Güven Testi

16 1 0
                                    


Bu gün basketbol kursundaki birinci ayım. Ne çok şey yaşamıştım bir ayda. Ben yine düşüncelere dalmışken bir ses beni uyandırdı hayal dünyamdan. "KIZIM UYUYACAKSAN GİT EVİNDE UYU!". Bağıran Mithat Hoca'ydı. Haklıydı, kalkıp sıraya geçtim. "Bu gün GÜVEN TESTİ yapıcaz. Siz grup kurmayı beceremiyorsunuz bu yüzden ben eşleştireceğim." Herkes endişelenmişti güven testi de neyin nesiydi?

—Oğuz gel, sen Koray'lasın.

—Serkan sen de Beren'in yanına geç.

—Doğa! Sen de Rüzgar'la.

—AMA HOCAMM

—AMASI MAMASI YOK! KES!

Rüzgar'la onca olaydan sonra grup mu olacaktık yani? Beren beni gebertecek! diye düşündüm..
Rüzgar eski bad boy tavırları ile gayet soğuk davrandı. Salınarak yanıma geldi, yüzüme bakmıyordu. Beren, hocayla konuşuyor ve benimle yer değiştirmek istediğini söylüyordu Mithat Hoca ise kocaman bir HAYIR cevabını vermişti ona.

—Güven Testi kendi vücudundaki kontrolü bırakıp karşındakine kendini tamamen teslim etmektir. Ama bunu yapmak için karşımızdakine güvenmeniz gerekir. Burada sizlere, birbirinize güvenmeyi öğreteceğim.
Şimdi her gruptan bir kişi öne diğeri arkaya geçsin, öndeki kişi kendini arkadaki kişinin ellerine bıraksın. Arkadaki kişi de tutsun. Hadi hadi yapabilirsiniz!

Beren kendisini Serkan'a teslim etmeyeceğini, ilk Serkan'ın kendisini bırakmasını istedi. Oğuz ve Koray da taş kağıt makas oyunu ile Koray'ın ilk kendini bırakmasını istediler. Rüzgar'la iki yabancı gibiydik. İlk benim tutmamı istedi, kabul ettim.

Rüzgar bedenini kollarıma bıraktı. Uzun ve kalıplı cüssesini tutmakta zorlandım, ama yere bırakmayacaktım tabiki de. Kolları yine soğuktu. Bu çocuk neden hep üşürdü ki..

Beren, Serkan'ı istemeyerek de olsa tutmuştu. Hocanın onu azarlamasını istemezdi sanıyorum. Oğuz ve Koray'da kanka olduklarından dolayı sıkıntı çekmediler. Mithat Hoca şimdi de tam tersini yapmamızı istedi. Ben Rüzgar'ı tutmuştum. O da beni tutacaktı. Çok zorlanacağını sanmıyorum :)..

Hiç zorlanmadan kendimi Rüzgar'ın kollarına bıraktım. Ama kafama aldığım sert darbe ile kendimden geçtim. Rüzgar beni tutmamıştı! Kafamı yere çarpmıştım, zonkluyordu. Mithat Hoca Rüzgar'a bağırdı. Rüzgar pişkin pişkin gülüyordu, Beren de öyle. Aah sanırım eski günlerdeki Rüzgar'a dönmüştük.

Portakallı KekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin