8.Bölüm

466 25 9
                                    

Merhaba !!!!

Bu bölüm diğerlerine göre geç geldi biliyorum. Çok üzgünüz ama şimdi yeni bir bölümle karşınızdayız. Yarın okullar açılıyor. Biz de o zaman normal düzenimize döneceğiz. İki veya üç gün aralıklarla bölüm gelecek.

Multimedia Aslı...

8.Bölüm

Aslı ile beraber okuldan çıkıp yürümeye başladık. Sahilde bir kafeye oturduk, siparişlerimizi verdik ve birbirimize boş boş bakmaya başladık.

Okulda bütün teneffüsleri Aslı ile beraber geçirmiştik. Gerçekten tatlı ve eğlenceli bir kızdı.

Ben bunları düşünürken Aslı daha fazla dayanamayıp ‘’Eee? Nasıl gidiyor? ‘’ dedi.

Aslı’dan

Kafeye geldiğimizden beri boş boş birbirimize bakıyorduk. Gerçi ben onun güzel su yeşili gözlerine sonsuza dek bakabilirdim. Evet. Deniz’den belki birazcık hoşlanıyor olabilirim. Ama birazcık. Çok azıcık.

En sonunda birbirimize boş boş bakmaktansa konuşmanın daha iyi olacağını düşünüp ‘’Eee? Nasıl gidiyor? ‘’ dedim. Bir şey düşündüğü belliydi. Bu yüzden sorumu algılaması biraz sürdü. Ben ona bir şeyler bekler bakışlar atarken o gülümsedi ve ‘’İyi işte. Aynı. ‘’ dedi. Sadece bu mu? Gerçekten mi? Yok yani. Bu çocuğa kalırsa akşama kadar susarız biz.

Tam başka ne konu açabilirim diye düşünürken siparişlerimiz geldi. Sessizce içeceklerimizi içiyorduk. Ben bu sessizlikten gerçekten sıkılmıştım İçeceklerimiz bittikten sonra Deniz ‘’Sahilde yürüyelim mi? ‘’ dedi. Deniz bey sonunda konuşmuştu. Ben de fırsattan yararlanarak ‘’Olur. ‘’ dedim ve tatlı gülümsememi takındım.

Ben dışarıda beklerken Deniz hesabı ödedi. Hava serinlemişti. Beraber yürümeye başladık.

Bir süre sonra gerçekten üşümeye başladım. Bu fırsatı kullanmalıydım. Deniz’e dönüp ‘’Hava da biraz serinlemiş. ‘’ dedim. Deniz bana dönerek ‘’Keşke yanına bir şey alsaydın. ‘’ dedi. Oha. Odun. Katıksız odun.

Deniz duygularımı anlamış olacak ki kısa bir kahkaha attı. Ardından üstündekini çıkarıp üzerime örttü. Daha Sonra beni tutup kolunun altına doğru çekti. Beraber kumların üzerine oturup sessizce denizi seyrettik. Deniz’in yanında gerçekten huzurlu hissetmiştim.

---------------------------

Deniz’den

Aslı’nın yanında huzurlu hissedeceğim hiç aklıma gelmezdi. Beraber huzurlu bir şekilde denizi seyrediyorduk. Ama hava iyice kararmıştı. Bu anı hiç bozmak istemezdim ama eve gitme vakti gelmişti.

Hafifçe kafamı ona doğru çevirip ‘’Hadi seni evine bırakayım artık. ‘’ dedim. Yüzünü bana çevirdi ve olur anlamında başını salladı.

Beraber ayağa kalktık ve evlerine doğru yürümeye başladık. Zaten evleri sahile fazla uzak değildi.

-------------------------

Kapılarına geldikten sonra zili çalmadan önce bir süre birbirimizin gözlerine baktık. Daha sonra utanmış olmalı ki gözlerini kaçırıp kapıya döndü ve zile bastı. Kapıyı Mina açtı.

Lanet olsun !!!! Mina !!!

----------------------------

Bugün onunla da buluşmam gerekiyordu. Sabah ilk söylediğinde cevap vermemi beklemeden gitmişti. Ben de Aslı’ya randevuyu ertelemeyi teklif edecektim ama araya ders girince unutmuştum. Bütün günü de Aslı’yla geçirince Mina’nın randevusu hepten aklımdan çıkmış olmalıydı.

Aslı yanıma yaklaşıp yanağıma bir öpücük kondurdu. Sonra bana gülümseyip ‘’Yarın görüşürüz. ‘’ dedi ve içeri girdi. Mina bana son bir kırgınlık ve hayal kırıklığı dolu bakış atıp içeri girdi ve kapıyı kapattı.

--------------------------------

 Mina’dan

‘’Okul çıkışı Gökyüzü Kafe’ye gel. Anlatırım. ‘’ deyip cevap vermesini beklemeden yanından uzaklaştım. Çok heyecanlıydım. Bunlarla ilgili şeyleri ilk defa başka birine anlatacaktım.

Ama bu beni daha çok geriyordu. Nasıl karşılayacağını bilmiyordum. Anlattıktan sonra da bana olan tavırlarının nasıl değişeceğini tahmin edemiyordum. Umarım bana acımazdı.

İlk teneffüs bugün olanları anlatmak için Aslı’nın yanına gittim ama Deniz yanındaydı. Onlar ne ara bu kadar yakın olmuşlardı?

Umursamayıp sınıfa döndüm. Sonraki teneffüs anlatırdım artık.

------------------------------

Aslı ve Deniz bütün teneffüsler birlikteydiler. Hiç inkar etmeyecektim. Deli gibi kıskanıyordum. Onları beraber gördükçe kalbim acıyordu.

Son zil çaldıktan sonra çantamı alıp direk dışarı çıktım ve Gökyüzü Kafe’ye gittim. Oturup beklemeye başladım. Sonunda Cankat ve Aslı’dan başka biri benimle ilgili gerçekleri öğrenecekti.

---------------------------------

1 saat boyunca bekledim.

1 saat boyunca Deniz’in gelmesini bekledim. Ama gelmedi. Bende mutsuzluk, hayal kırıklığı ve umutsuzlukla kalkıp evin yolunu tuttum. İlk defa kardeşlerimden başka birine güvenmeye başlamıştım ama o beni hayal kırıklığına uğratmıştı. Gözlerim dolmuştu. Yolda yürürken göz yaşlarımı serbest bıraktım.

Ben eve geldikten yaklaşık yarım saat sonra zil çaldı. Nergis abla gitmeden önce koşup kapıyı açtım ama karşımdaki kişi üzüntümü 3 katına çıkarmayı başardı.

Kapıda Aslı ve Deniz vardı. Deniz’in yüz ifadesi beni görünce bir anda değişti. O zamanki suratından buluşmayı unuttuğunu anladım.

Aslı Deniz’in yanağına bir öpücük kondurdu ve gülümsedi. ‘’Yarın görüşürüz. ‘’ deyip içeri girdi. Ben de Deniz’e son bir bakış attım. Bu bakışlarımda ise sadece hayal kırıklığı ve kırgınlık vardı. O son bakıştan sonra içeri girip kapıyı kapattım.

Tatlı Çocuğun Belalı KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin