6.Bölüm

658 29 4
                                    

1K okuyucumuz oldu !!!!

Biz en başından beri 10 bölüme 1000 okuyucu derken 5 bölüme geldi. Hepinize teşekkür ediyoruz.

Multimedia Kaplan Üçüzleri

6.Bölüm

Deniz’den

Sabah yatağımda uyanmak şaşırtıcıydı. Gece ne olduğunu tam olarak hatırlayamıyordum. En son Mina’nın beni, döven çocuktan ayırdığını hatırlıyordum.

Başım çatlayacakmış gibi ağrıyordu. En azından bugün pazardı. Bu baş ağrısıyla okula gidemezdim.

O an oraya Mina’yla gittiğim aklıma geldi ve onu aramaya karar verdim. Birkaç çalıştan sonra açtı.

‘’Deniz … iyi misin? ‘’ diyerek konuşmaya başladı.

‘’İyiyim. Sadece başım çatlayacakmış gibi ağrıyor. ‘’ dedim. Cevap vermeyince konuşmaya devam ettim.

‘’Dün gece ile ilgili en son senin beni o çocuğun elinden kurtardığını hatırlıyorum. Dün gece ne oldu ve ben eve nasıl geldim? ‘’ Mina’nın kıkırdadığını duydum.

‘’Seni evine ben bıraktım. O kadar çok içmiştin ki sızmıştın. Ece’yi arayıp adresini öğrendim. Ayrıca dün gece gerçekten komiktin. ‘’ dedi. Sonra tekrar kıkırdadığını duydum.

‘’Sana neler söyledim? Yani ne kadar saçmaladım? ‘’

‘’Çoğunu anlamadım. Bugün bir şey yapıyor muyuz? ‘’

‘’Evet. Saat 2 gibi seni alırım. Bizim ekibi de çağıracağım. İstersen Cankat ve Aslı da gelebilir. Sıra benim takıldığım yerlerde. ‘’ dedim.

--------------------------------

Bugünün planını yapmıştım. Hepimiz önce bizim ekibin en çok takıldığı kafede oturacaktık. Oradan lunaparka gidecektik. Umarım Mina bizim takıldığımız yerlere alışabilirdi.

Saat iki gibi kapılarını çaldım. Kapıyı Aslı açtı. Arkasından Cankat ve Mina da çıktı. Sanırım Aslı ve Cankat da geliyordu.

Mina’nın giydiği kıyafetlere baktığımda istemsizce gülümsedim. Giydiklerini belli ki Doğa ve Ece’yle birlikte almıştı.

Kafe sahildeydi. Beraber yürümeye başladık. Benim ekip çoktan gelmişlerdi. Beraber yanlarına gittik.

-----------------------------------

Üçü de çok çabuk muhabbet kurdular. Bizim ekip de onlara çok çabuk alışmıştı. Ama Ezgi hiç kimseyle konuşmuyordu. Sadece Mina’ya bakıyordu. Mina da ara sıra ona bakıyor, sonra önüne dönüyordu. İçimden bir ses ikisinin tanıştığını söylüyordu ama sanırım bu iyi bir tanışma değildi.

İki – üç saat çok çabuk geçmişti. Özellikle Cankat’a çok ısınmıştım. İyi anlaşabileceğim birine benziyordu.

Sırada lunapark vardı. Zaten kafeye yakındı. Beraber yola çıktık. Lunapark gerçekten büyüktü. Hepimiz bir sürü bilet aldık. Ben ilk gondola bindim. Her lunaparka geldiğimde ilk gondola binerdim. Nasıl bir alışkanlıksa artık.

--------------------------------------

Saatler çok hızlı geçti. Çoktan 8 olmuştu. Bu saate kadar herkes teker teker ayrılmıştı. Sadece ben, Mina, Cankat ve Aslı kalmıştık. Cankat gitmeyi teklif etti ama Mina daha fazla kalmayı teklif etti. Bunun üzerine Aslı ve Cankat gittiler. Mina’yla yalnız kaldık.

---------------------------------

Mina’dan

Deniz’le beraber sahilde yürümeye başladık. Bugün gerçekten güzeldi. İlk defa gerçek bir arkadaş grubum var gibiydi. Sanırım içimdeki iyi kız fazla derinlerde değildi.

Biraz yürüdükten sonra durduk. Deniz denize doğru baktı. Evet, Deniz denize doğru baktı. Gözleri aynı deniz gibiydi. Ay ışığında parlıyordu. Deniz’de beni kendine çeken bir şey vardı. Beni nedensizce mutlu ediyordu. Gözleri beni büyülüyordu.

Deniz tekrar yürümeye başladı. Onu takip ettim. Daha sonra bana dönerek konuşmaya başladı.

‘’Mina? Denizleri hep ilginç bulmuşumdur. Sence de ilginç değil mi? Dışarıdan durgun ve dalgasız görünüyor ama kim bilir içinde ne akıntılar, ne fırtınalar var. Fırtınalar büyüdükçe öfkesini dışarı vuruyor. Çünkü içinde bıraktıkça ona zarar veriyor. ‘’

Ben cevap vermeyince Deniz konuşmaya devam etti.

‘’Senin de denizlere benzediğini düşünüyorum. Geçmişini içinde saklıyorsun. Denizler nasıl büyük dalgalarla dışarı vuruyorsa sen de kendine zarar vererek vuruyorsun. Bu sana sadece fiziksel değil, aynı zamansa zihinsel açıdan acı veriyor. Bunları birine açmak istersen ben ve arkadaşlarım daima yanında olacağız. ‘’

Ben devam ettim.

‘’Ama Ezgi pek yanımda olacağa benzemiyor. ‘’

Deniz bir an duraksadı ve ‘’Ezgi’yle daha önceden tanışıyor musunuz? ‘’ diye sordu.

‘’Emin değilim. Ama onunla ilgili içimde kötü bir his var. Hatırlıyor gibiyim. ‘’ dedim.

Deniz fazla üzerime gelmedi. Sessizce yürümeye devam ettik. Deniz ‘’Artık seni evine bırakayım. ‘’ diye mırıldandı.

Beni evime bıraktı.

--------------------------------

Deniz’den

Mina’nın dün gece söylediklerimden ne anladığını bilmiyordum. Yani ona hislerim açısından. Ama ondan kesinlikle hoşlanmıyordum. Sadece onun iyi biri olması nedensizce çok önemliydi benim için.

Ayrıca onu çözmeyi de çok istiyordum. Dün söylediklerimde haklı olduğumu biliyordum. İçinde çok şey gizliyordu. Eğer bana güvenirse bir gün mutlaka anlatacağına emindim.

Ama şimdi bunları düşünmek yerine hızlıca hazırlanmalıydım. Artık okula Mina’yla beraber gidecektik.

--------------------------------

Okula kadar konuşmamıştık. Okulda da sınıfa hiç uğramadan bahçedeki banklardan birine oturmuştuk ve ben dün gittiğimiz lunaparktan falan başlayıp muhabbet açmayı başardım.

Biz öyle konuşurken Cankat bağırarak Mina’ya seslendi. O tarafa baktığımda Cankat’ın koşarak bize doğru geldiğini gördüm. Yanımıza gelince nefes nefese durdu ve Mina’ya baktı.

‘’Ada bu okula transfer olmuş. ‘’

Tatlı Çocuğun Belalı KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin