Özel Bölüm 4

300 25 14
                                    

"Appa, bugün tavuk günü."
Jongin Sehun'a gülümsedi.

"Birazdan gelecek..." Kapının çalması ile durdu. "Geldi bile. Gidin kardeşinizi çağırın."

Çocuklar Jongdae'yi çağırmaya giderken Jongin tavuk paketlerini alıyordu.
Jongdae Sehun ve Chanyeol'ün arkasından giderken Jongin kutuları açarak masaya koydu.

"Hadi oturun ben gazozları getireceğim."
Jongdae masanın üzerinde gördüğü kanatlar midesinin guruldadığını hissetti. Masaya oturacaktı ki gözleri sargılı ellerine kaydı. Elini ıslatamazdı.

Odasına doğru giderken mutfaktan gelen Jongin giden Jongdae'ye baktı. Yemeği beğenmediğini düşünerek iç çekti. Ancak kısa sürede Jongdae tekrar gelerek masaya oturdu.

"Neden gittin?"

Jongdae elindeki eldivenleri gösterdi.
"Xiumin ellerimi yıkamamamı söyledi. Bu yüzden eldiven giymek için gittim."
Jongin bir şey demedi.

Jongdae sessizce yemeğini yerken Sehun ve Chanyeol babalarıyla sohbet ediyordu.
Jongin çocuklarıyla sohbet ederken arada gözleri Jongdae'ye kayıyor, ne yaptığına bakıyordu. Kendileri konuşarak yemelerine rağmen tavuk butlarının yarısına gelmişlerdi. Ama Jongdae kendi tavuğunu küçük küçük yerken hala birincisindeydi.

"Ne yaptın bugün?"
Jongdae kendisine sorulan soruyla duraksadı.
"Uyudum."
Jongin kaşlarını havaya kaldırdı.
"Sadece uyudun mu?"
Jongdae başını salladı. Jongin soracak bir şey bulamadı.

"Haftaya bir geziye çıkıyoruz."
Çocuklar heyecanla sorular sormaya başladı. Konu konuyu açtı. O sırada karnını doyuran Jongdae kutuda kalmış 7 buta baktı. Öylece çöpe atmak israf olurdu. Bu yüzden gözlerini onların tabaklarında gezdirdi. Babasının tabağını boş görünce ayağa kalkarak bütün butları onun tabağına koydu.

"Neden yemiyorsun?"
"Ben doydum. Sen çok çalıştın. Hala aç olmalısın. Afiyet olsun."
Bardağını ve boş kutusunu alarak giderken Jongin tabağındaki butlara tebessümle baktı.

...

"Appa şu mağazaya gidelim mi?"
Sehun eliyle büyük mağazayı işaret edince hep birlikte mağazaya girdiler. Chen'in elini tutan Xiumin ona baktı.
"Sen bir yere gitmek istemiyor musun?"
Chen dudaklarını ısırdı.
"İleride oyuncakçı gibi bir yer var. Orada not defteri gördüm. Onlardan almaya gidebilir miyiz?"

Xiumin birkaç adım ötelerindeki oyuncakçıya baktı. Daha sonra yanında ilerleyen babasının koluna tutundu.
"Appa. Jongdae ile şuradaki oyuncakçıya gitmek istiyoruz."
Yixing oyuncakçıya baktı. Sonra kredi kartını Xiumin'e verdi.
"Çabuk gelin."

Xiumin ve Chen mutlulukla oraya doğru koştu. Yixing onlar gözden kaybolana kadar arkalarından baktı. Daha sonra arkasını dönerek arkadaşlarını takip etti.

Jongin hissettiği eksiklikle arkasına baktı. Xiumin ve Jongdae'yi göremedi.
"Çocuklar nerede?"
"Chen bir şeyler beğenmiş. Onu almaya gittiler."
Jongin pişmanlıkla dudaklarını ısırdı. Jongdae için hiçbir şey almadığını fark etti.

Xiumin ve Jongdae kırtasiye bölümündeki çeşit çeşit olan defterlere hayranlıkla baktı. Onlar defterleri incelemeye dalmışken Jongdae omzuna konulan elle irkildi. Arkasını dönerek omzundaki elin sahibine baktı. Onların boyunda olan bir çocuktu. Çocuk hafifçe eğilerek selam verdi.

"Merhaba. Ben Baekhyun."
Baekhyun tek tük hatırladığı çince kelimelerle kendini tanıttı.

Youngjo Luhan doğduğundan beri gezme şansı bulamadıklarını fark etti. Bu yüzden bugün hafta sonu olduğu için bolca vakitlerini değerlendirdiler.

Birlikte gezerlerken Baekhyun'un gözü oyuncakçıdaki ışın kılıçlarına takılmıştı. Hwanwoong'un elini bırakarak oraya doğru koşmuş bir ışın kılıcı ve pelerin almıştı.

Oyuncakçıdan çıkarken ailesini bulamamış ve geri oyuncakçıya girmişti. Bir süre oyuncakçıda dolaştıktan sonra Xiumin ve Jongdae'yi görmüştü. Belki ona yardım edebilirler diye onların yanına gitti.

"Merhaba. Ben Jongdae."
"Ben de Xiumin."

Baekhyun şaşkınlıkla Jongdae'ye baktı.
"Koreli misin?"
Jongdae Baekhyun'un bir anda korece konuşmasıyla şaşırdı ama onu onayladı.

"Ailemi aramamda bana yardım eder misiniz? Kayboldum."
Dudaklarını büzerek konuşması onu çok tatlı göstermişti.
"Elbette yardım ederiz. İlk önce babamıza söyleyelim. Onlar aileni bulmanı sağlayacaktır."

"Güç sizinle olsun."
Baekhyun'un Star Wars repliği kullanması Xiumin ve Chen'i güldümüştü. Xiumin ve Chen istedikleri defterleri aldıktan sonra Baekhyun'un ellerini tutarak oyuncakçıdan çıkmışlardı.

Babalarının olduğu mağazaya girerek onları aramaya başladılar. Alt katta bulamayınca üst kata çıktılar. İkinci katta onlarla karşılaşmışlardı.

"Baba. Bu Baekhyun. Ailesini kaybetmiş. Onları bulmamıza yardım eder misin?"
Xiumin direkt Junmyeon'a koşmuş yardım istemişti. Junmyeon bir görevli ile konuşmuş, görevli onları anons odasına yönlendirmişti.

"İsmi Baekhyun. 9 yaşlarında. Lütfen ailesi 2. kattaki anons odasına gelsin."

Yapılan anonstan sonra beklemeye başladılar. Baekhyun Xiumin ve Chen'in arasında ilgisini çeken kulakları izliyordu. Chanyeol üzerindeki bakışlardan rahatsız olarak Baekhyun'a sinirle baktı. Ancak Baekhyun onun bakışına kıkırdadı. Çok tatlı görünüyordu.

Kapı bir anda açıldı. İçeri Hwanwoong girdi. Oğlunu görünce hemen onu kollarına çekti. "Tanrım. Bir daha elimi bırakıp gitme. Seni çok merak ettim." Baekhyun sevimlice kıkırdadı. "Peki, peki omma."
Youngjo hafifçe eğilince Jongin Junmyeon ve Yixing de eğildi.

"Çok teşekkür ederiz."
Yixing önemli değil dercesine gülümsedi.
Oğlundan ayrılan Hwanwoong dikkatlice karşısındaki insanlara baktı. Aldığı kokuyla kaşları çatıldı.

Jongin Hwanwoong'un bakışları ile tedirgin oldu. Kendisine neden öyle bakıyordu ki? Hwanwoong bakışlarını Jongin'den çekerek Sehun Chanyeol ve Jongdae'nin üzerine sabitledi.
Youngjo Hwanwoong'un çatık kaşlarına baktı. Ne olduğunu anlamaya çalıştı.

Hwanwoong Jongin'in üstüne adım atınca Jongin geri adım atmak istedi.
"Hwan, ne yapıyorsun?"
Hwanwoong eşini umursamayarak Jongin'in ceketinden tutup kokladı.

Jongin irkilince Youngjo Hwanwoong'un belinden tutup geri çekti. Hwanwoong hızla kendini ondan kurtarıp Chanyeol Sehun ve Jongdae'ye ilerledi. Jongin hızla çocuklarını arkasına çekti. Hwanwoong duraksadı. "Bir şey yapmayacağım. İzin ver." Jongin Hwanwoong'a güvenemediği için Youngjo'ya baktı. Youngjo izin ver der gibi bakınca Jongin kenara çekildi.
Hwanwoong Chanyeol'den başlayarak çocukları teker teker kokladı.

"Kyungsoo..."

Hwanımızı da ekledim sksmsksms

GOLDEN PUPPYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin