17.Bölüm

441 20 16
                                    

Artık bölümler iki haftada bir gelmeye başladı. Çünkü bölümü yazmayı bitirdiğimiz halde bilgisayara geçirmeye üşeniyoruz. Haberiniz olsun istedim.

Multimedia Mina

17.Bölüm

Deniz'den

Sizin hep okulda gördüğünüz o ineklerden biriyim aslında. Notlarım sürekli yüksek. Dersleri çok iyi dinlerim. Derslerde hiç uyumam. Akşamları ödevlerimi yapar, test çözerim. Hayatımda bir kez bile okuldan kaçmamıştım. Mina'yla olan ilkti.

Mina'nın arabası yoktu. Yani yürüyerek veya taksiye binerek gidecektik. Mina'ya ''Nereye gidiyoruz?'' diye sordum. ''O kadarını da sen düşün.'' dedi. Nereye gidebilirdik ki?

Ama önce düşünmem gereken başka bir şey vardı. Çantam okulda kalmıştı. Hemen telefonumu çıkardım. Mina telefonu çıkardığımı görünce telefona baktı. ''Ne yapıyorsun?'' dedi.

''Emir'i arıyorum. Çantam okulda kaldı.'' dedim telefonu kulağıma götürürken. Kafasını salladı. ''Emir'e söyle Cankat'a haber versin. O da benim çantamı alsın.'' dedi. Kafamı salladım.

Emir telefonu açınca direk konuşmaya başladı. Fısıldıyordu, belli ki derse girmişlerdi. ''Neredesin lan sen. Ders başladı sen yoksun. Bak eğer yine bir şaka planlıyorsan çok kötü olur haberin olsun.'' dedi.

''Emir saçmala. Mina'yla beraberim şu an. Okuldan kaçtık. Merak etme yani, seni bir daha kandırmayacağım.'' dedim gülerek. Sessizce bir şeyler homurdandığını duydum ama ne olduğunu anlamadım.

''Çantamı alır mısın, diyecektim. Bir de Cankat'a haber ver, Mina'nın çantasını alsın.'' dedim. Tamam gibi bir şeyler mırıldandı ve telefonu kapattı. Telefona bakıp güldüm. Salak ya.

Mina nereye gideceğimizi düşünmeyi bana bırakmıştı. Benim de aklımda bir fikir vardı. Ama gittiğmizde nasıl bir tepki vereceğini bilmiyordum. Gidince göreceğiz artık.

———————————————

Takside Mina'nın gözlerini kapatmıştım. O da merak etmişti tabi. Taksiden inince gözlerini yine açtırmadım. Gideceğimiz yerin girişine gelince durdum ve 3'ten geriye saydım.

''3... 2... 1...'' dedim ve gözlerini açtım. Mina geldiğimiz yeri görünce kahkaha atmaya başladı. ''Beni gerçekten buraya mı getirdin?'' dedi. Kafamı salladım. Onu getirdiğim hayvanat bahçesine bakarak ''Hadi seni türdeşlerinle tanıştırayım.'' deyip beni bilet alınacak yere çekmeye başladı.

İçeri girince bu sefer Mina benim gözlerimi kapattı. Beni bir yere götürdü. Bir süre sonra durdu ve gözlerimi açtı.

Karşımda ayıların olduğu kafesi görünce biraz şaşırdım. Kafesin içie doğru bakarken Mina yanımda kahkaha atmaya başladı. Kahkahalarının arasında ''İşte kayıp kardeşlerin.'' dedi. Ne demeye çalıştığını anladığımda kaşlarımı çattım. O ise daha çok kahkaha atmaya başladı.

Burada 2 saat çok çabuk geçti. Her gördüğümüz hayvanla dalga geçmiş, acayip de gülmüştük. Sıradaki kafes aslan kafesiydi. Aslan sakin sakin duruyordu. Kafesin dibine kadar yaklaştım.

''Hanimiş benim tatlı aslanım, kimmiş benim cici aslanım.'' dedim ama devam edemedim. Çünkü aslan kükreyerek bana doğru atıldı. Bende hemen kendimi geriye attım.

Ben kendime gelmeye çalışırken Mina bana bakarak gülüyordu. Elinde telefonu vardı. Beni videoya çekmişti yani.

''Aslan gerçekten çok ciciymiş Deniz.'' dedi. Ben ise somurtarak ona baktım. ''Hayvanat bahçesi sana yaramadı Denizcim, bence artık gidelim.'' diye devam etti Mina. Olur anlamında kafamı salladım. Zaten bu aslan olayından sonra bir süre buraya gelemezdim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 26, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Tatlı Çocuğun Belalı KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin