FARE

1.1K 62 15
                                    

"Buuu fareyi buraya kim getirdi çabuuk söylesin"
Aslı Hoca çok sinirliydi.
Teslim olacaktım ne olursa olsun,

Rezilde olacaktım belki
Umrumdamı hayır o Burçak'ı öyle gördüm ya yeter o bana.

Bir adım öne çıktım.Gözler üzerime toplandı
Ben ağzımı açıp ben yaptım diyecekken
Aynı anda söylenen ama farklı kişilere ait ses duydum.

"Ben"dediler ikisi birden
Bunlardan biri Ahmet diğeri ise evet diğeri ise Barkın'dı.

Burçak tünel gibi açılmış ağzıyla Barkın'a bakıyordu.

Aslı hoca ise bir Ahmet'e bir Barkın'a bakıyordu.
Ben nereye bakacağımı dahi bilmiyordum.
Barkın beni korumak için ben mi demişti kendimi üstlenmişti suçu.

"Hanginiz? ben anlamadım ne dönüyor burada"
Bu sefer konuşan ben oldum.

"Hocam bu tamamen ....."

Sözümü bitirmeme izin vermeden Barkın araya girdi.

"Hocam bu fare bizimle alakalı değil tamamen kapıdan içeri girdi ben gördüm."dedi.
O kadar şaşırmıştım ki hala anlamsız bakışlarımı Barkına gönderiyordum.

"Bu mantıklı geliyor dış kapıyı görevliler kapatmamıştı.
Duru sen bir şey diyordun sanki"
Barkında dahil olmak üzere herkes bana bakıyordu.

"Şeyy hocam bende gördüm zaten kapıdan girdi onu diyecektim."

"Peki o halde bugün erken çıkabilirsiniz haftaya görüşmek üzere"

Burçak bu durum karşısında şok
Pelin desen zaten İptal
Beni sormayın ben direk vefatlığım yanii

Kurs çıkışında Pelin'e Barkın'la konuşacağımı ondan Ahmeti oyalamasını söyledim.
Umarım Pelin onu oyalayabilirdi.
Barkın'a teşekkür etmem gerekiyordu.
Kurstan çıkıp Barkın'ı ararken ara sokakta Burçak'la onu gördüm.

Beni göremeyecekleri düzeyde onlara yaklaştım.
"Neden Barkın? o kızı neden korudun
O fare kapıdan falan gelmedi.
Hepsi o kızın başının altından çıktı.
Neden söylemedin ?"

"Burçak bir sakin ol ufacık bir fare kızın rezil olmasını hatta kurstan kovulmasına neden olabilirdi."

"Bu kadar yufka yürekli olma Barkın.
Getirmeseymiş fareyi ne diye getirmiş.
O fare beni yiyebilirdiii"

Dayanamayıp kahkaha attım.
Tam bana doğru dönerlerken geri çekildim ve duvara yaslandım.
Umursamadılar sanırım Burçak konuşmaya devam etti.

"Neyse Barkın sinirlerim geçince konuşuruz ben gidiyorum"

Ayak seslerini duyabiliyordum.
Bana doğru geldikçe dahada netleşiyordu.
Beni görmemesi için duvara yapıştım.
Hatta duvarla bir bütün olduk.
Lego gibi birbirimize girdik.
Yanımdan saçını savurarak geçti.
Tabiki beni görmedi.
Peşinden Barkın'da çıktı.
Aslında çıkamadı.
Ben de onunla konuşmaya karar verip ara sokağa girecekken
Duvara yapışmış sinek gibi Barkın'a yapıştım.

Hemen geri çekildim ve direk konuşmaya başladım.

"Şeyy... Aslında benim sana teşekkür etmem gerekiyor sanırım"

"Bana çarptığın için mi"dedi sırıtarak

"Yani onun için özür dilerim.Ama bunun dışında teşekkür etmem gereken bir konu var "

Cevap vermedi kollarını göğsünde birleştirdi ve bekledi.
Kafamı öne eğip elimle oynarken

"Teşekkür Ederim Barkın kursta beni savunduğun için"dedim.

Gülümsedi

"Rica ederim seni ortada bırakamazdım.Ama neden böyle bir şey yaptın anlamadım.Herneyse
Zaten Alışveriş Merkezinde benim yüzümden Rezil oldun şimdide seni Rezil olmaktan kurtardım Yanii ödeştik"

Yuhaa kafamı hemen kaldırdım.
Beni tanımış iştee unutmamıştı.
"Pekii ozaman"diyerek gülümsedim.

Olayın etkisiyle arka arkaya yürümeye başladım.Hala ona gülüyordum.
Sonra elimi kaldırıp hoşçakal anlamında salladım.

Ardından Barkın elleriyle gözünü kapattı.

Ne olduğunu anlamadan sırtımın tabela direğiyle ilişkiye girdiğini gördüm.

Bir kaç adım sendeledikten sonra yere düştüm.
Gözlerini aralayıp bana bakan Barkın'ı gördüm.
Immm sanırım bileğimi incittiğimi söylesem beni kucağına alabilirdi.
Yanıma koştu
Elleri ellerimi buldu belkide istemsizce olan bir şeydi.

"İyimisin Duru"

"Ayy bileğim koptu galiba çok acıyor ben şimdi basamamda üstüne napsam kii bilemediim"

"Sakin ol ne kopması incinmiştir sadece"

"Bilmiyorum yaa eve nasıl gideceğim şimdi ben"

"İstersen seni ben götürü...."

Evet evet beklediğim cümle geliyooorduuu amaaa hayır.Barkın'ın Lafını Ahmet kesti

"Duruu noldu sana bileğini mi incittin neden bileğini tutuyorsun ?"
"Yok azıcık incinmiş Ahmet"

"Hadi bakalım eve gidiyoruz"diyerek yanıma geldi.

Ve beni kucağına almak için eğildi.

Barkın Ahmet'e bakıyordu.
Ahmet beni kucağına aldı. Barkın'ın ellerime değen elleride kaydı o an.

Barkın'a son sözlerimi söylemeye fırsat vermeden
Ahmet lafa girdi
"Artık gidebiliriz sevgilim"dedi.

Barkın yere eğilmiş halde bize bakıyordu.

Ahmet'in kucağında giden bense zorlukla kafamı çevirip Barkın'a bakıyordum
Köşeyi dönünce Ahmete baktım.

"Ahmet yine sevgili muhabbetini açtın bravo sana"

"Ama o bizim salondaki çocuktu. bir şey çakmasın diye öyle dedim sevgili sanıyorlar ya bizi"

Sinirlendim Ahmet'in kucağından attım kendimi.

"Duru bileğin ??"
Ayağa kalktım ve sinirle ayaklarımı yere vurdum.

"Bak yok bir şey gördün mü yok
Gelmene gerekte yok ben giderim"
Hızlı hızlı yürümeye devam ettim.
Pelini aradım bu kız beni hep ortada bırakmaya başladı.

"Alo Pelin"

"Duru özür dilerim Melih bana çiçek alırken Ahmeti göremedim gitmişti.Umarım kötü şeyler olmadı"

"Olmadı tabi Pelin hiç olurmu süperdi"

"Duru noldu banada anlatırmısın"

"Pelin eve gidiyim anlatıcam görüşürüz"

Ellerin ellerimdeyken Ahmet mi girdi aramıza Barkın'ım oyy oyy oyy
Eve gelip kendimi hemen odama attım.

(ARKADAŞLAR 8.BÖLÜMDE BURADA BİTTİ.
SİZDEN TEK RİCAM İYİ VEYA KÖTÜ YORUMDA BULUNMANIZ.
GELECEK BÖLÜMDE GÖRÜŞMEK ÜZERE)

BENİ SEVSENEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin