18. BÖLÜM "Hamileyim"

584 41 15
                                    

This is beklenilen episode
Acaba adını mı değiştirsem.
Ağlıyorum nedenini sorma
Hayat artık benim için fiinish

"Bebeğim." diye seslendi göğsünde yatan miniğine.
Kyungsoo şarkı dinlerken "Mmm."
"Evlenmek istiyorum."
Kyungsoo bir anda başını sıcak göğüsten kaldırdı.

"Kiminle?"

Jongin bu sorusuna karşı göz devirdi.
"Şirkette senden daha uzun olan bir kadınla karşılaştım. Onunla evlenmek istiyorum. Tanrım, seninle evlenmek istiyorum Soo!"

Kyungsoo'nun bakışları karardı.
"Uzun boylu bir kadınla mı evlenmek istiyordun?"

Jongin gözlerini tekrar devirdi.
"Hayatımda öyle bir kadın yok Soo."

Kyungsoo kaşlarını çattı.
"Yani olsa evlenecektin."

Jongin gözlerini kırpıştırdı.
"Ha-hayır. Hayatımda sade-" Sözü Kyungsoo tarafından kesildi.

"Ben ne demeye çalıştığını anladım. Bu gece yatakta iyi eğlenceler." diyip kapıyı sert bir şekilde çarparak ayrıldı.

Jongin, elini yüzüne çarptı. Başını yatağa gömerek boğuk bir çığlık attı. Bir saat boyunca Kyungsoo'nun sakinleşmesini bekledi. En sonunda dayanamayarak yataktan kalktı ve odadan çıktı.

Kyungsoo'nun -eski- odasının kapısını açtı ve yatakta şarkı dinleyen Kyungsoo'ya ilerledi. Kyungsoo, ona hafifçe bakıp geri izlediği videoya döndü.

"Benim küçük Soo'm." dedi ve yatağa çıkarak kollarını ona sardı.
"Benden gitmene asla izin vermeyeceğim. Kalbimi ve ruhumu sana adadım. Gecen de gündüzün de ben olacağım. Bugün de yanında olacağım, yarın da, bir ömür boyu da. Bir ömür boyu senin yüzünü görmek istiyorum. Ruhumu ve kalbimi, kabul eder misin?"

Kyungsoo, sessizlik içine gömülmüştü. Jongin, uyuduğunu sanınca korktu. Çünkü çok etkileyici konuşmuştu. Başını kaldırıp Kyungsoo'nun yüzüne baktı. Kyungsoo'nun ıslak gözlerini görünce içi burkuldu. Onu üzmüş müydü?

Kyungsoo hıçkırmaya başlayınca Jongin endişelendi. "Çok mu erken teklif ettim? Özür di-" Kyungsoo'nun dudakları tarafından sözü kesildi.

"Se-seni çok se-seviyorum." dedi hıçkırarak. Jongin şaşkınlığını kenara bıraktı. Kyungsoo'nun hıçkırıklarıyla gözleri doldu.

"Ya, Kyungsoo-ah! Beni de ağlatacaksın ama." dedi sitem ederek. Kyungsoo, Jongin'in kucağına çıktı ve alnını alnına yasladı.
"Sonum ve sonsuzum sen ol istiyorum." diye fısıldadı. Jongin gülümseyerek gözlerini yumdu. Biraz daha o ıslak gözlere baksaydı ağlayabilirdi.

Ertesi gün çift mutlu bir şekilde kalkmış, şirkete gitmişlerdi. Ama Kyungsoo içten içe sıkıntılıydı. Birine anlatmaya ihtiyacı vardı. Saatin öğlen 12 olduğunu görünce mola zamanının geldiğini anladı.

Odanın kapısı açıldı ve içeri Hyuna girdi.
"Jongin nerede?"
Hyuna, Kyungsoo'nun yanına ilerlerken konuştu.
"Başına iş çıkardım."
Kyungsoo şaşkınca baktı.
"Neden ki?"
Kyungsoo'nun bileğinden tuttu.
"İlk önce mutfağa geçelim." diyerek sürükledi. Küçük mutfağa geçtiklerinde Hyuna kapıyı anlattı.

"Bir sıkıntın var gibi görünüyor. Anlat bakalım."
Gözlerini kırpıştırdı.
"Nasıl anladın?"
Hyuna bardaklara kahve doldururken kıkırdadı.
"Beni görünce bir şey diyecekmişsin gibi oluyorsun."
Kağıt bardaktaki kahveyi ona uzattı.
"Anlat bakalım."

Kyungsoo derin bir nefes aldı.
"Sanırım.. ben hamileyim."
Hyuna bir anda öksürmeye başlayınca Kyungsoo aceleyle ona su uzattı.
"N-ne?" diye sordu nefesine düzenlerken.
Kyungsoo cevap vermedi.
"Senin çocuğun oluyor mu?"
Kyungsoo bu sefer dudaklarını büzdü.
"Olmayacağını düşündüm."

GOLDEN PUPPYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin