yaktı. Seni gidi kendini bilmez kevaşenin abisi.

— (üzüntü'nün yerini her zaman öfke alır.) ben sizi daha önce uyarmadım mı ?

— Ne diyorsun be. (Ne aurası değişti.)

Öfkelenmiştim. Kıyafetlerimin üst kısmı yanmış alt kısmı da kömür gibi simsiyah olmuştu. Okul çantamda bulunan maskeyi ve kapüşonluyu giydim. Tam bir iblis gibi olmuştum. Tekrar aynı hamleyi yaptı. Fakat bu sefer ateş topunu yok ettim.

— Küçük çocuklar ateşle oynamamalı anladın mı beni.

— Neeee...

Sinirliydim dengesizdim. Birden gözden kaybolup önünde belirdim. Ona öyle sağlam bir tane geçirdim ki bilinci kapanmakla kalmadı. Bir de kan kusturdum.

— Umarım bunu gören herkes dersini almıştır. Aileme laf edeni ortadan kaldırırım. Şimdilik bu şahıssı kölem yapmakla yetineceğim. Şimdi kaybolun.

Bu kavga için ceza almadık sonuçta iki tarafında kabul ettiği bir düelloydu. Yani bir sıkıntı yoktu. Herkes yavaşça dağıldı. Ben sakindim. Fakat bir kaçıyordum. Niye mi ? galiba succubusların ilgisini bayağı çektim. Kapüşonlu ve maskeyle cazibe puanım 42'den 130'a çıkıyordu. Ve birkaç kız da olaya dahil olduktan sonra direk eve kaçmaya karar verdim. Evet tamda düşündüğüm gibi çıktı. Tamamen olaylı bir gündü. 

YENİ EVİM ŞEYTAN ALEMİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin