Multimedia = Alev'in giydikleri
Bölüm şarkısı - Clean Bandit - Rather BeYazar| melikence8
~HATIRLATMA~
Sokağın sonunda bir çardak vardı, nefesim kesilmişti. Tam çardağa oturacaktım ki, yerde bir gölge gördüm. Uygar diye düşünüp kafamı hızlıca çevirdim. Ama gölgenin sahibi Uygar değildi.
××××××××××××
Aksine tanımadığım kahverengi gözler bana sinirli bir şekilde bakmaya başlamıştı.Ne diyeceğimi bilemedim ve öylece bakmaya devam ettim.Uzun bir süre bakıştıktan sonra dayanamadım ve konuşmaya başladım;
"Ne bakıyorsun be?"
"Gel benimle." dedi tok ve sabırsız bir sesle.
"Ya seninle de uğraşamayacağım." deyip hızla ilerlemeye başladım. Bir anda koluma yapıştı ve beni sokağın köşesine sürüklemeye başladı.Gösterdiği ani tekpi karşısında bir an afallamıştım.Kendime geldiğimde ilk elimi kurtarmaya çalıştım. Ama boşuna, o çok daha yapılıydı.Baktım bu işe yaramıyor, bende bastım çığlığı. Çığlığı basmamla eliyle ağzımı kapaması bir oldu.Homurdanarak söylenmeye başladı."Bana bak , eğer bir daha o ağzını açıp çığlık atarsan seni mahvederim.Eğer biraz daha yaşamak istiyorsan sus ve beni dinle!". Aldığım tehditle irkildim ve hızla kafamı salladım.
Hemen konuya girdi.Korku ve merak dolu gözlerle ona bakarken onun gözlerindeki intikam ateşini gördüm.Cidden benimle derdi neydi?
"Konu Uygar.Bütün sevdiklerini elinden alacağım onun!" dedi. Kaşlarım çatıldı, sevdikleri mi? Sanırım beni Sahra sanmıştı.
"Yanlış duymadıysam Uygar'ın sevdiklerini alacağım dedin? "
"Evet, aynen öyle.
"İyi de sen kişileri karıştırıyosun"
"Nasıl yani ?"
"Yani demek istediğim o beni değil Sah-
"Ateş! Uzak dur Alev'den." Uygar'ın sinirli ve yüksek çıkan sesiyle ikimizin de dikkati ona yöneldi ve söyleyeceklerim de havada adetâ bir balon gibi söndü.
Ateş bir anda bana daha da yaklaşmaya başladı.Uzaklaş dedi ya, inadına yapıyordu.Buna izin veremezdim sonuçta benim de bir kurallarım var!
"Anlamıyor musun kıt beyinli ?!?!?"
Ateş'in kasları gerildi ve Uygar'a yaklaşmaya başladı."Sen kime kıt beyinli diyorsun lan!". Bunu cidden beklemiyordum.Bir anda atışmaya başlamışlardı."Sana diyorum.Yemiyor değil mi, bana yaptıklarından sonra kaldıramıyorsun değil mi bu lafları ?!!" Ortam iyice gerilemeye başlamıştı.Bir şeyler yapmam lazımdı.Birbirlerine sinirle bakarlarken dikkat çekmek istercesine bağırdım ve kendimi bilerek yere attım. " Aoohh, bileğim." Uygar ve Ateş bana döndüler.Başardım!! İçimden kavga çıkmamasının sebebiyle sevinç nidaları yapıyordum. Ne var? Kurallarım var diye iç sesi olmayacak mı sanki?
"Dur ben bir bakayım" , dedi Ateş.Ve eliyle ayak bileğimi yokladı.Daha doğrusu bir şey var mı diye bakacaktı ama Uygar bileğini tutup çekti.
"Sana mı düştü lan? ". Şuan ağzım "o" şeklini almış onları izliyordum.Resmen Uygar'ın içinden canavar çıkmıştı.
Ateş gözlerini abartıyla devirerek : " Uygar belki biliyorsundur hani, ben bir ara ilk yardım eğitimi aldım ya".Uygar sustu kaldı.E zaten ne diyebilir di ki bu lafın üstüne.
Sonra bir anda ikiside refleks olarak beni kaldırmaya kalktılar." Aman siz durun, kaldırıyım derken birbirinizi öldürürsünüz filan Allah korusun.Ben kendim kalkarım" dedim.Zaten bir şeyim olmadığından topallama numarası yapıp çardağa geçtim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
~KURAL~
Ficção AdolescenteYaşamak için kurallara ihtiyacım vardı. Kural 1: Kimseye güvenmeyeceksin. Kural 2: Kimse üzüldüğünü bilemeyecek. Kural 3: Kimseye aşık olmayacaksın. Ta ki onu tanıyana kadar... Onu tanıdıktan sonra hayatımdaki tek kural: Kuralsız yaşamak oldu.