4 . Bölüm

43 3 0
                                    

Sabah erken uyanmistim çünkü bugün deniz ve ekin gelicekti annem onlar geleceği için çok güzel bir kahvaltı hazırlamıştı bende hazırlanıp evden çıktım taksiye bindim ve havaalanına gittim ekinle denizin uçağı iniş yaptı bekleme odasında onları bekliyordum ve ikisinide gördüm hemen yanlarına gidip onlara sarıldım deniz " ölmek için çok yakışıklıyım " dedi bende güldüm taksi beklemeye başladık ekin " naptin bizsiz " dedi " irmak ve burak adında arkadaşlarım oldu" dedim sohbet ederken taksi geldi evin yolunu tarif ettim evin önüne geldigimizde deniz " vay be " dedi ekinle gulup eve girdik annem hemen bizi kapıda karşıladı ekin ve denizi sarılip öptü kahvaltiyi bahçeye hazirlamis irmak da geldi onu ben davet ettim ekin ve denizi tanınmasını çok istiyorum o da kahvaltı masasına oturdu ekinle tanistiktan sonra sohbet etmeye başladılar ortak noktaları çok fazlaydı birbirlerini sevdiler bugün gezicektik ırmak hazirlanmak için eve gitti bende ikisine evi gezdirdim en son odama gelip oturduk deniz ayakta eşyalarımi inceliyordu ekin perdeyi açtı öyle oturuyordu  mert odasinin camindan benim odama bakıyordu bence bu cocuk sapık başka neden bi kizin odasını incelesin ki ben bunları düşünürken ırmak geldi ve evden çıktık buragi aradım deniz tek başına kalmasın die ama buragin işi varmış ve sonra gelicekmis sinemeya gittik ama bi türlü filme karar veremedigmiz için alışveris merkezinde boş boş gezdik buragin bizi götürdüğü dondurmaciya gittik tam orada burak karşi taraftan siritarak bize geliyordu yine kendine dondurma almadı ben ona yedirdim dışardan sevgili gibi gozuktugmuze eminim ama o benim kardesim gibiydi dondurmalar bitince lunaparka gittik buragi zor ikna ettik ne işimiz var cocuk yerinde diyip durdu ama en cok da o eğlendi buraga bi telefon geldi ve gitti bizde hep beraber irmagin arkadaslarinin oraya gittik deniz ve ekin hepsiyle iyi anlaştı  tabu oynamaya karar verdik cem ben deniz ırmak ve ekin olduk geri kalanlar da bi grup oldu ilk biz başladık ego kelimesi çıktı ben düşündükten sonra aklıma mert geldi ve mert ne dedim ilk insan dediler bedenine büyük olan bise diyince ırmak gülüp ego die bağrinca biz gülmeye başladık oyun böyle böyle devam etti ve bitti biz kazanmıştık bu yüzden yemeğe goturceklerdi saat geç olmuştu biz hepimiz kalktık eve gittik evin önüne gelince ekinle birbirimize bakıp irmagin peşinden gittik noldugnu anlamamisti kapıyı çaldı orta boylu çok tatlı bi kadın kapıyı açtı ırmak bu kadina çok benziyordu biz hemen ekinle irmagin bizde kalması için annesine yalvardik resmen inatci kadinmis bu arada ismi aylinmis deniz aramizdaki tek erkekti bu yüzden kiz konularindan falan konusmadik en sonunda deniz bi film seçti korku filmiydi hep beraber onu izlemeye başladık tek korkan bendim dierleri normal izliyordu en sonunda ben izlemeyi bıraktım ve cama doğru gittim mert psikopat bi manyak işsiz her dakika benim odami gozetliyo onun taktigni kullanıp kagdi elime aldim ve " odam çok güzel ama her dakika da izleme " yazdım cama uzattım okuyup kagdi eline aldı " odanla ilgilenen kim daha iysi bende var " yazdı kagda " ozman sen bi sapiksin?" Yazdım " evet senin sapigin " dedi hah dalga geçiyordu " odami ve beni izlemeyi kes MERT DEMİR" yazdım " bana emir verme eğer verirsen o dilini gözüne sokarim " yazdı tehdide bak çok cocukca ona dil çıkaran işareti çizip gösterdim ve perdeyi kapattım  arkami döndüm hepsi uyumuştu kizlar benim odamda kaldık deniz misafir odasında kaldı sabah uyandigimda ırmak uyanmis deniz ve ekin uyuyordu deniz sonradan yanimiza gelip uyumustu aşağı indim ırmak anneme yardim ediyordu annem " su uykuculari uyandirin " dedi yukarı çıktık uyanmiyorlardi bi türlü irmakla küçük bi kova bulduk bi irmaga bi tanede ben aldım suyla doldurup odama çıktık ben denize ırmak ekine dokucekti üçe kadar sayıp kıkırdadıktan sonra suları döktük ikisi bi anda kalkıp bagirmaya basladilar biz onlarin bu haline gülerken gelip bize sarildilar onlar kadar olmasada bizde islandik cama baktım burak ve mert yan yana bize bakıyorlardi burak gülüyordu ama mert hala sert cocuk havalarindaydi cami açıp " burak bugün işin yoksa bizle gelsenize " dedim mert" Hayır onun işi var " dedi ona en sert bakislarimi yollayip " sana sormadim ayrıca buragin ağzı var dimi burak " dedim Burak cama gelip " Bugunluk affet " dedi başımı sallayip  perdeyi kapattım  üzerimi deistirip aşağı indim hepimiz çok acıktık  kahvaltimizi yaptık ekin ve deniz " size küçük bi süprizimiz var gozlerinizi kapatıp bahçeye çıkın " dediler biz heyecanlı heyecanlı bahçeye çıktık ve gözlerimizi kapattık deniz bahçe hortumunu açıp bizi isladi biz irmakla bagirip kosarken deniz hala bizi kovaliyordu odama çıktım aklima mert geldi her dakika benim burak uyariyordu ona karşı en fazla napabilir ki ben bunları düşünürken üzerimi giyinip aşağı indim hepsi üzerini deistirmis beni bekliyordu bugün sahile gidicektik uc saat orda eglencez sonrasi belli deil bu gece ırmak ve deniz gidicekti son günümüzdu onlarla sahile geldik ırmak kırmızı bi mayo giymiş çok yakışmış ona ekin pembe bi mayo giymiş deniz kısa siyah bi şort gitmişti hepimiz denize atladık yuzmeye başladık yarım saat orda durduk çünkü sıkılmıştik alışveriş merkezine gidip bowling oynuycaktik burak beni aradi ve nerde oldugmuzu sordu bende yerimizi söyledim bu arada irmagin arkadaslari da geldi bize yemek borçları vardı hep beraber bi kapışma yaptık ve karşı taraf yendi cem boburlene boburlene " bowling böyle oynanır " diyince güldük burak müsade isteyip gitti ve akşam sizi almaya gelcem dedi ne garip cocuk hava da kararmaya başlamıştı biz yine o kayaliklara doğru yürümeye başladık ve oturduk cem yine şarkı söyledi biz ona eslik ettik zaman da hemen geçmişti deniz kalktı " gitsek iyi olur " dedi bende ayağa kalktım hepsine iyi geceler diyip gittik yolda burak bizi arabaya aldı ve eve bıraktı ben inicegim zaman kolumu tuttu " basak beni anlamiyosun mert gerçekten sana zarar verebilir anliyo musun" dedi evet anlamında başımı salladim her fırsatta bunu yapıyordu hep uyariyordu nolmus kötü biriyse benle ugrasanla uğraşırim ekin valizleri topluyordu onlarda istanbula tasinda keşke ben bunları düşünürken ekin bana bi defter uzatti " bu kaanin sana vermemi istedi sadece " dedi hah çocuğa bak ben gidince aklina düştüm deniz yanıma gelip bana hediye verdi çok tatli siyah bi etek onu yanagindan sulu sulu öptüm gitme zamanı gelmişti hep beraber havaalanına gittik onların uçağnin gelmesini bekledik uçakları gelmişti birbirimize sıkı sıkı sarıldık her fırsatta onlar buraya gelicekti bazende ben onlara gidicektim onlar uçağa bindi bende eve gitmek için taksiye bindim yarın okul vardı

KARANLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin