3.Bölüm

965 39 5
                                    

Tekrar ben !!!!

Yeni bölümümüzle karşınızdayız. Bu bölümü ana karakterin adı için esinlendiğimiz arkadaşımız Mina'ya adıyoruz. Multimedia karakterler... İyi okumalar dileriz ...

3.BÖLÜM

Mina’dan

‘’Üzgünüm ama annem fahişelerle konuşmama izin vermiyor. ‘’

İşte kalbimi parçalayan ve düşüncelerimi doğrulayan cümle bu oldu. Ben kesinlikle fahişe ve kötü birisi değildim. Sadece insanların öyle olduğumu düşünmelerini istiyordum. O gün barda ona söylediğim yüzünden sırf onunla yatmak istediğim için onunla konuştuğumu düşünüyor olmalıydı. Haklıydı. Sonuna kadar haklıydı. Ben de bir süredir insanların olduğumu düşünmelerini istediğim o fahişeye dönüşmeye başladığımı hissediyordum. Hatta bu okuldan yattıklarım da olmalıydı. Eskiden kesinlikle bir fahişe değil, tatlı bir kızdım. Zaten Deniz’in eski Mina’yı geri getirebileceğini düşündüğüm için onunla yakın olmaya çalışıyordum. Amacım kesinlikle onunla yatmak değildi. Ben bu değildim.

Tepsiyi masada bırakıp yemekhanenin dışına doğru koştum. Gözlerimin dolduğunu hissetmiştim. Kimsenin beni ağlarken görmesine izin veremezdim. Bu zayıflıktı. Hemen tuvaletteki boş bir kabine girip kapıyı kilitledim. Klozetin kapağını kapatıp üzerine oturdum ve ağlamaya başladım. Belki de eski Mina’yı geri getirmek için artık çok geçti.

---------------------------------------

Okulun geri kalanında Cankat’la bile konuşmadım. Sert ve kötü görünüyor olabilirdim ama gerçekte çok hassas biriydim. Deniz’in söyledikleri çok ağır olmuştu. Kimseyle konuşacak durumda değildim. Sabırla son zili bekledim.

Zil çalınca Cankat Aslı’nın yanına gitti. Bense çantamı alıp koşarak okuldan çıktım. Sınıfın kapısında Deniz ile çarpışmıştık.2-3 saniye gözlerine baktım sonra koşarak yoluma devam ettim.

Okuldan çıktıktan hemen sonra bir taksi durdurdum ve evimin adresini verdim.10 dakika kadar sonra o beyaz, büyük ve lüks evin önünde durdu taksi. Parasını verip indim ve evin kapısını açtım.Y ardımcımız Nergiz Hanım mutfaktan çıkıp kapıya doğru baktı ve ‘’Merhaba Mina hanım ‘’ dedi. Cevap vermeyip odama çıktım. Belki gitar çalmak moralimi yerine getirirdi.

--------------------------------------

Gitarı fırlattım. Doğru okudunuz. Gitarı fırlattım. Şu ana kadar müzik beni hep rahatlatmıştı. Müziğe Cankat ve  Aslı’yla başlamıştı. Cankat piyano, Aslı keman çalıyordu. Bende gitar öğrendim. Arada üçümüz şarkı söyleriz. Müzik ilk defa beni rahatlatmaya yetmedi. Belki böyle üzgün ve kızgınken sadece bir şeylere zarar vererek rahatlayabildiğimdendir. Ama bu zarar verdiğim şey çoğunlukla kendim olurdum.

Kızgındım. Hayata. Deniz’e. Kendime. Babama.

Canımın acıması beni rahatlatırdı ama mazoşist de değildim. Bende 10. sınıfın sonlarından beri yapmadığım bir şeyi yapmaya karar verdim. Hemen çekmecemin altlarına sakladığım jiletimi çıkardım.7. sınıftan beri düzenli olarak bileklerimi kesiyordum. Ama geçen yılın sonlarına doğru Cankat beni yakaladı ve bir daha bunu yapmamamla ilgili bana söz verdirdi. Ona olan sözümü daha fazla tutamazdım.

Önce sol bileğime 3 çizik attım. Anında kanamaya başladılar. Bu beni rahatlatıyordu. Sanki sıkıntılar kanlarla birlikte akıp gidiyordu. Sağ bileğime de sırayla çizikler atmaya başladım. Ama 2 çizik atmışken kapı açıldı.

Tatlı Çocuğun Belalı KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin