Her şey çok hızlı gelişmişti. Rüzgar ile ne ara sevgili olup ayrılmıştık? Ve Beren de nereden çıkmıştı yahu? Madem sevgilisi vardı, neden benimle öpüşüyordu?.. Koray yanıma geldi. Sohbet ettik, ona Rüzgar hakkında anlamadığım şeyleri sordum, "Rüzgar biraz karanlık bir çocuk.. boşver." dedi. Neden kimse Rüzgar'ın gerçek yüzünü tam olarak söylemiyordu.. Kurs bitti, ilk defa bu kadar boş geçmişti. Eve giderken Rüzgar beni durdurdu. "Ne istiyorsun sen!" diye bağıracakken ağzımı kapadı. Arabasına bindirdi ve sürmeye başladı. "NAPIYORSUN? NEREYE?" diye çığlık attım. "Her şeyi anlatıcam." dedi soğukkanlı bir tavırla. Deniz kenarına geldik. Burası bomboştu, ıssız ama hoştu. Kumlara oturduk, elimi tuttu. Bir süre sessizlik oldu. Sessizliği ben bozdum. "Anlat.." dedim, merak ediyordum. Ellerimi okşadı ve konuşmaya başladı. "Bizim maddi durumumuz pek iyi değildi, annem yatalak ve ona ben bakıyordum. Bir bahçemiz var, ineklerimiz, tavuklarımız var. Onların sütünü sağıp yumurtalarını toplayıp satıyordum. Daha sonra annem hastalandı çok- çok pahalı tedaviler görmesi gerekiyordu. Beren sınıf arkadaşımdı. Bana ilkokuldan beri takıntılıydı ve eğer onunla sevgili olursam babasının annemin tedavi masraflarını karşılayacağını söyledi. Kabul ettim, annemi her şeyden çok seviyorum.."Sessizlik oldu. Dudaklarına yapıştım 1-2 dakika öylece kaldık. Çok zor bir durumda kalmıştı, çaresiz bir durumdu.. Belki de kim olsa öyle yapardı. "Sen çok güçlü birisin Rüzgar." dedim. "Güçlü olmak istemiyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Portakallı Kek
ChickLitAilesinin ısrarları ile basketbol kursuna yazılan Doğa'nın erkeklerle imtihanı.