Multimedia = UygarağlarkenNot: ResimdekiUygar değil
Bölümşarkısı - FeridunDüzağaç - Beni BırakmaYazar|TwoWomen
Göz yaşlarıma engel olmaya çalışırken kapının açıldığını fark ettim. Kapıya doğru baktığımda karşımda Uygar belirmişti. "Bir sorun mu var?" dedi. "Yok ! Hem senin burada ne işin var çabuk çık burdan ,burası kızlar tuvaleti ! " diye bağırdım. Bağırdığımdan dolayı çekindiği belliydi. " Müdür yardımcısı seni çağırmamı söyledi" dedi ve benle birlikte müdür yardımcısının odasının önüne kadar geldi. İçeride Barış'ın olduğunu gördü. Kapıyı çalıp müdür yardımcısının odasına girdim. Kapı aralıktı. Bir yandan yediğim azarlar bir yandan da Uygar'ın tüm bu olanları duyması içimi yakıyordu.
Müdür yardımcısın odasından çıkıp Uygar ile birlikte kat ofisine doğru gittik. Tek kelime etmiyordu. '' Uygar'' dedim sessizce '' Uygar lütfen konuş benle.''. Yüzünü kaldırıp bana baktı. '' Ben bunu hak etmemiştim.'' dedi gözyaşlarına engel olmaya çalışarak ''Bana vereceğin bir cevabın bile yok.''. Açıklama yapmamı bekliyordu, haklıydı. '' Ben bir şey yapmadım, inanılması güç ama ben bir şey yapmadım.'' dememle sözümü kesip ''Sen nasıl birisin ?'' dedi her sözü kalbime işlercesine. İçim yanıyordu. İçim yanarken tenim gözyaşım kadar soğuktu. Gözyaşım bile söndürememişti içimdeki yangını. Söylemek isteyip söyleyemediğim o kadar cümle vardı ki, hepsi boğazımda düğümlenmişti.
Yüzünü kapattığı elini tutup bosluğa doğru ittim. Yüzüme bile bakmıyordu. ''Benim aptallığım aramızda bir sey olabileceğini düşünmüştüm.'' dedi ve olduğu yerden kalkıp kapıya yöneldi. Belki de kurallarımdan vazgecmeliydim. Şimdi terazinin bir kefesinde öfke vardı. Her şeye ve herkese ona bile... Bir kefesinde ise yaralı acı çeken bir şey... Tanımlayamadığım bir şey vardı. Şu an öfke ağır basıyordu benim terazimde. Çaresizligin getirdigi bu öfkeyle kolundan tutup içeriye doğru cektim onu. Ne diyecegini, ne tepki vereceğini umursamadan. Şaşırdığı beliyydi kurallarımı bozmama neden olacak bu varlığın, Uygar'ın. ''Ben de" dedim " Ben de aramızda bir şey olabileceğini düşünmüştüm, senin bana güvenmeyeceğini bilseydim aklımdan bile geçirmezdim." Kolunu bırakıp göz yaşlarının nemlendirdiği yüzüne dokundum. Gözlerindeki çaresizliği hissediyordum. Gözlerinin içinde kayboluyordum. O ise donup kalmıştı yaşadığı olayın soğukluğu içinde. Elimi yüzünden çekip yüzümü yaklaştırdım. Nefesi tenimi yakıyordu. Yüzünden çektigim elimi ensesine getirdim bir anlık cesaretle ve dudaklarını dudaklarına değdirdim. Belki ilk öpücüğüm sahibi değildi ama son öpücüğümün ona ait olmasını istiyordum. Ben onu öperken o karşılık vermiyordu. Bir an da "Ben Barış değilim." deyip beni itti. Ve arkasına bakmadan kat ofisinden çıktı.Birdahakiseferesonuçbölümleriniuzunyazacağımkusurabakmayın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~KURAL~
Teen FictionYaşamak için kurallara ihtiyacım vardı. Kural 1: Kimseye güvenmeyeceksin. Kural 2: Kimse üzüldüğünü bilemeyecek. Kural 3: Kimseye aşık olmayacaksın. Ta ki onu tanıyana kadar... Onu tanıdıktan sonra hayatımdaki tek kural: Kuralsız yaşamak oldu.