4.Bölüm

925 37 2
                                    

Merhaba!!!

Hikayemizi okuyan herkesi çok seviyoruz. Sömestr tatili sırasında haftada 1 veya 2iki bölüm gelir ama okullar açılınca eski düzenimize geri döneceğiz merak etmeyin.

Multimedia Mina'nın kıyafet değişimi

İyi okumalar ...

4.BÖLÜM

Mina’ya verdiğim sözü düşünmeden edemiyordum. Odasında oturup uzun uzun konuşmuştuk. Kız bana resmen içini dökmüştü. Eski Mina’yı anlattı, fotoğraflarını gösterdi. Fotoğraflardaki renkli ve neşeli Mina’yı görünce inanamadım. Nasıl ve neden bu kadar değişmişti? Bana bunun hakkında hiçbir şey anlatmamıştı. Ben de üzerine gitmedim. Kesinlikle hassas bir konuydu ve zamanı gelince anlatacağına inanıyordum. Kafamdaki ne yapacağıma dair milyonlarca soruyla beraber kendimi uykuya teslim ettim.

---------------------------

Yine her zaman olduğu gibi kapıda Emir’i bekliyordum. Hayır yani anlamıyorum ki bu çocuk 1 saat evde ne yapıyor? Makyaj yapıp saçına fön mü çekiyor acaba? Heh ! Sonunda geldi beyefendi. Kapımın önünde durup çok cool bir şekilde kaskını çıkardı ve ‘’Hadi geç kalıyoruz ! Çabuk bin. ‘’ dedi. Her ne kadar onu boğmak istesem de sadece gözlerimi devirdim ve motora bindim.

Okula geldiğimizde Emir motoru her zamanki yere bıraktı ve okulun kapısından içeri girdik. Gözlerim istemsizce Mina’yı aradı. Bulamayınca ben de sınıfa gittim.

Doğa ve Ezgi çoktan gelmiş sıralarında konuşuyorlardı. Mina’ya verdiğim söz için bizimkilerden yardım almayı düşünüyordum. Onlara teneffüste durumu açıklayacaktım.

------------------------------

İlk ders bitiminde Mina ve Cankat hala gelmemişlerdi. Ben de koşarak Aslı’nın sınıfına gittim. Neden gelmediklerini merak ediyordum. Ama Aslı gelmişti. Sıralarında aptal sevgililer gibi gülüşen Ece ve Can’a selam verdikten sonra Aslı’nın yanına gittim. Kafasını sıraya gömmüş uyuyordu. ‘’Aslı? ‘’ diyip yanına oturdum ve kolunu dürteye başladım. Kafasını kaldırıp bana uykulu gözlerle bakarken ‘’Ne var? ‘’ dedi.

‘’Mina ve Cankat neden gelmedi? ‘’ dedim. ‘’Cankat Mina’nın yeniden bileklerini kestiğini öğrendi bugün onu yalnız bırakmak istemedi. Bu yüzden ikisi de evdeler. ‘’ dedi.

Dün beni evlerinden çıkarken gördüğü için bunu söylemekte sıkıntı duymuyordu.

Aslı’nın yanından ayrılırken Emir’e mesaj atıp ekibi toplamasını istedim. Yanlarından geçerken Ece ve Can’a da haber verdim. (Çok aşırı tatlı sevgili konuşmalarını böldüğüm için bana öfkeyle bakıyorlardı. Muhahahahahah. Yaşasın kötülük !!! ) Beraber bahçeye doğru ilerledik.

------------------------------

Konuşmamı bitirdikten sonra soran gözlerle onlara baktım. Doğa sessizliği bozup ‘’Ben varım ! ‘’ dedi. Ardından Ezgi hariç hepsi onayladı. ‘’Ezgi? ‘’ dedim. Neden bir şey demediğini merak etmiştim. Ezgi onaylamaz bir şekilde başını salladı ve ‘’Mina ile ilgili nedense hala içime sinmeyen bir şeyler var. ‘’ dedi. ‘’Ona ısınamadım. Üzgünüm arkadaşlar ama ben bu işte yokum. ‘’

Ezgi’nin bu sözleri kesinlikle ortamı germişti. Ece de bu durumu fark etmiş olacak ki ‘’Neyse. Bu işin ilk kısmını Doğa ve ben üstleniyoruz. Adım 1: Dış görünüş. ‘’ dedi.

----------------------------------

Mina’dan

Deniz’e söylediklerimde samimiydim ama onun benimle uğraşacağından fazla emin değildim. Cankat da bütün gece başımın etini yiyip durmuş, bunu neden yaptığımı sormuştu. Cevap vermemek için kendimi odama kilitlemiştim. Sabah da okula gitmeme izin vermemiş, üstelik bir de benimle kalmıştı. Ben de kitap okumuştum. Evet, kötü kız tavırları kitap okumama engel değildi.

Bugün okuduğum 2. Kitabın yarısında iken telefonum çalmaya başladı. Arayan Deniz’di. Heyecanla telefonu açtım. Bir dakika, neden heyecanlanıyorum ki şimdi ben?

Bunları düşünmeyi bırakıp telefonu açtım. ‘’İyi misin? ‘’ diyerek konuşmaya başladı. Ona ‘’İyiyim de sesin niye heyecanlı geliyor? ‘’ dedim.

 ‘’Sana verdiğim şu söz hakkında, bugün ilk adımı atıyoruz. Evinizin adresini verdim. Doğa ve Ece 10 dakikaya kapınızdalar. ‘’ dedi.

 Ben de ‘’Orada dur bakalım. Sizin bütün ekibe anlattın mı? ‘’ dedim.

 ‘’Bileklerini kestiğin kısmı atarak evet ve ayrıca yardım istediğimi de söyledim. Ezgi hariç hepsi kabul ettiler. ‘’ diye cevap verdi. O kızla ilgili içim hiç rahat değildi.

 Ben bunları düşünürken ‘’Tamam kapatıyorum, 10 dakikaya hazır ol. ‘’ dedi ve telefonu kapattı. Ben de basit bir şekilde dolabımı kaplayan siyahların arasından bir pantolon ve deri ceket aldım. Altına da beyaz bir gömlek giydim. Ayrıca siyah yüksek topuklu ayakkabılarımı ve siyah zımbalı çantamı aldım. İşte benim tarzım. Daha doğrusu kötü kız imajım için giymeye alıştığım tarz.

Ben tam aşağı inerken kapı çaldı. Nergis Abla’dan önce davranıp ben açtım kapıyı. Kapıda Deniz’in de dediği gibi Ece ve Doğa bekliyordu. Doğa ‘’Dediğin kadar varmış Ece. Kesinlikle kıyafet değişimine ihtiyacı var. ‘’ dedi.

Ece de başını sallayarak onu onayladı. Ben neden bahsettiklerini anlamamıştım. Bence kıyafetlerim gayet güzeldi.

Bakışlarımla da alındığımı belli etmiş olacağım ki Doğa ‘’Yani kıyafetlerin çok güzel ama fazla siyah. Eminim bütün dolabın da böyledir. ‘’ deyip içeri girdi. Onun arkasından Ece de girdi ve beraber yukarı çıktılar. Ben de peşlerinden gittim.

Sırayla üst kattaki kapıları açmaya başladılar. İlk oda Cankat’ın, ikinci oda benimdi. Koşarak onlara yetiştim. Cankat odasında şarkı söyleyip dans ediyordu. Hiçbir tepki vermeden sessizce kapıyı kapattık. Bizi fark etmemişti bile. Kapıyı kapattıktan sonra kahkaha atmaya başladık.

Hepimiz sustuğumuzda ‘’Yan oda. ‘’ dedim. Benim odama girdik. İkisi de direk dolabıma yöneldiler. Ben de yatağıma oturup onları izlemeye başladım. Kıyafetlerimi askıdan çıkarıp bakıyor, sonra tekrar yerlerine koyuyorlardı.

En sonunda bütün dolaba baktıktan sonra bana döndüler. Ece ‘’Siyah, siyah ve siyah. Bütün dolabını yeni baştan yaratmamız gerek. Çantanı, kredi kartını, paranı, neyin varsa hazırla. Doğru alışverişe. ‘’ dedi.

---------------------------

3 saat

3 saat

Alışverişe başlayalı 3 saati geçti. Kıyafet denemekten de yürümekten de yoruldum ama Ece ve Doğa yorulmuşa benzemiyorlardı. Beni hala heyecanla farklı mağazalara sokmaya devam ediyorlardı. Üçümüzün de elleri poşetlerle dolmuştu. Kesinlikle dolabımı dolduracak kadar kıyafet almıştık.

Tam beni başka bir mağazaya götüreceklerdi ki ben durup tek nefeste ‘’Yeter artık. Eski değil ama yeni Mina için bu kadar mavi, pembe vb. renkli şeyler fazla. Yeter. ‘’ dedim. Beraber bir kafeye oturup muhabbet etmeye başladık.

Bana gerçekten yakın davranıyorlardı. İlk defa gerçekten arkadaşlarım olabileceğini hissetmiştim. Sanırım benimle gerçekten arkadaş olmak istiyorlardı. Bu değişme fikri gözümde daha iyi görünmeye başlamıştı.

Tatlı Çocuğun Belalı KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin