Serkan VS Rüzgar

20 0 0
                                    


Ertesi gün evin kapısında havalı bir araba vardı. Bizim mahallede böyle arabası olan kimse yoktu.. Arabanın kapısı açıldı. Uzun boylu birisiydi.. o, o Rüzgar'dı! Rüzgar beni kucağına alıp arabanın içine attı.

-NE YAPIYORSUN SEN?!

-Seni kursa götürmeye geldim bebeğim :)

-Kurs evimin iki adım ötesinde Rüzgar!

Rüzgar bir şey demedi. Bir süre yüzüme baktı ve birden dudaklarıma yapıştı.

10-15 saniye öpüşmenin ardından çekildi ve, "Rujunun tadı güzelmiş :))" dedi. Şaşkın, korkmuş, mutlu ve utanmış hissediyordum. Hızlıca kapıyı açıp aşağı indim ve kursa gittim. Rüzgar da peşimden geldi. Hiç bir şey olmamış gibi hayatımıza devam ettik.

Serkan yanıma geldi.

-Neden Rüzgar'ın arabası ile geldin?"

-Bu seni ne kadar ilgilendirir?

-Çok ilgilendirir küçük hanım. Bak Rüzgar çok tehlikeli birisi, dikkat et ona çabuk güvenme..

"Sana mı kaldı beni düşünmek?" diye bağırdım ve yüzüne tokat attım. Suratında elimin izi kalmıştı. Rüzgar yanıma geldi. "Neden Serkan denen aptal sürekli senin etrafında?". dedi. "Aptal olduğu doğru ama konuştuğum kişiler seni zerre ilgilendirmez." dedim, garipsemiştim. Rüzgar dişlerini sıkmaya başladı çok sinirlenmişti. Bileğimi tuttu. Sıkıyordu, acımıştı. "SERKAN'LA KONUŞMAYACAKSIN!" diye bağırdı. Elini tutup ittirdim. Ona bana emir verme hakkını kim veriyordu? Serkan koşarak geldi, "Sana ne oluyor lan paçoz! İstediğim kişiyle istediğim kadar konuşurum!" dedi Rüzgar'a bakarak. Siniri gözlerinden okunuyordu. Rüzgar elini sıktı ve Serkan'a bir yumruk attı. Serkan da aynı şekilde ona. Rüzgar öyle bir vurdu ki Serkan yere düştü, burnu kanıyordu. Rüzgar yerden kalkmasına izin vermeden vurmaya devam etti. Ağlamaya başladım ama Rüzgar durmadı. Bir şeyler yapmalıydım aksi takdirde Rüzgar Serkan'ı öldürecekti!

Portakallı KekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin