İsyan başlamak üzere, birbirinden habersiz 7 adam 7 mıntıkada hayatlarını feda etme pahasına görevler üstleniyor. Ve bir gün 1.mıntıkadan yük alımı sırasında Jungkook'un dikkatini bir mücevher çekiyor.
#Jinkook #Vmin #Sope Jinkook Vmin Sope
°°°
1.mı...
*Bu bölümün ilk kısmı Jungkook tarafından değil benim bakış açımdan anlatılıyor. Geri kalan her yer yine karakterlerin ağzından. Üsluptan anlarsınız diye düşünüyorum. Neden mi böyle bir şey yaptım? Canım öyle istedi çünkü 😅
*Bu bölümün şarkısını çok düşündüm. Günlerce aradım. Ne bulursam bulayım tam uyduramadım. Sözlü bir şey olmasın istedim çünkü sözler benim için önemli ve bir cümle dahi uymazsa beğenemiyorum.
Medya: Jungkook ve Jin göz göze geldiğinde arkada çalması gereken müzik.
Aslında birkaç tane daha eklemek istiyordum. Hikayenin arasına eklemek istedim ama oraya eklenince hikayeyi okurken dinlenilmiyormuş anladığım kadarıyla :"( Yine de en sona koyacağım.
Not: 3.mıntıka ve 4.mıntıka alt üst olarak bitişikler ve ikisinin de 2.mıntıka ile sınırları var. 2.mıntıkanın bu kısmı ormanla kaplı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Başkan Snow= Ülkenin başkanı, Başkent'te yaşar.
Bu bölümde yazdığım tüm ay=moon anlamında. Özellikle belirtmek istedim ne olur ne olmaz :')
°°° 4.mıntıka ▪︎ Jeon Jungkook
Deniz esintisi ipek bir kumaş gibi tenleri okşayıp insanlar arasında süzülürken mor ve sarı ışıklar yüzlerde dans ediyordu.
Ruhlar meşalelerin ateşiyle aynı ahenkte titreşiyor, kalpler yerlerine sığmıyor, taşmak istiyorlardı. Kayaları döven dalgalar kadar güçlü atıyor, göğüs kafesine çarpıyorlardı.
Bir yıl daha hayatta kalacak olmanın verdiği rahatlık, geride kalanların hüznü, yaşanılamayanların kızgınlığı ama yaşıyor olmanın taşkınlığı... Şarkılar duygulara tercüman olur, gözler bastırılmışlığın arttırdığı tutkuyla birbirini arsızca süzer, kumlar tenle buluşurken ay ışığı herkesi hak ettiği kadar aydınlatıyordu.
Ay ışığı, buğday tenli bir gencin göz bebeklerine yakalandı. Burada binbir parçaya kırılıp galaksilere dönüştü.
Deniz açık ve koyu kıvrımlara ayrıldı, arasındaki bedenleri sardı. Dalgalar, sahilde ışık gölleri oluşturdu.
Dünya mavilere bürünürken 4.mıntıka sakinleri bir noktada birbirlerine sokulmuş oturuyor, bir noktada uzun zamandır tuttuğu benliğini serbest bırakıp sesine katıyordu.
Buğday tenli çocuk, lacivert gökyüzünün altında beyaz gömleğiyle tüm ışıkları saçıyorken sahili arkasında bıraktı.
Barış Muhafızları şenliğe uyum sağlamış, hallerinden oldukça memnun görünüyordu. Silahlar çoktan bir noktada unutulmuş, mıntıkanın geri kalanının sahip olamadığı alkollerinin ve tatlılarının tadını çıkarıyorlardı.
