"Bırak beni! Seni orospu çocuğu." Türkçe söylediğim laflarla beni sürükleyen asker olduğunu düşündüğüm kişi tepkisiz kaldı.
"Ne istiyorsunuz?" İngilizce konuşmaya çalışarak iletişim kurmaya çalıştım ama oralıklı değil. Biraz sürüldükten sonra yaklaştığımız taht salonunun kapısını tanıdım.
Kapıdan girdikten sonra bir anda yere atıldım. Dizlerimin ağrısıyla kafamı kaldırdım. Tanıdık kadınlar yerde dizüstü yatıyorlardı. Korkuyla suratıma bakıyorlardı.
Saxanın yanına doğru emekledim ve bana sarıldı korkudan titriyordu.
"Neler oluyor?" Fısıldayarak konuşuyorduk.
"Bunlar buz devleri, Lokinin akrabaları, saraydaki bütün erkekleri donduracak sihir yapmışlar." Saxanın gözlerinde korku vardı. Ben ise zaten olağanüstü olaylar yaşadığım için soğukkanlıydım.
"Valkyrie'leri savaşa yollamamız iyi oldu yoksa bu kadınları nasıl tutardık?"
Kalın sese doğru baktığımda Odine ait tahtta oturan mavi tenli bir erkek vardı.
"Frigga nerede?"
"Onu zindana attılar, Lokiyi çözmeye çalışırken yakalandı."
Loki de mi tutsaktı. Saxa akraba olduklarını söyleyince, onları Lokinin getirdiğini düşünmüştüm. Demek dertleri akrabalık değil, saraydı.
"Odin uyanamaz mı?"
"UYANAMAZ!" Şiddetli ses korkudan titrememe neden oldu.
"Odin saraydaki kadınların her biri acı çekerken, evlatlık oğlu tuz buz olurken, karısı kederden kendini öldürürken, mışıl mışıl uyuyor olacak."
"Hayır! Bunların hiçbirini yapamayacaksın, Odin uyanacak. Thor gelecek, Tyr ve Balder de." Lagerita öfkeli gözlerle tahtın üstündeki adama bağırıyordu.
"Seni acınası orospu çocuğu!"
"Lagerita!"
Dişlerimi sıkarak onu uyarmıştım ama çok geçti. Arkasındaki adam çoktan suratına tokat atmıştı. Lagerita gözümün önünde yere düştü. Dizlerimin üstünde sürünerek yanına gittim. Sarı saçlarını yüzünden çektim yanağı mosmordu.
"Bunu ödeyeceksin." Saxa tokat atana meydan okuyordu. Adam tekrar elini kaldırmıştı ki. Saxanın da acı çekeceğinden korkup göğsüme aldım kafasını.
"Tamam susuyoruz artık. Daha fazla dayak yok."
###
Flasback"Siz akıllanmayacaksınız belli!" 14 yaşında falandım. Yetimhanedeki korkunç müdüre yine hepimizi sıraya dizmişti. Bir zengin hayırsever bir tepsi baklava yollamış ama yine her zamanki gibi bizim yememiz yasaktı.
Yetimhaneye gelen her yiyeceği akşam müdirenin arabasına taşınırken görüyordum.
Baklavayı o gün büyük kızların yediğini biliyordum çünkü ben erketedeydim. Hademe Zeynel abi, beni sevdiği için onu oyalayabileceğimi söylemişlerdi. Aksine ben ondan tiksinirdim ama baklavayı çok severdim.
Daha sonra nöbet değiştirdik ve kusana kadar baklava yemiştim. Hala da çok severim orası ayrı. Çünkü müdire evine götürememişti. Bu lezzetinden bile daha çok haz vermişti.
Müdire hepimizi elinde sopayla kalçalarımıza vuruyordu. Hıncını bizden çıkarıyordu.
"Seni sürtük bize vurunca eline ne geçiyor?" Yeni gelen Hale adlı kız hiç unutmam müdireye diklenmişti. Müdire onu o kadar dövdü ki, ben ayırdım ikisini.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cesaretin var mı? (+18)
FantasyBir anda Norveç'te bir turistken, asgardda bir misafir oldum.